Geçtiğimiz hafta Ak Parti Olağanüstü Kongresi yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan son kez başbakan olarak yaptığı konuşmayla partisine ve seçmenine veda etti ve Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu parti genel başkanlığına seçildi. Kongrede öne çıkan görüntüler, hemen hemen her Ak Parti mitingi ve kongresinde olduğu gibi kadınların yoğun ilgisi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına başlarken yanına yaklaşan bir genç kız sevgilerini iletti. Erdoğan'ın konuşması boyunca da gözyaşlarını tutamayan kadınların görüntüleri düştü objektiflere. Aslında kadınların Ak Parti'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a ilgi ve sevgisi yeni bir durum değil. Erdoğan siyasete ilk başladığı günden beri kadınların siyasette yer alması üzerinde durmuş, 1994 seçimlerinde Beyoğlu Belediye Başkanlığı adaylığında da kadınları mutfaktan sokağa çıkararak ilk defa aktif siyasetin içinde olmalarının yolunu açmıştı. Ak Parti'nin kuruluşundan sonra da kadınlar parti içinde aktif olarak rol aldılar. Kadınların Erdoğan'ın şahsına ve Ak Parti'ye gösterdikleri bu sevginin kaynağını, Ak Parti içinden kadınlara gözlemlerini sorduk. Aldığımız cevaplar bu sevginin kadının siyaset içinde yer almasını sağlaması, sosyal ve kadına yönelik politikaların bir çok kadının hayatına dokunup yaşam kalitelerini yükseltmesinden kaynaklandığı yönünde oldu. Kadınlar, Erdoğan'ın liderliğinde güvenebilecekleri, dürüst bir baba figürü buluyor. Eşi ile olan ilişkileri, kızlarına bakışı, hatta eşi ile el ele törenlere gelmesi bile seçim meydanlarında kadınları etkiliyor. Erdoğan, anneler için onları düşünen hayırlı bir evlat, genç kızlar ve kadınlar için geleceklerini güvence altına alan bir baba figürü.
Ak Parti, kadınlar siyasette mutlaka olacak dedi. Kadın kollarının önünü tamamen açtı. Siyasetin bir erkek alanı olduğu algısını Cumhurbaşkanımız sayesinde kırdık. Kadınlar ve çocukların 6. hisleri çok kuvvetlidir. Kimin onlara değer verdiğini, kimin baş tacı yaptığını bilirler. Cumhurbaşkanımızın verdiği değeri hissediyorlar. Hatta bir gün, CHP Milletvekili Nur Serter, 'Ak Parti'de siyaset yapmanın kadınlar açısından çok rahat. Çünkü onların erkekleri kadınlara çok değer veriyor' dedi. Sosyal politikalar açısından da baktığımızda; eskiden en büyük haberler hastanede doğum yapıp rehin kalan anneler ve çocuklarıydı. Devletin hastanesinde rehin kalmak ne demek! Biz bunları aştık. Kadınlar bunları unutmaz. Çözüm sürecinde de Güneydoğu'daki kadın sımsıkı sarıldı Ak Parti'ye. Ben Ağrı'da ailesinin baskısına rağmen kaçıp gelip oyunu Ak Parti'ye verdiği için, oy verdiği okulda dayak yiyen kadını biliyorum.
Ben Recep Tayyip Erdoğan'ın sosyolojik bir keşif yaptığını düşünüyorum. Siyasete ilk başladığı günden beri toplumun tamamen dışında bırakılmış, göz ardı edilen, ikincil olarak adlandıran kadınları siyasetin ana öznesi hale getirdiği için kadınların Erdoğan büyük bir muhabbet beslediğini düşünüyorum. Kadınları hem hayatın içinde hem de siyasette birinci unsur haline getirdi. Kadınlar bunun farkındalar. Tayyip Erdoğan olmasaydı Türkiye'de kadınların siyaset yapma oranı çok daha az olurdu. Ak Parti'nin başarısında da kadınların çok büyük bir rolü var. Bunlar birbirini tamamlayan şeyler. Gerçek bir muhabbet, karşılıklı yol almaya bağlıyorum. Önümüzdeki dönemde de Meclis'teki kadın sayısında bir patlama olacak. Erkeklerin bir direnci var fakat Tayyip Erdoğan'ın kişisel duruşu partiye de sirayet ediyor.
Bizim incelemelerimize göre Ak Parti'nin kadın seçmeni erkek seçmenden yüzde 8 daha fazla. Kadın seçmenin Cumhurbaşkanımıza yönelik teveccühünün somut bir yansıması bu. Nedensellik ilişkilerine geldiğimizde Ak Parti kuruluşundan itibaren kadın politikalarını bütün sosyal politika anlayışı içinde merkezi bir noktaya koydu. Bunların hayata somut yansımaları çok açık biçimde insanların hayatlarına dokundu. Annelere yapılan destekler, dul kadınların hayat standardını yükselmeye yönelik destekler, sigortalılık olanaklarının arttırılması gibi doğrudan kişinin hayatına dokunan, yasal mevzuat anlamında da kadını sosyal hayat içerisinde koruyan kollayan, uluslararası standartlara uygun yasal uygulamaları harekete geçiren bir parti oldu Ak Parti. Bunun yanı sıra bir de Cumhurbaşkanımızın kadınlara yönelik saygısını, sevgisini, samimi ilgisini yansıtan hal tavır ve davranışları, siyasal yapıya da yansıyor. Çünkü biz lider merkezli bir toplumuz. Diğer taraftan aile hayatında da eşiyle kurduğu saygıya sevgiye dayalı ilişki, çocuklarıyla hakeza, bir baba ve eş olarak da ideal örnek alınası bir portre sunuyor.
Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kadınlar güvenebilecekleri, dürüst bir baba figürünü buldular. Eşi ile olan ilişkileri, kızlarına bakışı, hatta eşi ile el ele törenlere gelmesinin bile seçim meydanlarında kadınları etkilediğine yakından şahit oldum. Anneler için onların hayatını kolaylaştıran, onları düşünen hayırlı bir evlat, genç kızlar ve kadınlar için geleceklerini güvence altına alan bir baba figürü oldu. Bu sevgi ve muhabbet her şeyden önce güven esasına dayanıyor. Ak Parti'de kadınların öne çıkmasında Parti'nin kuruluş hikayesinden başlayarak hem yönetim hem de politika belirleyen mekanizmalarında kadınlara geniş yer açılmasının payı büyük. Ak Parti'nin kurucuları içinde 11 kadın üye vardı. Sonraki dönemde en tepeden en ücra birime kadar tüm yönetim mekanizmalarında en az % 10 oranında kadınların bulunması zorunlu hale getirildi. TBMM'de kadın miletvekili oranının % 4'5 tan %14'e çıkması kadınların kendilerini güvenli bir siyaset ortamında hissetmeleri ile mümkün oldu. 2003 yılından beri eşi vefat etmiş kadınlara nakdi sosyal yardım programı, eğitim çağında kız çocukları olan annelere çocuklarını okula göndermeleri şartıyla yapılan nakdi yardım, engelli öğrencilerin ücretsiz taşınması, şartlı sağlık ve gebelik yardımları (bu yardım Türkiye'de anne-çocuk sağlığını yakından etkilemiştir), tüp bebek projesi, yaşlılık aylığı, engelli aylığı, kadınların istihdamına destek verilmesi, aile içi şiddeti önleyici yasal düzenlemeler ve uygulamalar, başörtüsü yasağının kaldırılması kadınların hayatını birebir etkileyen kararlar arasında yer aldı. Ben Anadolu'da dolaşırken 'Bana şimdiye kadar eşim dahil kimse para vermedi, ilk defa Tayyip bey kızımı okula göndermem için para verdi. Bu paraya kimseyi dokundurtmam' diyen ya da 'Engelli aylığı ve rehabilitasyon merkezleri sayesinde yıllardır ilk defa sokağa çıkabiliyorum' diyen çok kadın ile karşılaştım. Ücra köylerinde tarım destek kredileri ile kooperatifler kuran kadınlar için de Tayyip Erdoğan hayatlarını birebir iyileştiren sihirli güç oldu. Kadınların evine, mutfağına, çocuklarına değen bu gelişmeler seçmen kitle olarak onların Türkiye'deki değişimi birebir yaşamalarına sebep oldu.
Ak Parti'yle beraber kadınlar kendi kimliklerini de bulmuş oldular. Kadınlar 12 senedir siyasette yer alıyor. Bu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sayesinde oldu. Kadınlara karşı babacan tavrı, merhamet, şefkat tarafını göz önünde bulundurduğumuzda, Cumhurbaşkanımızın insan sevgisinin kadınlara ve çocuklara vermiş olduğu ehemmiyetin ortaya çıkarmış olduğu bir netice. Daha öncesinde hem iş alanı, hem siyasi, hem sosyal alanda maalesef kadınlar hep ötelenmişti. Bu potansiyeli ortaya çıkaran Erdoğan oldu. Yeni Türkiye'nin inşasının da kadınlar üzerinden, gençler üzerinden olacağını sürekli vurgulamıştır. Kadınların potansiyelini ortaya çıkarmak da Erdoğan'a nasip oldu. Halktan biri ve iradesini de bu yönde kullanan, kadınlara değer veren müthiş bir insan. Bütün bunlar bir araya geldiğinde ortaya bir sevgi seli çıkıyor zaten. Erdoğan bakışlarında karşısındaki insanlara değer verdiğini hissettiriyor. Bu da sevgi muhabbetle karşılığını buluyor.
Ak Parti hizmet odaklı, vatandaşımızın daha refah içinde yaşaması, hem ekonomik anlamda hem de siyasal ve kişisel anlamda demokratik haklarını kullanması, hizmetlerden faydalanmasını düşünen ve buna göre organize olan bir hareket. Hizmete muhatap olan TC. vatandaşlarının yüzde ellisi hatta daha fazlası kadın. Bu kadınların bir çoğu da çocuklarının geleceğini düşünen anneler. Bu işin bir boyutu. Öbür boyutu ise Ak Parti'yle birlikte kadınlar sosyal hayattan siyasal hayata daha fazla girmeye başladı. Bu iki taraflı bir alışveriş. Kadınlar çalışarak, üreterek ve bulundukları makamların hakkını vererek buraya geldiler. Daha da ilerleyecekler. Sayın Cumhurbaşkanımız da bizi ciddi anlamda destekledi. Belki bizim sistemimizde resmi bir kota yok fakat görünmeyen bir kotayla, zımni bir kotayla bu noktalara geldik. Kadınların Erdoğan'a karşı bir sevgisi var çünkü kendisi aynı zamanda iyi bir eş, iyi bir baba. Kadınlara ve gelecek nesillere çok önem veren bir lider. Bunun artılarını da gördük hayatımızda.
