Her yaşın ayrı bir güzelliği var ama insan bunun farkına varamıyor yaşam içinde. Hep bir hayat meşgalesi ömür boyunca… Okulu bitiriyorsunuz, iş hayatına geçiyorsunuz, evleniyorsunuz, çocuklarınız oluyor, çocuklar büyüyor, yaş oluyor 50’nin üstü… Ve gelip çatıyor emeklilik dönemi… “Yaş 70 iş bitmiş” diyenlere inat hayatın en güzel dönemi emeklilik diyenler çoğunlukta. Uzmanlar her ne kadar “Emeklilik depresyonu var” dese de bunun tam tersine dolu dolu yaşayanları gözlemliyoruz.
Çevremize baktığımızda hobiler edinen, dünya kazan kendisi kepçe gezenbirçok emekli var. Hangi spor salonuna gitseniz, hangi resim kursunda eğitim alsanız, iş hayatınızın içinde bile bir sürü emekli var. Çünkü onlar yaşamayı seviyor.
Şişli Florence Nightingale Hastanesi’nden Uzm. Psk. Emrah Polat da, “Yıllar süren eğitimimizi meslek seçimimiz üzerine kurarız. İş edinebilmek ve sürdürebilmek için yoğun emek harcarız. İşimiz hayatımızın büyük bir kısmını doldurur. Ancak bu işe sahip olduğumuzda hep şikâyet ederiz. Çalıştığımız yıllar boyunca çalışma hayatının yoruculuğundan, kendimize ve sosyal çevremize zaman ayıramadığımızdan yakınırız. Hep emekliliğimizi bekler, emekli olunca hayatımızda radikal değişiklikler yapacağımızı (bir sahil kasabasına yerleşme, uzun tatillere çıkma gibi) hayal ederiz” diyor.
Yani gerçekten iş hayatında hayalini kurduklarımızı hedef haline getirirsek tıpkı, “Müdür olacağım diyordum oldum” der gibi depresyon tabir-i caizse “Vızır vızır yanımızdan geçip gider”. Neden bu dönemde etrafımıza fayda sağlamayalım? Neden kendimizi geliştirmek için daha da çabalamayalım? Neden bu güzel hayattan kopup kendimizi eve tıkayalım? Neden bir zamanların en sevilen dizisi “Altın Kızlar”daki Dorothy, Rose, Blanche ve Sophia gibi olmayalım? Ya da ülkemize gelen 50 yaş üstü turistlere ne dersiniz? Çoğuyla konuştuğunuz zaman hayat heyecanı 18’lik gençlere taş çıkarır cinsten. Bunu başarmak hiç de zor değil, yeter ki isteyelim ve bir an önce uygulamaya geçelim!
Yeditepe Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Hakan Atalay, emeklilik dönemindeki sorunları birkaç boyutuyla incelemek gerektiğini söylerken, “Yaşla ilgili, hayatın sona ermesi ve emekliliğin nasıl yaşanması gerektiğine dair sorunlar var. Emeklilik dönemini olumsuz olarak değerlendirmek doğru değil. Herkesin iyi bir emeklilik dönemi olabilir. Bu insanın kendisini hazırlamasıyla aşılabilir. Sağlık iyiyse, hayat yolundaysa güzel bir dönem emeklileri bekliyor” dedi.
Medipol Üniversitesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yard.Doç. Dr Aziz Mehmet Gökbakan, “Emeklilik, hayatımızın bu kısmında, olumlu ve olumsuz yönleri ile bütün bir yaşamın olduğu gibi kabul edilmesi istenen bir hal. Emekliliğin verimli geçirilebilmesi için olmazsa olmaz kural emekliliğe hazır olmak. Emekliliktetatbik edilecek bir meşguliyet üretkenlik dönemlerinde yavaş yavaş netleştirilmeli; hobilerin, herkeste müspet etkileri olduğu günümüzde bilinir. Hayatı hakkında elinden geldiğince program belirleme, emeklinin ilk yapması gereken şeylerden biridir. Sosyal mesuliyet projelerine dahil olmak, farklı bir işte çalışmak, emeklinin ne kadar da değerli olduğunu fark ettiren durumlardan sadece birkaçıdır” diye konuştu.
“Ruh sağlığı profesyonellerine düşen, emeklilik öncesinde, bireylere uyum ve bilgilendirme açısından yardımcı olmaktır” diyen uzmanlar, “Ancak yılların geçtiğini bu şekilde, karşımıza bir gün çıkacağını hiç de aklımıza getirmediğimiz ve daha kötüsü hiç de hazırlıklı olmadığımız bir dönemi keyifli ve verimli geçirmemiz mümkün olabilir. Emekliliğin bir ızdırap değil, uzun yıllar çalıştıktan sonra elde edilen bir ödül ya da kendimizi gözden geçirme fırsatı olarak değerlendirilmesi tüm çalışanlar için dileğimiz olmalı” şeklinde görüşlerini ifade ediyor.
Avrasya Hospital Diyetisyeni Ezgi Mumcu, “Evde geçirilen sürenin artması ile birlikte azalan fiziksel aktivite, değişen yaşam şeklimiz ve yanlış beslenme alışkanlıklarımız sağlık sorunlarını da beraberinde getirir. Bu dönemde hem midenizi yani sindirim sisteminizi zorlamayacak hem de kalp sağlığınızı korumaya yardımcı olacak haşlama, ızgara, fırın, buğulama gibi pişirme yöntemleriyle tanışalım. Her öğününüzde mutlaka salataya yer verin. Beslenmemizin vazgeçilmezleri meyveleri de gün içerisinde mutlaka tüketin. Haftada 2 gün mutlaka balık tüketin. Keten tohumu, semizotu, ceviz gibi besinler de tercih edebileceğiniz diğer omega-3 kaynakları” şeklinde konuştu. “Tansiyon problemleri yaşamaya başladıysanız; tuz tüketiminizi gözden geçirin. Su tüketmeyi de ihmal etmeyin” diyen Dyt. Mumcu, “Emeklilik döneminde fiziksel aktivite düzeyimizde de anlamlı derecede azalmalar yaşamaktayız. Yürüyüş yapın.Hadi gelin bugün bir başlangıç yapalım.En fit ve sağlıklı emekli biz olalım” şeklinde görüş verdi.
