|

Bütün İstanbul''u kokladı

Koku tasarımcısı Sissel Tolaas, eşi benzeri olmayan bir projeyle 2. İstanbul Tasarım Bienali''ne konuk oluyor. Tanımlaması çok zor bir duyu olan kokuyu dil ile ilişkilendirerek yeni bir algı oluşturan Tolaas, İstanbul''u da projesine dahil ediyor ve bize şehri duyularla keşfetme fırsatı sunuyor.

Harun Karaburç
00:00 - 2/11/2014 Pazar
Güncelleme: 20:58 - 1/11/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Bütün İstanbul''u kokladı
Bütün İstanbul''u kokladı

Yaşadığınız şehir veya sokak nasıl kokuyor hiç merak ettiniz mi? Genelde bu tür meraklarımız ya bir gaz kaçağında ya da köşeye bırakılmış bir çöp torbası gördüğümüzde ortaya çıkar. Burun en tembel duyu organlarından biri. Maruz kaldığı bir kokuyu bir süre sonra duyumsamamaya başlıyor. Galiba bu yüzden yaşadığımızın yerin kokusunun neye benzediğini bilmiyoruz. Koku, bir yandan da tanımlaması zor bir olgu. Renk veya ses gibi değil. Ancak zihnimizde bıraktığı izler hiç de hafife alınacak değil. Anıların kokusu burnumuzdan gitmez bir türlü. Renkler unutulur, bir eşyaya dokunduğumuzda verdiği his unutulur, şekil unutulur, ses bile bir yerde unutulur ama koku asla kaybolmaz. Kalır. Çocukluğun kokusu vardır annede unutamaz, korktuğu zaman kanatlarına sığındığı babasının kokusu vardır bir kız çocuğunda unutmaz. Kokular çok özel hislerdir. Farklı kokuların peşine düşen Sissel Tolaas, bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali''ne ''NASALO Koku Sözlüğü'' projesiyle konuk oluyor. Kokuyla dil arasındaki ilişkiyi inceleyen bu interaktif projede İstanbul içindeki 44 konumun kokusu yer alıyor, elbette Sissel bunların hepsine farklı isimler koymuş. Koku Sözlüğü, İstanbul''u bir kez de kokularla keşfetmemize olanak sağlarken koku literatürüne de katkılar sunuyor.

KOKU İLE İLETİŞİM

Sissel Tolaas, bir koku tasarımcısı. 1961 doğumlu Tolaas, 2004 yılında koku ve iletişim araştırmaları üzerine The Re_Search Lab''ı kuruyor. Bu laboratuvar Uluslararası Aroma ve Koku Kuruluşu tarafından da destekleniyor. Tolaas Berlin''de kurduğu bu koku laboratuvarında kokuları hem bilimsel olarak hem de duyusal olarak incelemeyi sürdürüyor. Koku üzerine farklı projeler geliştiren sanatçı, çeşitli müzelerde, bienallerde ve hatta koku sektörünü bir araya getiren fuarlarda bu projelerini sergiliyor. Bu projeleriyle Tolaas, disiplinler arasındaki sınırlara meydan okurken bir yandan da entelektüel ve ticari girişimler arasındaki farkları bulanıklaştırıyor. Bizleri de koku üzerine düşünmeye, konuşmaya zorluyor.

KOKU DİLİ YARATMAK İSTİYORUM

2. İstanbul Tasarım Bienali için bir süredir araştırmalar yapan Tolaas, çalışma alanını biraz daha genişleterek İstanbul kokularını da projesine dahil ediyor. Birçok kez İstanbul'a gelip giden Tolaas, Ağustos ayında İstanbul sokaklarında bir sürü kokuyu topluyor. Toplama işlemi ise şu üç prosedürle işliyor: Koku coğrafyası ve haritalamayı barındıran ''analog analiz'', organik kokuları toplamak ve sentezlemek üzere parfüm sektöründe kullanılan ileri bir teknoloji vasıtasıyla molekül toplamayı içeren ''kimyasal analiz'' ve öznel koku deneyiminin ve algısının kaydedilmesini sağlayan ''gövde analizi''. Tolaas, ''Normalde kokular hakkında düşünmeyiz, onları göz ardı ederiz ama kokular hakkında konuşmayı sürdürdüğünüz zaman insanlar etrafını koklamaya başlıyorlar. Koku üzerine bir dil yaratmak istiyorum en büyük dileğim bu'' diyor.

Kapasite sınırlarınızı zorlayacak

Tolaas, NASALO adının verdiği koku sözlüğü ile kokuları görsel veya somut metaforlar üzerinden anlatma geleneğini kırmak istiyor. Tolaas, kokular üzerine DOCASA (kebap ve parfüm) ve CASCA (metal araba parçaları ile ter karışımı) gibi hayli somut koku tariflerinden, FREEIS (boş vakit) ve BMAI (albeni, büyüleyicilik, cazibe, çekicilik) gibi kavramsal ifadelere uzanan yepyeni bir kelime dağarcığı ortaya çıkarıyor. Tolaas''ın İstanbul gibi mekana özgü araştırması ise içinde bulunduğumuz şehrin ''duyumsal'' özelliklerini zihnimizde canlandırıyor. ''Burnum gözlerimden daha ileri seviyede ve hiçbir şey kötü kokmaz. Buna neden olan düşüncelerdir'' diyen Tolaas''ın yöntemi, kokunun geleceğini sorguluyor ve kokuların dili ile kapasite sınırlarımızı zorluyor. Tolaas''ın bu projesi hepimizin aklına Patrick Süskind''in Perfume isimli romanından uyarlanan Perfume: The Story of a Murderer filmini getiriyor.

9 yıl önce