Rivayete göre Mimar Sinan çocukluğunda oyun oynarken yapılar kurarmış. Leonardo Vinci'nin ise küçük yaştan itibaren yaptığı güzel çizimler, dönemin ünlü ressam ve heykeltıraşı Andrea del Verrocchio'ya çırak olmasını sağlamış ve böylece dünyanın en ünlü ressamlardan biri olmasının yolu açılmıştı. Eskilerin de adam olacak çocuğun önceden belli olacağını söylemelerini unutmadan, bugünün önde gelen isimlerinin başarılarının izlerini çocukluklarında aramak çok da yanlış olmasa gerek. Üsküdar Belediyesi, hazırladığı Adam Olmuş Çocuk kitabıyla, yaşantılarıyla Üsküdar'a katkı sağlamış ve Üsküdar'da nefes alıp nefes vermiş 42 ünlü ismin çocukluklarına dönerek başarının izlerini takip etmiş. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Amir Ateş, Ümit Meriç, Alp Yalman, Nuri Albayrak, Hikmet Barutçugil, Hattat Hasan Çelebi, Hasan Cihat Örter, Gönül Paçacı, Belkıs İbrahimhakkıoğlu ve Sinan Genim bu isimlerin bazıları.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “oku, düşün, uygula, neticelendir" sözleriyle gençlere tavsiye veriyor. Erdoğan'ın gençliği ile ilgili ipuçlarını ise Nuri Albayrak veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı okulda okuyan Albayrak, İstanbul İmam Hatip Lisesinde düzenlenen münazara yarışmalarını Erdoğan sayesinde kazandıklarını, hepsinde başarılı olunca onları münazaralara almamaya başladıklarını söylüyor. Nuri Albayrak, okula gittiği yıllarda akşamları taksicilik ve otobüslerde muavinlik de yapmış. Amir Ateş daha çocukluğunda, edebiyat, tıp, güzel sanatlar ya da ilimde ülkenin beş kişisinden biri olma hayali kuruyormuş. Sinan Genim dünya klasikleri, Mevlana, Firdevsi gibi kitapların hepsini çocuk yaşlarında okumuş. Gerisini kendilerinden dinleyelim.
Adam Olmuş Çocuklar kitabı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hikâyesi ile aralanıyor. Siyasi kimliğinin başlangıcı olarak Üsküdar adres verilirken, geçtiği evreler ve vazifelendirildiği görevler kısaca belirtiliyor. Erdoğan başarının sırrını dört kelime ile özetliyor, “Size Cumhurbaşkanınız olarak dört kelimelik tavsiyem var; oku, düşün, uygula, neticelendir!" ifadeleri ile başlayan mesajı en dikkat çeken bölüm arasında yer alıyor. Bu dört sırrı birbiri ardında uygulanmadığı zaman başarının uzun vadede gerçekleşeceğinin altını çizen Erdoğan, “Eğer bir dalda zamanında meyveyi toplamazsan o meyve çürür gider, hiçbir faydası olmaz. Yani orta sahada top çevirerek kalmayacak, golü de atacak, bunu da başaracaksınız" ifadeleri ile çocuklara rehber niteliğinde tavsiyelerde bulunuyor.
Adam Olmuş Çocuklar'dan biri olan Amir Ateş'in hikâyesi de kitapta dikkat çeken örneklerden. Ateş, başarının sırrının çalışmaktan, azim ve erdem terbiyesine vakıf olmaktan ibaret olduğunun altını çiziyor. Sanat ve üretmenin zevkine ancak bu
şekilde varabildiğini belirten Ateş şu ifadelere yer veriyor; “Büyüdüğümde ya edebiyat, ya tıp, ya güzel sanatlar ya da ilimde ülkemin beş kişisinden biri olacağım derdim. Böyle bir hedefim vardı. Ülkemde üç – dört besteciden biri olduğum söyleniyor. Başardığımı düşünüyorum… Çünkü musiki için güzel sanatlarda, Sanayi-i Nefse diyorlar… Yani sanatların en güzel dalı…"
Türkiye'nin başarılı iş adamlarından Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuri Albayrak, iş dünyasındaki başarısını öncelikle ailesindeki birlik, beraberlik ve cesarete bağlıyor. Albayrak, Adam Olmuş Çocuklar'da başarının sırrını şu sözlerle anlatıyor. “En kötü şartlarda bile şükrediyoruz, zarar dahi etsek, 'Bizim için böylesi hayırlıydı!' diyoruz. Ama zarar etmeden önce ve sonrasında yılmadan çalışıyor ve yolumuza devam ediyoruz."
Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nuri Albayrak, çalışmanın ve başarının ardında ki asıl gücün aile ve ailedeki kuvvetli bağın önemine işaret ederek, “Bizim için en önemli olan etken, ailedir. Ailenin birlik ve bütünlüğüne önem veriyoruz. Yedi kardeşiz, şimdi çocuklarımız oldu. Onlar da bu birlik ve beraberliğin sağlanması için ellerinden geleni yapıyorlar" açıklamasında bulunuyor. Başarıyı elde etmek için cesaretin de önemini vurgulayan Albayrak, denemekten ve yanılmaktan korkmamak gerektiğini belirterek, okula gittiği yıllarda akşamları çalıştığını, taksicilik ve otobüslerde muavinlik yaptığını da sözlerine ekliyor. Günümüz gençliğinin ise, zamanlarını boşa harcadıklarından dem vuran Albayrak, gençlik yıllarında ödevlerini yapmak için 3-4 saat kütüphanede oturduklarını belirterek, yaşadığımız zamanda bilim ve teknolojinin imkânları ile bu sorunların kalmadığını, dolayısı ile okumaya ve araştırmaya fazlaca zaman olduğunun altını çiziyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aynı okulda okuyan Albayrak, Erdoğan ile hatıralarını anlatıyor. İstanbul İmam Hatip Lisesinde düzenlenen münazara yarışmalarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde kazandıklarını belirterek, “Bu yarışmalarda temsilcimiz Erdoğan idi. Bütün kolejlerin katıldığı bu münazaralarda sürekli İstanbul İmam Hatip Lisesi birinci olurdu. Baktılar olmayacak, bizi münazaralara almamaya başladılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iyi bir hatipti, çok iyi futbol ve voleybol oynardı" ifadelerine yer veriyor. Askerlik yaptığı 1981 yılında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yollarının kesiştiğine dikkat çeken Albayrak, siyasi hayatta da Erdoğan'ın İstanbul İl Başkanlığı döneminden itibaren, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde de birlikte çalıştığı günleri anlatıyor.
Bilginin ve değerli olanın peşinden gitmek gerektiğini vurgulayan Gönül Paşacı ise, günümüz çocuklarının tüketici bireyler olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Günümüzde çocuklar nasıl olsa internette var diye çalışmaya gerek duymuyorlar. Bu durum bana sağlıklı gelmiyor. İnsanın gerçekten ihtiyaç duyduğu şey sosyal çevresidir, okuldur, ailedir… Toplum giderek daha fazla tüketen, daha az düşünen, kendi ile geçmişi ile ilgili ya da gündelik ortamı ile ilgili bilgilere daha az ihtiyaç hisseden bir hale dönüşüyor. Bu durum insana umut vermiyor. Çocuklarımıza her zaman bilginin; değerli olanın peşinden gitmeyi öğretmek lazım" ifadelerine yer veriyor ve eğitimin önemine dikkat çekiyor.
Mimar Sinan Genim, okumanın önemine dikkat çekiyor. Sandıklarla kitap okuduğunu belirten Genim, başarının sırrının okumak olduğunu ifade ederek, “Bana okumayı sevdiren aile dostumuz ve edebiyat hocası olan İsmail Bey'dir. Evlerine sığmadığı için iki sandık dolusu kitabı bize vermişlerdi. Milli Eğitim Bakanlığı klasikleri, dünya klasikleri, Mevlana, Firdevsi gibi kitapların hepsini çocuk yaşlarımda okudum. Hala o sandıkları saklıyorum. Mimarlığı güzel bir şekilde yapıyorsam bunu okumaya borçluyum" diyor.
Çocukken farklı meselelere ilgi duyan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın hikâyesi ise yine Üsküdar'da başlayarak tüm Türkiye'ye yayılıyor. Bakan Avcı eğitime olan ilgisini; “Her çocuk gibi farklı farklı mesleklere ilgi duyduğum oldu. İlkokulda askerlik cazipti, daha sonra öğretmenliğe merak saldım; çünkü dayım öğretmendi. Üniversite yıllarında iktisat çok modaydı ben de ODTÜ'ye girdiğimde Ekonomi-İstatistik Bölümü'ne girdim" İfadeleri ile meslek hayatında gazetecilik de yaptığını ve sonrasında da üniversitede hocalık yapmaya devam ettiğini aktarıyor okuyucuya.
Üsküdar Belediyesi'nce hazırlanan "Adam Olmuş Çocuklar - Başarının Sırrı" kitabı, Üsküdar'daki orta öğretim okullarında ücretsiz dağıtılacak.
