Hepimizin çocukluk rüyasıdır bisiklet.Ancak pek çok ülkede bisiklet sadece çocukların değil tüm ailenin ulaşım aracı. Son yıllarda ise ülkemizde de bu yönde bir eğilim var. Yetişkinler arasında turlar ve etkinlikler düzenleniyor. Hatta buluştukları kafeler birlikte çıkardıkları dergileri bile var.İngiliz Cyclist dergisi, Cyclist Türkiye ismiyle Mart sayısında ilk Türkçe sayısını çıkardı.Derginin editörü Gökhan Kutluer tam bir bisiklet tutkunu. İşine bisikletle gidiyor, arkadaşlarıyla kafede oturmak yerine bisiklet etkinlikleri düzenliyor. Kendisi aynı zamanda Cycle-Chic akımının Türkiye'deki öncülerinden, yani şehir içinde takım elbisesiyle, en şık kıyafetlerle bisiklete binenlerden biri.Kendisiyle bisikletin kentteki hikayesini konuştuk.
Dergi, başka sektörlerde faaliyet gösteren bisiklet sever kişiler tarafından “neden raflarda bisiklet dergisi görmüyoruz?” sorusu üzerine doğdu. On ay önce birkaç kişi biraraya gelerek dergi çıkarma kararı aldık.
Hepsi. Bunların arasında işe bisikletle gidip gelenler de var. Hafta sonu antrenman yapıyorlar. Ben de işe bisikletle gidip geliyorum.
Yaklaşık üç yıl önce hobi olarak bisiklete binmeye başladım. Bu dünyayı çok sevdim ve devam ettim. Dipsiz bir kuyu gibi öğreneceklerinizin sınırı yok. Hem sportif hem de kültürel bir uğraş. Daha iyi bisiklet yolları için farkındalık turlarına çıkıyorsunuz. Bisiklet için eylem yapan kişilerle tanışıyorsunuz, gruplara üye oluyorsunuz.
Yoğunlaştığı tek bir alan yok. Lise ve üniversitelerde son bir yıldır bisiklet kulüpleri kurulmaya başlandı. Çalışan kitleden hobi olarak bisiklete yönelenler de var. İlginin arttığını satış rakamlarından anlayabiliyorsunuz.
Son zamanlarda şehir ve yol bisikletlerinde büyük bir artış var. Dünyadaki genel artış da bu yönde. Daha fazla şehir bisikleti satılıyor.
Bir dönem dağ bisikletlerinin popüler olmasının nedeni daha çok tatil beldelerinde asfaltın olmadığı yerlerde kullanılıyor olmasıydı. Dağ bisikletleri daha ağır yapıdadır. Şehir ve yol bisikletlerinde tekerlekleri daha ince ve hafiftir. Bisiklet kullanımı yaygınlaştıkça insanlar daha az yorulmak istiyorlar.
İkisi de birbirini besliyor. Bu yönde yurtdışını takip ediyoruz. Yurt dışında bu etkinlikler daha fazla. İnsanlar bir kafede oturmak yerine turlar düzenleyerek sosyalleşiyor. Bu aynı zamanda bir keşif, yeni yerler görmüş oluyoruz.
Pek çok şehrimiz müsait değil çünkü alan yok. Kaldırıma çıktığınızda yayalar size kızıyor, yola çıktığınızda arabalar korna çalıyor. Gidebildiğimiz yerler çok sınırlı. Bisiklet yolları var ama gezi amaçlı ulaşım amaçlı değil. Özel çaba gerekiyor.
Eskiden varmış sanırım ama şimdi yok. Yurt dışında düzenlemeler çok oturmuş vaziyette. Bisiklet yolları şehrin içinde konumlandırılmış. Kurallar kategorize olduğu için problem yaşamıyorlar.
Amacımız farkındalık oluşturmak. Ne kadar çok bisikletli artarsa, bu düzenlemelerin yapılması daha kısa sürede olur. Bu kültürel
etkinlikleri daha fazla duyurmak ve teşvik etmek istiyoruz.
Kadıköy- Pendik, Moda sahili, Zeytinburnu- Bakırköy arasında bisiklet yolları var ama bunlar ulaşım amaçlı olmadığı için antrenman yapmak mümkün olmuyor. Eğer trafikte kullanacaksanız sabahın çok erken saatlerinde yola çıkmanız gerekiyor. Kadıköy'den Riva'ya doğru yol alabiliyoruz. Bu etaplar çok revaçta olanlar.
Yıllık plan yapıyoruz. Bunun içerisinde bütün bisikletlilere hitap etmek istiyoruz. Sadece yol bisikleti kullananlar için değil. Çünkü bu dergi İngiltere, Avustralya ve yeni Zelanda da sadece yol bisikleti üzerine yayın yapıyor ama biz hem yol hem şehir hem dağ bisikletine ve bütün alt kültüre hitap etmek istiyoruz. Hepsini ancak bu şekilde tek çatı altında toplayabiliriz. Şehirde bisiklet kültürü, teknik konular moda ve bisiklet gibi konularına da değineceğiz.
Giyim üzerine daha çok. Kask, ayakkabı, bisiklet ve diğer kostümler aslında büyük bir sektör. Avrupa'da son yıllarda büyüyen yeni bir bisiklet akımı var. Cycle-Chic akımı Kopenhag'dan sonra yavaş yavaş İstanbul'da da ilgi görmeye başladı. Spor kıyafetleriyle değil, topuklu ayakkabı, takım elbiseyle bisiklete biniyor, işe, alışverişe her yere bisikletle gidiyor. Çünkü bisiklet onlar için zamandan tasarruf sağlayan bir ulaşım aracı. Takım elbise giyip bisikletle işe gidiyoruz. Bu iyi bir şey insanlara daha sıcak geliyor. Antrenman ve beslenme üzerine bölümlerimiz de var. Bisiklete binen biri ne şekilde beslenmeli ve nasıl antrenman yapmalı bunlar hakkında bilgi veriyoruz.
İyi bir bisiklet almak istiyorsanız 1500 lirayı gözden çıkarmanız gerekiyor. Fiyatlar 30 bine kadar çıkabiliyor. Özellikle yol ve
yüksek teknolojideki dağ bisikletleri bu fiyattır.
Kullanılan malzemeler, hem işçilik hem de iyi bir mühendislik içeriyor. Karbon son yıllarda çok revaçta olan bir malzeme çünkü çok hafif bir ürün. Karbon bisikletler 6 kilo civarında normali 12 kilo civarındadır. Bisiklet ne kadar hafifse o kadar fiyatı artıyor. Bisiklet sahibi olduktan sonra bakım şartlarını öğreniyorsunuz. 2 bin kilometrede bir tekerleklerinizi açtırmanız gerekiyor. Dağ bisikletinizi çok zorlu ortamlarda kullandıysanız tamamen bakım yaptırmanız gerekir.
Yurt dışında çok fazla var. Bizde bisiklet biriktirme merakı çok yok. Benim şuan beş bisikletim var. Yarış bisikleti ve dağ bisikleti kullanıcıları tek bir bisikletle yetinmiyorlar. Hep daha fazlasını edinmek istiyorsunuz.