|

Bir şizofreni neler yaşar

Kadın Sağlıkçıları Dayanışma Derneği, şizofreni konusunda farkındalık yaratmak için sempozyum düzenliyor. Sempozyuma başkanlık eden Dr. Mehtap Arslan Delice, "şizofreni" dendiğinde sadece hastalığın konuşulmasından rahatsız, “Bu sempozyumda şizofreni hastalarının neler yaşadıkları konuşulsun” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/11/2014 الأحد
Güncelleme: 19:38 - 29/11/2014 السبت
Diğer

İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Anadolu Kuzey Bölgesi Genel Sekreterliği'nin işbirliğiyle Kadın Sağlıkçıları Dayanışma Derneği KASAD-D tarafından düzenlenen “Şizofreni ile Birlikte Yaşamak İçin/ Elimi Tutar Mısın?” başlıklı sempozyum şizofreni hastalığına ve toplumun bu hastalıkla mücadele edenlere bakışında farkındalık yaratmayı amaçlıyor. 6 Aralık Cumartesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşecek sempozyuma Sare Davutoğlu ve Emine Erdoğan da katılıyor olacak. Sempozyuma Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi psikiyatri uzmanlarından Dr. Mehtap Arslan Delice, başkanlık ediyor. Şizofreninin aydınlanmayan birçok yanı olduğundan dolayı psikiyatri dünyasının çok ilgi çeken hastalığı olduğunu söyleyen Arslan, bu konuda sadece hastalık belirtilerinin, oluş mekanizmalarının, tanı ölçütlerinin konuşulmasından rahatsız. "Meslek profesyonelleri hastalığın genetik geçişi, beynin hangi bölgesinde hangi bozukluk nedeniyle hastalığın ortaya çıktığı gibi teorik konulara fazlasıyla ilgi gösterirken hastanın nasıl bir insan olduğuna, hastalık ve belirtilerle ilgili ne düşündüğü, ne hissettiğine dair bir kaygı ne yazık ki yaygın değil" diyor.


MEDENİLEŞMEYLE DOĞRU ORANTILI

Sempozyum aslında KASAD-D'nin Dr. Mehtap Arslan Delice koordinatörlüğünde Sultanbeyli ve Üsküdar bölgelerinde onar kişilik hasta, hasta yakını ve mahalleliden oluşan toplam altı gruba Gündüz Hastanesi'ndeki programın bir parçası olan psikoeğitim grup programının uygulandığı "Elimi Tutar mısın" projesinin kapanış etkinliği olrak düzenleniyor. Ruh sağlığına yönelik tutumun toplumun medeniyet düzeyiyle yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Arslan, ülkemizde toplum temelli psikiyatri sistemine geçiş kararı alınması, bu hastalara ilaçla beraber psikososyal tedavilerin uygulanmaya başlanması, bu düzeyde bir sempozyum yapılması ve Cumhurbaşkanı, Başbakan eşlerinin katılacak olmasının 'Yeni Türkiye' vizyonuyla yakından ilgili olduğunu söylüyor.


TOPLUM TEMELLİ PSİKİYATRİ

Sempozyumun bir diğer önemi bu hastalığa dikkat çekmenin yanı sıra farkındalık oluşturmak. Şizofreni ve benzeri ağır ruhsal hastalıkların ne yazık ki tarih boyunca her zaman, iyimser ifadeyle, göz ardı edildiğini kaydeden Arslan, “Batıda da böyle ama batıda 60 yıldır toplum temelli psikiyatri sistemine geçilmiş ve hastalar artık büyük depo hastanelerde yaşamak yerine toplum içerisinde yaşasın diye birtakım mekanizmalar kurulmuş” diyor. Aslında bizim de delilikle velilik arasına ince bir çizgi koyan, akıl hastalarını su sesiyle, müzikle tedavi etmeye çalışan bir geleneğe sahip olduğumuzu belirten Arslan, sempozyumda Batıdan çok uzun zaman önce çok daha ileri seviyelerde uygulamalar olduğuna ilişkin bilimsel verilerin konuşulacağı bir panelin de yer alacağını hatırlatıyor.


OLUMSUZ YARGILAR VAR

Şizofreni hastalığıyla ilgili en önemli olumsuz yargı bu hastaların tehlikeli olduğu. Medyada günlük dilde bu çok fazla vurgulanıyor. “Herhangi bir şizofreni hastası bir suç işlediğinde önce şizofreni hastalığıyla anılıyor. 'Şizofreni hastası annesini boğazladı' gibi. Ama bir tansiyon hastası bunu yapsa tansiyon hastası olduğu vurgulanmıyor. Ya da toplumun beklemediği vahşi davranışlar hemen şizofreni ile ilişkilendiriliyor” diyen Arslan, bu vakaların incelendiğinde büyük çoğunluğunun da şizofreni olmadığının ortaya çıktığını vurguluyor. Arslan, toplumda şiddet gösterme oranı ne ise şizofreni hastaları arasındaki oranın da yaklaşık o kadar olduğunu belirtiyor.


Çini ve ebruları sergileniyor

Toplumdaki en büyük önyargılardan bir diğeri de bu hastalarla iletişim kurulamayacağı ve iş göremez oldukları. Oysa Gündüz Hastanesi’ne devam eden çok sayıda hasta, KPSS’yi kazanıp memur olmuş, kimisi özel sektörde iş bulmuş. Atölyelerde hastalığa bağlı kayıpların giderilmeye çalışıldığı çalışmalarda ortaya pek çok sanat eseri çıkmış. Sempozyum kapsamında 'Sesleniş & Su ve Ateş ve Toprak' sergisinin de açılışı yapılacak.  Arslan “Şizofreni insan varoluşunun üzerini örten bir örtü gibi. O örtüyü, yani hastalığa bağlı özellikleri kaldırdığınızda karşınıza bir insan çıkıyor. O insanın da iyi yanları, kötü yanları var. Potansiyeli var. Yeter ki onu açığa çıkarmasına fırsat verelim ” diyor.

#mehtap delice
#Kadın Sağlıkçıları Dayanışma Derneği
#şizofreni
٪d سنوات قبل