|

İslam'ı bize kendi dilimizde anlatın

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlattığı proje ile Türkiye’nin ilk kadın rehberi olan Elif Zeynep Yılmaz, her gün yüzlerce kişiye sunum yapıyor. Turistlerin İslam ile ilgili sorularını yanıtlayan Yılmaz, İslamofobi’nin etkilerini kırmak için uğraşıyor.

Yeni Şafak ve
13:40 - 19/04/2015 Pazar
Güncelleme: 12:20 - 19/04/2015 Pazar
Yeni Şafak

Türkiye'de uygulanmaya başlanan cami rehberliği sistemiyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen Elif Zeynep Yılmaz mesleğe başlamasının kendisi için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor. Aslında camii ve İslam Yılmaz'ın her zaman hayatının merkezinde olmuş. Henüz küçük yaşlardayken Kur'an kurslarında Kur'an dersleri vererek başladığı bu yolculuğu, “Küçük bir çocukken okuma hakkı elinden alınan birisi olarak hak yememek adına çıktığım bir yolculuk bu" şeklinde açıklıyor.



HİÇ DÜŞÜNMEDEN KABUL ETTİM


Bir yıldır bu mesleği yapan Yılmaz, mesleğe nasıl başladığını şu sözlerle anlatıyor: “Bu göreve uzak bir insan değildim. Malezya'da öğrenciyken gönüllü olarak İslam'ı anlatma faaliyetleri sürdürüyordum. Bir gün İngilizce bilmem hasebiyle İstanbul İl Müftülüğü'nden çağırıldım ve görevi yapabilir misin? diye sordular. Hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü amacım İslam'a ve insanlığa hizmet etmekti."



YABANCI DİLDE KAYNAK YOK


Ardından göreve başlayan Elif Yılmaz'ın hikâyesi tam da bu noktada başlıyor. Turistlere İslam'ı anlatan sunumlar yapan Yılmaz, aynı zamanda ilahiyat eğitimi olduğu için her türlü sorularına da cevap veriyor. Turistlerin kendisine akın akın gelerek “Bize İslam'ı kendi dilimizde anlatın" dediğini söyleyen Yılmaz, bu bağlamda yaptığı sunumlarla Müslüman olan turistler olduğunu söylüyor. Taleplerin karşılanamadığını belirten Yılmaz, “Ne yazık ki ülkemizde farklı dillerde İslam'ı anlatan kaynaklar çok sınırlı. Buraya gelen insanlar sadece İngilizce değil, Portekizce, Almanca ya da İspanyolca kaynak istediklerini söylüyorlar. Bu nedenle bu konuda acil bir proje üretilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyor.



SULTANAHMET CAMİİ
TÜRKİYE'NİN DÜNYAYA AÇILAN KAPISI


Sultan Ahmet Camii'nin yılda 15 milyon turisti ağırladığını açıklayan Yılmaz, “Burası Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı" diyor. Camii rehberlerinin çok büyük sorumluluk altında olduğunu söyleyen Yılmaz, İslam'ı doğru temsil etmek ve anlatmak için her yeni gün yeni bir heyecanla işe koyulduğunu anlatıyor. Sultan Ahmet Cami'ne birçok turistin gelip dinimiz hakkında birbirinden ilginç sorular sorudğunu anlatan Yılmaz, “Özellikle kadın hakları hakkında çok sorular geliyor. Neden başörtüsü taktığımız ya da neden Arap ülkelerinde peçe takılırken bizlerin takmadığını, Müslüman bir kadın olarak çalışmamın normal olup olmadığını soruyorlar" diyor. Turistlerin ön yargılar ile buraya geldiklerini, verdikleri cevaplarla bu ön yargıları kırmaya çalıştıklarını ifade eden Yılmaz, Türkiye'yi Arap ülkeleri ile kıyasladıklarını ve medyanın yanlış bilgilendirmesi nedeni ile Avrupa'da İslamofobi'nin yaygınlaştığını anlatıyor.



İslam'ı
seçen
çok kişi
oluyor


Özellikle bayan turistlerin İslam'da kadın hakları konusunda kendisine çokça soru sorduğunu belirten Elif Yılmaz, camii içerisinde sorularına cevap verecek bir bayan görmelerinin turistleri memnun söylüyor. Turistlerin bu sayede öğrenmek istedikleri konuları çok rahat sorabildiğini aktaran Yılmaz, “Bir bayanın onlara cevap vermesi karşısında tatmin oluyorlar. Akıllarında soru işareti kalmıyor. Bu sayede İslam'ı seçen çok kişi oldu" diyor.



"Ruhum çamurdan kurtuldu"

Yaşadığı en ilginç olayın Yahudi bir kadının İsrail'den Türkiye'ye gelerek İslam'ı seçmesi olduğunu söyleyen Yılmaz, yaşananları şöyle aktarıyor: “İsrailli bir hanımefendi ziyarete geldi. Babasının firmasında bir Türk, İsrail askerleri tarafından vahşi bir şekilde öldürülmüş. O Türk'ün ailesi oğullarının cenazesini almaya geldiğinde hanımefendi de bu aile ile her şeyini bırakarak Türkiye'ye gelmiş. Bir vesile ile Sultanahmet Camii'ne gelen hanımefendi bizden aldığı cevaplar karşısında Müslüman olmaya karar verdi. Sümeyye ismini aldı ve “Kendimi bir çamur bataklığında hissediyordum ama Müslüman olduktan sonra kendimi o bataklıktan kurtulmuş hissettim" dedi. İşte bu tarifi olmayan bir duygu benim için"





#SULTANAHMET CAMİİ
#islam
#yabancı dil
9 yıl önce