|

Gözümüz gönlümüz sinemada

İstanbul Film Festivali bu yıl 34. kez düzenlenecek ve 200’ün üzerinde filmi sinemaseverlerle buluşturacak. İki hafta boyunca dünya sinemasının ustaları, yeni yapımları, yerli sinemamızın klasikleri ve öne çıkanları gönlümüzü, gözümüzü sinemayla dolduracak.

Yeni Şafak
04:00 - 15/03/2015 Pazar
Güncelleme: 17:08 - 14/03/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

İstanbul Film Festivali bu yıl 34. kez düzenleniyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği festival 4-19 Nisan 2015 tarihleri arasında yerli ve yabancı 200’ün üzerinde filmi sinemaseverlerle buluşturacak. Festival programı geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Festival programından dikkat çeken yapımları, ilkleri sizler için derledik. Haberin devamını okurken film listesi yapmak için elinize kağıt kalem alsanız iyi ederseniz. “Kağıt kalem mi kaldı biz mobil teknoloji kuşağıyız” diyorsanız İKSV mobil uygulamasından izlemek istediğiniz filmleri takviminize bir tıkla ekleyebilirsiniz. 


TARKOVSKİ SEVGİSİ

Uluslararası yarışma bölümünde yarışacak filmler: Gerçeklik, Neden Tarkovski Olamıyorum, Altın Çağ, Vahşi Yaşam, Taşa Yazılmış Hatıralar, Itsi Bitsi, Star, Kara Ruhlar, Yüzündeki Sır, Bana Bak Philip, Çılgın Kalabalıktan Uzak ve Fanusta Yaşayanlar. Festivalin bu bölümünde yarışan tek Türk yapımı film Neden Tarkovski Olamıyorum. Murat Düzgünoğlu’nun yönettiği film Türkiye sineması yönetmenlerinin Tarkovkski sevgisini mizahi bir dille değerlendiriyor. Altın Lale için yarışacak Shawkat Amin Korki imzalı Taşa Yazılmış Hatıralar, iki çocukluk arkadaşı Hüseyin ve Alan’ın 1988’de İran’da El-Enfal operasyonu sırasında yapılan Kürt Soykırımı’nın filmini çekme hikayelerini anlatıyor. Uluslararası Altın Lale jürisinde Bence Fliegauf, Cédomir Kolar, George Ovashvili ve Melisa Sözen yer alıyor.


İRANLI KADINLARIN SESİ

Festival, 9 yıldır Avrupa Konseyi’nin katkılarıyla sinemada insan hakları konusunda duyarlılık oluşturan bir filme özel ödül veriyor. Bu yılın insan hakları filmleri ise Enayi, Umut, Küçük Bir Aşk Hikayesi, Annemin Şarkısı, Bugün, Ülkesiz Şarkılar, Kaplanlar, Atlantik, Baba Beni Yakalasana ve Krala Mektup. Boris Lojkine’in yönettiği Umut, Afrikalı göçmenlerin verdiği hayat mücadelesini keskin bir dille anlatıyor. Filmde hayatında hiç rol yapmamış, gerçek göçmenler rol alıyor. İranlı yönetmen Ayat Najafi’nin üç yılda hazırladığı Ülkesiz Şarkılar, Najafi’nin kardeşi Sara’nın İran’daki sansür ve tabulara karşı çıkarak İranlı kadın şarkıcılarla bir konser düzenlemesini konu alıyor. Parvin Namazi, Sayeh Sodeyfi, Elise Caron, Jeanne Cherhal ve Emel Mathlouthi Sara’nın mücadelesine destek oluyor.


FİLMLERİN DE İŞİ ZOR

Ulusal Altın Lale bölümünde yarışacak yerli yapımların hepsi de birbirinden iddialı. Ulusal yarışmanın jüri başkanlığını Zeki Demirkubuz üstleniyor. Anlaşılan filmlerin işi de zor. Jürinin diğer üyeleri Tansu Biçer, Emre Erkmen, Şebnem İşigüzel ve Wieland Speck. Ali Atay’ın ilk yönetmenlik deneyimi olan Limonata, bu bölümde yarışacaklar arasında dikkat çeken ilk film. Kuşkusuz bunda Atay’ın Leyla ile Mecnun dizisinde yakaladığı popülerlik yatıyor. Dileyelim Limonata’nın başarısı da dizi kadar olur.  Ufuk Bayraktar’ın Kümes’i gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılmış olması ile dikkat çekiyor. Kendi ninesinin kumalık hikayesini anlattığı Kümes’te rol arkadaşı olarak Hasibe Eren eşlik ediyor.


DÜNYA FESTİVALLERİNDEN İSTANBUL’A

Dünya festivallerinde büyük övgüler ödüller almış filmlerin, yönetmenlerin ve oyuncuların yer aldığı bu bölümde 24 film izleyiciyle buluşuyor. Bu bölümde izlemenizi tavsiye edeceğimiz birkaç film ise şöyle: İyi Bir Yalan, Kuş İnsanlar, Doğada Tek Başına, Manglehorn, Marnie Oradayken, Kanunun Kuvveti, İntikam, Harika Çocuk, Küçük Karmaşa, Taşkınlar Kulübü, Victoria, Aurora, Kızıl Amnezi, Stüdyo 54, Arabulucu, Belalı Ev. Festivalin yoğun temposundan kaçarak biraz eğlenmek, kafanızı boşaltmak istiyorsanız Hayatını Yaşa, Ghadi, Hayat Altmışından Sonra, Japon Nişanlım, Altın Peşinde filmleri imdadınıza koşuyor.


Merak edilenler

Sinemaseverlerin yarışmalar dışında en meraklı beklediği bölümlerden biri de Yeni Bir Bakış bölümü. İlk veya ikinci filmlerini çeken yönetmenlerin dünya sinemasına da nasıl özgün bir bakış açısı sunduklarını görme şansı sunan bölümde geleceğin klasiği olmaya aday filmler yer alıyor. Ürdünlü yönetmen Naji Abu Nowar’ın ilk uzun metrajı Theeb, Birinci Dünya Savaşı sırasında Hicaz’da genç bir bedevi çocuğun İngiliz subayıyla yaptığı yolculuk hikayesini anlatıyor. İran sineması yeni bir yönetmen daha kazandı. Nima Javidi imzalı Melbourne, birçok festivalden ödüller aldı. Film, paranoya, vicdan ve sorumluluk gibi kavramları irdeliyor. Karabağ Savaşı sırasında evlerini terk etmemekte direnen karı kocanın hikayesini anlatan Elchin Musaoğlu imzalı Nabat filmi ve Alonso Ruizpalacios’un Güeros’u diğer dikkat çeken yapımlar.

#tarkovski
#festival
#sinema
9 yıl önce