|

Köprüden geçen hikayeler

Dünyada iki kıta arasında koşulan tek maraton özelliğine sahip olan İstanbul Maratonu bugün de her yaştan İstanbulluyu biraraya getiriyor. 36 yıllık maratondan hikayeler derledik.

Yeni Şafak
04:00 - 16/11/2014 Pazar
Güncelleme: 18:45 - 15/11/2014 Cumartesi
Yeni Şafak

Boğaziçi Köprüsü yapıldığı zaman ortaya atılan fikirlerden biri de insanların bir kıtadan diğerine koşarak geçmesiydi. Bu fikir ilk kez 1979 yılında bir grup Alman turistin girişimiyle gerçekleşti. Daha sonra ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin olaya el atmasıyla her yıl sonbahar mevsiminde yerli ve yabancı binlerce vatandaşın katıldığı geleneksel bir koşuya dönüştü. 


Renkli görüntülere sahne olan maratonda İstanbullular yılın 364 günü araçlarla geçtikleri Boğaziçi Köprüsü’nü bazen koşarak, bazen yürüyerek, Boğaz’ın eşsiz manzarasının tadını çıkararak geçiyorlar. Bol bol da fotoğraf çekiyorlar. İlk olarak 1979 yılında düzenlenen maratonun 2 yıl öncesine kadar Avrasya Maratonu olan adı, dünyanın tüm ünlü maratonlarında olduğu gibi, şehrin ön plana çıkarılması amacıyla Vodafone İstanbul Maratonu olarak değiştirildi. Maraton, 1999’da dönemin Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayretleriyle geniş kitlelerin de ilgisini çekmeye başlarken, ikinci büyük ivmesini ise şimdiki Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile kazandı. Bu sene bugün koşulacak maratonun 35 yıllık geçmişinde yaşanan ilginç olayları sizler için derledik.


Koşuda kalbine yenildi

34. Vodafone Avrasya Maratonu’na katılan 34 yaşındaki Türk sporcu Ali Ferda Anıl, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. 15 kilometrelik yarışta koşan Anıl, 15 kilometrelik parkurun Gülhane Parkı bölümünde rahatsızlandı. Kalp krizi geçirdiği belirlenen sporcuya sağlık ekipleri müdahale etti. Yaklaşık 45 dakika kalp masajı yapılan sporcu tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.


Deprem oluyor endişesi

2010 yılında Halk Koşusu’na yaklaşık 200 bin kişi katıldı. Aynı anda on binlerce insan Asya’dan Avrupa kıtasına geçmek için Boğaziçi Köprüsü’ne akın edince köprü sallanmaya başladı. Sallanan köprü ve aydınlatma direkleri insanların paniğe kapılmasına neden oldu. Yetkililer bu olay için, ani titreşimden dolayı  ‘rezonans’ açıklaması yaptı. Bu yıldan sonra kısıtlama getirilerek Halk Koşusu’na katılanların köprüye bölüm bölüm alınması kararlaştırıldı. Köprü 2012 yılındaki koşuda da sallandı, ancak halk buna alıştığı için 2010 yılındaki gibi korku yaşanmadı.


ŞAKA DEĞİL KOŞU!

İlk olarak Tercüman Gazetesi tarafından gündeme getirilen Asya’dan Avrupa’ya maraton fikri, 1978 yılında ertesi yıl bir grup Alman turistin İstanbul’u ziyaret edeceği haberiyle alevlendi. Bu turistlerin özelliği gittikleri ülkelerde maraton koşuyor olmalarıydı. 1979 yılında gelen Alman turistlerin yanında Türkiye’nin elit atletleri de çağırılarak organizasyona resmiyet kazandırıldı. 34’ü turist gruptan olmak üzere toplam 74 kişinin katıldığı, ilk adıyla Asya Avrupa Koşusu’na, Boğaziçi Köprüsü’nün 700 metre gerisinden start verildi. İlk kez 1 Nisan 1979’da düzenlenen yarışın galibi 2:35:39’luk derecesiyle Zonguldaklı atlet Hasan Saylan oldu. İstanbul halkı o sıralarda yeni hizmete açılmış olan Boğaziçi Köprüsü’nde yolun yarısının kapatılarak insanların köprüde koştuğunu görünce bunun 1 Nisan şakası olduğunu zannetmişlerdi. Bu dev organizasyonun doğuşu, gelişimi ve bugüne ulaşması zorlu bir süreci gerektirdi. 35 yılda Türk sporu ve İstanbullular için vazgeçilmez bir şölen havasına kavuştu.


Yarış başladı sandılar

3 Kasım 1985’te koşulan maraton fıkra gibi bir olaya sahne oldu. Start çizgisinde bekleyen 759 kişilik grup, yarışın başlamasına 7 dakika kala, önlerindeki polis araçları hareket edince start verildiğini zannederek koşmaya başladı. Grubu durduramayan Atletizm Federasyonu yetkilileri çareyi koşu için iki farklı saat işletmekte buldu. Mehmet Terzi yarışı 2:05:00 ile tamamlayarak rekor kırdı. Ancak, gruptaki herkesin ve Terzi’nin derecesine 7’şer dakika ilave edilince sevinç kısa sürdü. 


Birinci oldu, kupayı denize attı

2008 yılında yapılan 30. Avrasya Maratonu komik bir skandalla noktalandı. 40-44 yaş kategorisinde F.Bahçe’nin olay amigosu Rambo lakaplı Okan Güler birinci oldu. Kayıtlara böyle geçti ama işin içinde iş vardı. ‘Dünya rekoru kıran’ Rambo, aslında küçük bir hile yapmış, yarışı 7 kilometre kısaltıp, kestirmeden koşmuştu! Geçmişte adı çeşitli ilginç olaylara karışan Rambo, 2 saat 48 dakida 39 saniyede finişe vararak 40-44 yaş kategorisinde rakiplerinin 10 dakikadan fazla önünde birincilik kürsüsüne çıktı ve yarış akşamı da kupa ve madalyasını aldı. Ancak ertesi gün sporcuların ayaklarına bağlanan mikroçiplerin kontrolü sırasında Güler’in parkurun 30.km’sindeki kontrol noktasından  geçmediği ve kestirmeden giderek 7 km. kısalttığı anlaşıldı. Kupa sevinci bir gün süren Güler’in derecesi iptal edildi. Bu kategoride 2 saat 58 dakika 33 saniye ile yarışı bitiren Kemal Üney birinci ilan edildi. Organizasyon komitesi madalya ve kupayı geri almak için Rambo Okan’ı aradı ancak, “Kupa teneke gibi bir şeydi. Kırıp denize attım. Madalyayı da Ali Koç’a verdim. Kestirme yapmadım. Birincilik ödülü olarak 60 bin dolar almam lazım. Eğer paramı verirseniz, ben de kartondan kupa yaptırıp size gönderirim” diyerek yarış organizatörlerini bir de borçlu çıkardı. 

ENGİN ALBAYRAK
#boğaziçi köprüsü
#maraton
#avrasya
9 yıl önce