Lezzetinin ve sağlığının yanı sıra yüklendiği anlamlar ile meyveler, İslamiyet öncesinde ve sonrasında, edebiyat, mimari gibi birçok alana konu olmuştur. Dönemsel tasvirlere bakıldığında ise hükümdarlara, beylere ve önemli sayılan kişilere hediye olarak sunulduğu görülmekte ve orta çağ metinlerinde sıkça yer almaktadır. Âşıkları gösteren ya da onlar ile ilgili sahneler ile efsane veya destanları, mitsel olayları anlatan sahnelerde olduğu gibi çeşitli konularla ilgili meyve sunma sahneleri de vardır.
Narın genel sembolizmine bakıldığında onun Akdeniz, Orta Doğu, Hindistan çevrelerinde ve Orta Asyada''dan Çine kadar olan yerlerde bereket, üreme, doğuş, öldükten sonra dirilme, doğanın dirilişi ve ölümsüzlük simgesi olduğu farkedilmektedir. Osmanlı minyatüründe sıkça nar tutan kadın figürü görülmektedir. Çiçeğinden kabuğuna kadar sayısız faydası olan narın bilinen en önemli özelliği kansere karşı olan koruyuculuğudur. Damar plaklarını önleyici, tansiyonu dengeleyici, cildi güzelleştirici özelliğiyle nar mevsimin en güzel meyvesi olmayı hak ediyor.
Küçücük dalların kendinden kat be kat ağırlıkta meyve verdiği, rengârenk renkleri ile doğada görsel şölen yaşatan nar; sevilen meyvelerin başında gelmesinin yanı sıra, yemek kültürümüzde farklı kullanım yöntemleriyle de karşımıza çıkıyor. Doğrudan taze meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra nar ekşisi olarak salatalarda, eti terbiyelemede veya doğrudan suyu sıkılıp meyve suyu olarak içilerek de tüketiliyor. Ayrıca salata ve tatlı süslemelerinde kullanılıyor. Özellikle de güllaç ve aşurelere çok yakışıyor. Nar ekşisi, nar suyunun içindeki şekerin karamelize olmasını sağlayıp suyunun uçurulmasıyla elde ediliyor. Eylül ve Ekim aylarında narların olgunlaşması ile birlikte birçok bölgede doğal nar ekşisi yapılıyor. Ülkemizde en çok kullanılan sosların başında geliyor. Bu yüzden bugün sağlıklı, katkısız nar ekşisinin nasıl yapıldığını paylaşacağım.