|

Küçük piyanist

Bu hafta Polonyalı bir çocuğun minik parmaklarının piyanoyla buluşmasını anlatıyoruz. Erken yaşta yeteneği fark edilen bu çocuğa 'Polonya'nın Mozart'ı da denmiş ve 8 yaşında başladığı konserlerini tüm müzik severler heyecanla takip etmiş. Bugün müzik dehaları arasında gösterilen bu ismi bildiniz mi? İyi okumalar...

Şükran Çifci
00:00 - 22/04/2012 Pazar
Güncelleme: 23:15 - 21/04/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Küçük piyanist
Küçük piyanist

1810'da Polonya'nın Varşova yakınlarındaki Zelazova-Vola köyünde dünyaya gelen Frederic, çocukluğunda oldukça hareketli ve eğlenceli bir kişiliğe sahipti. Fransızca öğretmeni babasının yardımıyla çok küçük yaşlarda Fransızca öğrenmeye başladı. Fakat ona çok daha eğlenceli gelen piyano çalışmasını annesiyle yapıyordu. Her gün saatlerce notaları öğrenmeye çalışıyor, minik parmakları piyanonun üzerinde öylesine güzel hareket ediyordu ki annesi onu izlerken hayran kalıyordu. Frederic, piyanoyla ilgili ne öğretilirse hemen anlıyor, merakla yeni bir bilgiye geçmek istiyordu. Çok geçmeden Bohemyalı piyanist Zyvny'dan piyano dersleri almaya başladı. 8 yaşında artık konser verebilecek düzeye geldiği için çok büyük toplulukların karşısına çıktı. Varşova'da artık ona 'üstün yetenekli, harika çocuk' diyorlardı. Çalışmalarını daha da hızlandıran Frederic, 12 yaşına gelene kadar hocasından tüm bilgileri almıştı, öyle ki hocası: 'Artık benden öğrenebileceği bir şey kalmadı.' diyerek dersleri bıraktı.

Frederic ise öğrenmekten vazgeçmedi. Kendini yetiştirmek için büyük bir gayretle çalışmalarını sürdürdü. Liseyi bitirdi ve Varşova Konservatuarı'na yazıldı. Öğrenimini Profesör Elsner üstlendi. Bu devrede genç piyanistin ünü bütün Polonya'ya yayılmaya başlamıştı. Profesör Elsner artık onun Viyana'da da konser verme zamanı geldiğini düşünerek 1829 yılında Viyana'ya onu da yanında götürdü. Frederic, bu müzik kentinin opera binasında verdiği iki büyük konserle yine hayranlık uyandırdı ve 'üstün başarılı piyanist unvanını' bir kez daha kazandı. Artık o, Polonya'nın en büyük piyanisti ve bestecisi olarak kabul ediliyordu.

1830 yılı ülkesinden ayrılma karasızlığıyla geçti. Sonunda Viyana'ya dönme kararını verdi ve doğduğu köye vedaya gitti. Köylüler ona gümüş bir kupa içinde bir avuç toprak verdiler ve yurdunu asla unutmamasını istediler. Bu toprak her zaman onun yanında kaldı. Genç müzisyen, artık konserler vermek ve Polonya'nın adını duyurmak için kendi ülkesi dışındaydı. Kısa süre sonra Polonya işgal edilince arkadaşlarının yanında olmak için ülkesine dönmek istedi ama ailesi ve dostları onun Polonya'nın bağımsızlık savaşını savaşarak değil, eserleriyle vermesi gerektiğine inanıyorlardı.

Frederic'in bu yaşadıkları onu duygulu ve hüzünlü biri yapmış ve gittikçe içe kapanmıştı. İç dünyasını sadece piyanosu ve besteleriyle ortaya çıkarıyordu. Bütün sanatını, yaratıcılığını piyanonun üzerinde toplamıştı. Viyana'da kaldığı bu uzun süre için "La Minör Etüdü" nü (İhtilal Etüdü)nü ve "Scherzo" eserlerini yazdı.

Viyana'dan 1831 Ağustos'unda ayrılarak Paris'e gitti. Ömrünün geri kalan kısmını Paris'te yaşadı ve sanatını Paris'te geliştirdi. Fransız başkentinde Cherubini, Mendelssohn, Liszt, Meyerbeer ve Berlioz gibi ünlü müzisyenlerle de tanıştı. 1948 akşamı Paris'te, Pleyel Konser Salonu'nda verdiği son konseri başarısının zaferiydi. Genç müzisyen, 17 Ekim 1849 Çarşamba günü henüz 39 yaşında iken göğüs hastalığından Paris'te öldü. Cenazesinde vasiyeti üzerine Mozart'ın "Ölüm Duası" okundu. Gene isteği üzerine, öldükten sonra kalbi çıkarılarak Polonya'ya gönderildi.


'Polonya'nın Mozart'ı Frederic Francois Chopin (1810 - 1849)

Frederic Francois Chopin müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi piyano müziği bestecisi olarak kabul edilir. Tek bir enstrümanı kullanarak, Mozart, Beethoven, Bach gibi en büyükler arasında yerini almıştır. Piyano konçertolarının dışında, alışılagelmiş formları pek kullanmayan Chopin, 39 yıllık kısa yaşamına 55 Mazurka, 24 prelüd, 27 etüd, 19 noktürn, 13 polonez, 4 balad ve 4 scherzo sığdırmıştır.



12 yıl önce