|

Küçük heykellerle büyük mücadele

Isaac Cordal bir sokak sanatçısı. 2002 yılından beri yapıp sokaklarda sergilediği minik heykelleri ile insanın dünyaya yaptıklarını yeniden insana göstermek istiyor. Tüm dünyayı ilgilendiren büyük siyasi meseleleri küçücük heykelleriyle tartışmaya açan Cordal, ''Küçük eylemlerle büyük şeyler değiştirilebilir'' diyor.

Yusuf Genç
00:00 - 2/11/2014 Pazar
Güncelleme: 21:21 - 1/11/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Küçük heykellerle büyük mücadele
Küçük heykellerle büyük mücadele

Heykel sanatçısı olan ve halen Brüksel''de yaşayan Isaac Cordal, çimentodan yaptığı çoğunlukla küçük heykelleriyle, dünyanın fiziksel gerçekliğini göstermek için itirazlarını sanatla ortaya koyuyor. Eserlerini yalnızca galerilerde değil, doğrudan sokaklarda da sergileyen Cordal''ın 2006''da İspanya''da açtığı sokak sergisinden sonra bugüne kadar başta Londra, ??Berlin, Brüksel ve Viyana gibi çok sayıda Avrupa ülkesinde çalışmaları sergilendi. Yaşadığımız dünyada kapitalizmin yol açtığı kötülüklere sanatıyla dikkat çeken Cordal''la hem kendi sanatını hem de enikonu bugün dünyada olup bitenleri nasıl yorumladığını konuştuk. Sihirli ellere ve berrak bir zihne sahip olan Cordal''dan ''eleştiride zekâ'' meselesinde öğreneceğimiz çok şey var. Çimentodan yaptığı küçücük heykellerini şehirlerde sergiliyor. ''Yaptığım şey, insanların dikkatini çekmeye çalışmak'' diyen Cordal, hep birlikte dünyaya verdiğimiz yıkımı, bizzat o yıkımın baş aktörü olan çimentoyla/betonla anlatıyor. Çimento güçlü çağrışımları olan güçlü bir sembol diyor Cordal.

ŞEHİRLER SANAT İÇİN BİR DEKOR

Her ne kadar sokak sanatçısı olarak tanımlasak da Isaac Cordal''ı aslında o bildiğimiz sokak sanatçılarından biri değil. Zira yalnızca sokaklarda değil, eserlerini galerilerde de sergiliyor. Sokakta bulunmasını bir tercih olarak açıklıyor bize. İlk yola çıktığında sokağı, heykelleri için büyük bir senaryo alanı ve bir dekor olarak kullanabileceğini fark etmiş Cordal. Neden diye sorduğumuzda, ''Çünkü sokak yaratmak için güzel bir yer'' diyor. ''Zira sokaklar, günün yirmi dört saati açık ve üstelik girmek için ücret de ödemeniz gerekmiyor'' diye ekliyor. Gelip geçen insanların görüp durmalarını sağlayacak heykellerle insanlara kaybettiklerini ya da unuttuklarını hatırlatan Cordal, ''Sokakları, caddeleri sanat eserlerini sergilemek için sahne olarak kullanmak devasa bir pazarı ve gücü olan reklam sektörünün karşısında yaptıklarını duyurmak imkânı verir sana. Ben de bu imkânı kullanıyorum. Ve dünyanın pek çok ülkesinde, pek çok şehrinde bu ücretsiz sanat sergilerini açtım'' diyor.

BATAN İNSANLAR KAPİTALİZMİN BATIŞINI SİMGELİYOR

İnternette küçük bir tarama ile Cordal''ın hem kendi kişisel sitesine hem de albümlerine ulaşmak mümkün. Takip edenler için görüleceği gibi Cordal''ın heykelleri arasında yere batmakta olan insanları gösterenler de var. Bu batış neyi simgeliyor diye sorduğumuzda hiç duraksamadan ''Yere batan heykeller'' diyor, ''Kapitalizmin çöküşünü simgeliyor.'' Ancak dikkatleri çekmek istediği yer de burada başlıyor, Cordal''a göre, bizim ellerimizle yarattığımız kapitalizmin, bizi sürüklediği kaosa yine bizim tarafımızdan gömülmesi gerekiyor. Aksi halde bugünün insanı için çıkış yok.

