Bir evi olsun ister/ Bir de içmeyen kocası/ Tanrı ne verirse geçinir gider/ Yeter ki mutlu olsun yuvası” Bora Ayanoğlu’nun Fabrika Kızı şarkısını bilmeyen yoktur. Ayanoğlu’nun Cibali Tütün Fabrikası’nda çalışan bir kadının gazetedeki resminden etkilenerek yazdığı bu şarkıdan 46 yıl sonra Cibali’de yaşayan ve çalışan 10 genç kız kendi hayatını fotoğraflayarak bir sergiye imza attı. Bugün, o tütün fabrikasının yerinde Kadir Has Üniversitesi var. Fotoğraflar, üniversitenin Cibali Kampüsü’nde sergileniyor. Sergide yer alan fotoğraflara, ünlü isimler yüreklerinden geçeni yazdı. Bora Ayanoğlu ile Sezen Aksu, Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, gazeteci Burcu Aktaş, Karin Karakaşlı, Pınar Öğünç, Cüneyt Özdemir ve Aret Vartanyan ile yazar ve senarist Gaye Boralıoğlu’nın kaleminden akan yorumlar genç kızların fotoğraflarını öyküleştirdi. Proje koordinatörü Ulaş Tosun, “İşçi kızların, eğitim olanağından yoksun kızların hayatlarında ne değişti görmek için on işçi kızla bu projeyi gerçekleştirdik" diyor.
Kadir Has Üniversitesi, “Fabrika Kızı” projesinin kahramanları olan 19 yaşındaki Şeymanur Zateroğlu tezgahtarlık yaparak, 17 yaşındaki Gözde Özkorkmaz Sezgin garson olarak, 18 yaşında Şilan Toksoy bir atölyede bardak boyayarak, 16 yaşındaki Zeynep Altan ise bir atölyede bardak temizleyerek aile bütçesine katkı sağlıyor. 19 ve 16 yaşlarındaki kardeşler Emine ve Dilek Kurşun kardeşlerden Emine bir atölyede bardak boyuyor, küçük kardeşi Dilek ise bir konfeksiyon firmasında çalışarak hayatını kazanıyor. Projenin diğer kahramanları Hatice Akyüz hem okuyup hem çalışıyor, 21 yaşındaki Dilek Aytekin ise taşeron bir firmaya bağlı olan temizlik görevlisi. Fabrika Kızları’nın en küçüğü ise 15 yaşındaki Kübra Akdemir.
Dilek Aytekin, 23 yaşında. Üniversitede temizlik işçisi olarak çalışıyor. Tekstil atölyesinde çektiği fotoğrafla projeye katılıyor. “Ben fotoğraf çekmeyi çok seviyorum, ilk fotoğrafım bu. İlerleyen zamanlarda daha çok fotoğraf çekeceğim inşallah. Bu işin peşini bırakmayacağım. Bu proje benim özgüvenimi artırdı. Kızların sadece bir köşede çalışıp kalmaması gerektiğini, istediği her şeyi yapabileceğini gösterdi. Benim çok fazla sosyal hayatım yok, evden işe, işten eve. Kendime bakış açım değişti. Artık istediğimi yapacağıma eminim” diyor.
Babası zordu, kocası ondan da zor bir adam çıkmıştı. Bir Haydar’ın evinden öbür Haydar’ın evine gittiğinde üzerine giydiği yelek iki beden küçüldü, evin üç penceresi yetmez oldu nefes almak için. Her işi yokuşa süren kocasıyla bir ömür geçerken kızına tutundu.