|

Bu apartmanda sanat var

Büyük şirketlerin ve bankaların milyon dolarlık bütçelerle düzenlediği sergiler size uzak mı? O halde çat kapı gidebileceğiniz galerilere bir uğrayın. Dokuz yıldır sanat üreten ve gösteren Apartman Projesi onlardan biri

Ertan Altan
00:00 - 2/03/2008 Pazar
Güncelleme: 23:49 - 1/03/2008 Cumartesi
Yeni Şafak
Bu apartmanda sanat var
Bu apartmanda sanat var

Belki birçoğunuz farkında değil ama sanat bir süredir lüks caddelerin gösterişli galerilerine sığmaz oldu. Milyon dolarlık sponsorlarla yüksek tavanlı salonlarda sergilenen eserler sokağa taştı. Pahalı semtlerin kapılarını kapadığı insanların da sanata ulaşabilecekleri adresler var artık. İzleyicilere ışıltılı koridorlar, geniş ferah salonlar sunamasalar da bu mekanların da cezp edici bir yanı var. İzleyicinin yabancılık hissetmediği, sergilenen eserlerin bir parçası haline geldiği bu mütevazı mekanlar yüzyıllardır süren bir tartışmaya da son verdi: Sanat sanat için midir yoksa toplum için mi? Cevap artık gayet basit; toplumun kolayca ulaşabildiği sanat tabi ki toplum içindir.

Büyük şirketler ve bankalar büyük paralarla galeriler kurup yalnızca “seçkinleri” kapısından buyur edince “seçilmeyenler” eserlerini kah bir garaj altında (garajistanbul) kah hırdavatçı esnafının mesken tuttuğu bir caddede (Hafriyat Karaköy) kah sıvasız betonlardan demir filizlerinin boy verdiği bir mahallede (Güneşin Sofrası Okmeydanı) sergilemeye koyuldular. 1999'dan beri Beyoğlu'nun gerçekten arka bir sokağında sesini duyurmak isteyen sanatçılara kapılarını açan Apartman Projesi bunlardan biri. Beyoğlu'nun Tünel'e giden sokaklarından biri Şehbendir'deki bir apartmanı mesken tutan Apartman Projesi nam-ı diğer Apartman Project'in koordinatörü Selda Asal dokuz yıllık serüvenlerini anlattı.

YOLDAN GEÇENE SANAT

Beyoğlu Tünel'in en belalı yıllarında uyuşturucu satıcıları, sokak çeteleri, küçük mafya gruplarının cirit atığı sokakta bir apartmanın giriş katına çeki dozen vererek kurdukları mekan ilk başta birçok tehdit ve baskıyla karşı karşıya kalmış. Selda Asal “ilk başta korku dolu günler yaşadık” diyor. Çünkü yapmaya çalıştıkları yalnızca bir mekanın içine tıkılıp yalnızca içeri girmek isteyenlere kapılarını açmak değilmiş. Asal projenin amacını şöyle anlatıyor: “Sergi ve etkinlikleri gündelik hayatın içine katmak için bir yol bulduk; mekanın camlarına yerleştirdiğimiz obje, yazı ve fotoğrafları ya da geceleri pencerelere projekte edilen filmleri mekanın açık olduğu saatlerin dışında da izlenebilecek şekilde düzenledik. Böylece sadece ziyaretçileri değil yoldan geçenleri de etkinliklere katmayı hedefledik. Etkinlikler oradaki çetelerin hoşuna gitmeyince zor günler geçirdik.”

Apartman Projesi zor günleri bir parça geride bıraktı. Organize ettikleri birçok serginin yurtdışından da davet aldığını söyleyen Asal, Projenin amacını şöyle anlatıyor: “Bu disiplinler arası bir proje. Coğrafyamıza ilişkin sorumluluklarımız nadir ve bunları nasıl ifade edebiliriz soruları üzerine düşünüp resim, ses, video ve yerleştirmeyle anlatmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar Temizlik Malzemeleri Dükkanı (Cleaning Material Store), Düş Satınalma Dükkanı (Store of Dreams), Bekleme Odası (Waiting Room), Kartpostallar (Postcards), Yalanla İlgili Her şey (All about lies), Her şey Yolunda Olacak, Hiçbir şey Yolunda Gitmiyor (Nothing goes well) gibi koordinasyonunu yaptığım çeşitli sergiler oldu. Hepsi de az önce sözünü ettiğim gibi duruşumuzu, bizi sorgulayan projelerdi.”







16 yıl önce