KAPİTALİZM OBUR BİR SİSTEM

Cordal''ın heykelleri arasına göze ilk çarpan sınıfın beyaz yakalıları da kapsayan genellikle orta yaşlı, kravatlı, kel ve ellerinde umutsuzca para çantaları tutan insanlar olduğunu söylemek mümkün. Kapitalizmin yeni dünyada ürettiği ilk sınıf olan bu sınıf yine kapitalizm tarafından aslında tüketilen de ilk sınıf. ''Kapitalizm, kolonyalizmin bugün sürdürülen modern ve daha işlevsel bir versiyonu sadece'' diyen Cordal''a göre asla durmayan, dokunduğu her şeyi yok eden bu sistem, politikacı ile suç yapılarını aynı masa etrafında anlaşmaya dahil edecek bir sarmal kaos üretebiliyor. Modern köleler diyerek tanımladığı bu sınıf için, ''Kredi kartı kullanabiliyor olmaları köle olmadıklarını sanmalarına yol açıyor sadece. Bugün, yalnızca kentsel mobilyalara dönüşen insanları, onları betimleyen küçük heykellerle onlara göstermeyi başardım. Betimlediğim insanlar çoğunlukla sokaklarda yaşamayan insanlar ama kendilerine -her şey bittiğinde- sokakta nasıl görüneceklerini de aktarıyorum'' diyor.

SAVAŞ OYUNCAKLI KRALİÇE

Cordal''ın en popüler eserlerinden biri de kucağında savaş oyuncağı olan kraliçe heykeli. Heykel şehrin yağmur sularını kanalizasyona bağlayan bir mazgalın hemen kenarına konulup fotoğraflanmış. Savaşlar için de itiraz ediyorsun ama bütün savaşları kraliçe çıkarmıyor sonuçta diye sorduğumda, ''Kesinlikle haklısın'' diye cevap veriyor Cordal. ''Aristokrasi, kral ve kraliçelerin saraylardaki vazolar gibi dekoratif şeyler olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. Dün de savaşların sebepleriydiler bugün de. Barbarizm, her hafta tabloit gazetelerde çıkan melek yüzlü bir kıyafete bürünüyor. Bugünkü dünyada kötülüğün kaynağı, daha çok şık baylar ve bayanlar. Krallar ve kraliçeler…'' diyor. Kraliçeyi bir kenara bırakıp, kraliçenin eski çocukları Amerikalıların, dünyanın elliden fazla ülkesinde işgal askeri olduğunu hatırlattığımızda sözünü esirgemiyor Cordal. Israrla bugünkü dünyanın değişebileceğini öne sürüyor. Ve ekliyor, ''Klişedir ama yine de söylemek zorundayım; değişim evde başlar...''

İstanbul''da sergi açmak istiyorum

Konuşmamızın sonunda İsaac Cordal kimdir sorusunun kısa cevabını istediğimizde daha önce üzerine çalışılmış bir cevap veriyor bize, ''Taş devri zamanlarında yaşayıp ölen ama iskeleti Ortaçağ Avrupa''sında bulunan ilkel bir insan. Farkımız var mı sence? Bir düşünsene nelere şahitlik ediyoruz.'' Dünyanın birçok ülkesinde eserlerini sergileyen Cordal''a kendisi İstanbul''da da görmek istediğimizi söylediğimizde ise cevabı şöyle oluyor: ''İstanbul''da bulunmayı ben de çok isterim. İstanbul''u görmek ayrı bir deneyim olacaktır.''

Değişimin eşiğindeyiz

Ahlaki hiçbir otorite tanımayan politikacılar ve onların finansörleri kapitalist işadamları… Dünya uzun zamandır tersine dönüyor. O kadar ki atılacak küçük adımların artık tersine dönen bu çarkı düzeltemeyeceği yönündeki kanaatler insanların büyük kısmında hâkim kanaatler olmaya başladı bile. ''Bizler, kriz zamanında yaşayan insanlarız. Kriz nedir, ne zaman ortaya çıkar?'' diye soran Cordal, ''Eski rejim ölmek istemediğinde, yenisi de uygulamaya koyulamadığında kriz gelir. Umuyorum ki değişimin eşiğindeyiz ve o bir gün gelecek… Eğer sorduğun buysa evet, naçizane benim çalışmalarımın bu değişim için bir adım, belki daha fazlası olduğunu düşünüyorum'' diyor.

Kültürel çeşitlilik yokediliyor

Çimentodan yaptığı küçük heykelleriyle sadece bugün olanı değil, yarın -eğer engellenmezse- muhtemel olacak olanı da haber vermek için kurgulayan Cordal, bazen bir düğün, bazen bir piknik, bazen de oturma odasında yanyana oturup da birbirlerini görmeyen aile fertlerini işliyor. Cordal''ın eserlerinde en küçük birimden en yukarıdakine kadar dünyayı kaosa sürükleyen her başlığın eleştirisinin izlerini takip etmek mümkün. Dâhil olduğumuz ve bizi saran şeylerin tamamını yansıtmaya çalışan Cordal, ''Eserlerimle henüz gelişmekte olan ve yan etkileri toplumumuzda görülebilen süreci yansıtmaya çalışıyorum. Bazılarının yararına olan bu süreç hız kazandı. Böylelikle kültür çeşitliliği, aynı tarih ve zamana sahip olmaya zorlanmış gözüküyor. Wall Street tutulması dediğimiz şeye'' diyor.

9 yıl önce