|

Kumbaramıza insan atarız

Levon Kordonciyan, 4. Kuşak terzi olarak frak ve smokin dikmeye devam ediyor. Çarşamba günü Cumhuriyet Terzihanesi Müzesi''ni açacak olan Levon, maneviyatı maddiyattan önde tuttuklarını söylüyor: ''Kumbaramıza paradan önce insan atmak isteriz.''

Aysel Yaşa
00:00 - 26/10/2014 Pazar
Güncelleme: 20:52 - 25/10/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Kumbaramıza insan atarız
Kumbaramıza insan atarız

Hemşin''de başlayıp, Kınalıada''da süren, Sultanhamam''da hayat bulan ve en son Harbiye''ye sabitlenen bir hikayenin tam ortasındayız. Kordonciyan ailesinin namını bilmeyen yoktur. Biz de 29 Ekim''de dördüncü kuşak Levon Kordonciyan''ın Palladium Alışveriş Merkezi''nde açacağı Cumhuriyet Terzihanesi Müzesi vesilesiyle dahil oluyoruz bu dünyaya. Atatürk''ün smokin ve fraklarını diken aile olarak bilinen Kordonciyan''ların hayatı Cumhuriyet''e eş aslında. Bir asra yakın terzilikleriyle nam salan ailenin hayali Levon Kordonciyan''la birlikte gerçekleşecek. Müzenin detaylarını öğrenmek için kendilerini ''özel günlerde erkeğin abiyecisi'' olarak tanımlayan İskender Smokin''de alıyoruz soluğu.

MODACI DEĞİL TERZİYİM

Şu anda işleri, 7 yaşındayken, kış günü Sultanhamam''da sabahları yolda yürüyenleri izleyerek mesleğe başlayan, dördüncü kuşak Levon Kordonciyan yürütüyor. Müze de onun çocukluk hayali zaten. 29 Ekim-10 Kasım tarihleri arasında ziyarete açık kalacak müzede, döneminden kalan özel smokin ve fraklar, birinci kuşak Levon Usta''nın kullandığı terzihane malzemeleri, dönemin şıklığını anlatan en özel fotoğraflar ile Atatürk''ün birçok fotoğrafında da görülen ve Levon Usta''ya hediye ettiği silindir şapkası ile bastonu da sergilenecek. Aile kendilerine modacı ya da tasarımcı demiyor. Levon ''Ben sadece smokin frak işi yapmamış olsaydım, kepenk kapatırdım. Ben terziyim ve kimliğimi koruyorum'' diyor. Kordonciyan ''Maalesef bildiğimiz terzi beyefendiler kalmadı artık'' diyerek eski günlere duyduğu özlemi dile getiriyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: ''Eski terziler sokak arasında tadilat işi yapıyor. Bu da beni çok üzüyor. Bildiğim kişilere iş yollamakla seviniyorum ben de. Onlara ekmek kapısı açıyorum, bu da benim için ayrı bir zevk oluyor.''

100 YILLIK RUH

Levon ailesinin mirasını olduğu gibi korumakla gurur duyduğunu her fırsatta dile getiriyor. Hala kalıpsız çalışıyor. Kızının evde kuruttuğu sabunlarla çizimini yapıyor. Kesimleri ise dedesinden kalma demir rayından yapılan makasla ve dedesinin kullandığı gözlükle yapıyor. Kullandığı bir çok malzemenin mazisi 100 yıla dayanıyor. Çünkü Levon, böyle yaparak onların ruhunu da yaşattığına inanıyor. Her gelen kişide ilk defa bu işi yapıyormuşçasına heyecanlanan Kordonciyan, atölyelerini bir ticarethane gibi görmediğini söyleyip ekliyor: ''Bugün satış mağazaları çok var, ticaret yapıyorlar. Fakat bizim burası ticarethane değil, bizde manevi değerler her zaman ön plandadır. Maddiyat ikinci sırada gelir. Kumbaramıza paradan önce insan atmak isteriz.''

70 YAŞINDA ÖĞRENCİSİ VAR

Tüm bu anlatılanların ders olarak anlatılması gerek diye düşünüyoruz konuşurken, Levon da katılıyor bize: ''Ben Centilmenler Kulübü''nde bunu geliştirmek istiyorum. 3 binin üzerinde öğrencim var. 50, 60, 70 yaşındaki insanlar bunlar. Geçen gün solak bir hanımefendiye sağ elle makas tutmasını ve kesim yapmasını öğrettim. Bu da bana ayrı keyif veriyor. Atölyemizde saatlik dersler veriyorum. Herkese güzel bir şeyler öğrettiğiniz zaman çevreniz genişliyor.'' Peki, müze fikri nasıl oluştu? Daha önce katıldığı televizyon programlarına götürdüğü eski smokin ve frakları duyan Palladium''dan teklif aldığını söylüyor: ''Kolay kabul etmedim. Cumhuriyet Resepsiyonu''nda vals gösterisi, mini bir defile ve zeybek gösterisi olsun istedim. Nostaljiyi yaşatalım istedim. Gecede boza dağıtacağız. Unutulmayacak bir etkinlik olacak.''

ASIRLIK GARANTİ

Bu müze 10 Kasım''a kadar açık kalacak. Daha sonra müzenin kalıcı hale getirilmesi planı var. Levon''un elinde dedelerinin diktiği ''Levon Usta bunları siz saklayın, size emanettir'' diye getirilen frak ve smokinler de var. Bunlarla birlikte 200''ün üzerinde bir koleksiyon mevcut. Levon ''Belki de oraya insanlar birikimlerini emanet etmek isteyecek. Sırf bizim ailemizle sınırlı kalmayacak. Müzeyi tasarlamaktaki amacım, el yapım aletlerle ne büyük işler yapıldığını göstermek. Bugün 100 yıllık smokinler taş gibi duruyor. Biz müşterilerimize 100 yıllık garanti veririz'' diyor. Sergide büyük dedenin ''demiri bile keser'' dediği demir rayından yapılan makas, dikiş makinası, iş yaparken dinlenilen eski müzik kutuları, gözlükler, telefon kutuları, erkek yüksükleri, kadın yüksükleri, eski kumaşlar, düğmeler, omuz cetvelleri, cepleri açmaya yarayan tırtıllar, fotoğraflar ve dahası var.

Hazinesi elleri

Hem dedesi hem de babasından işi öğrenen ve alaylı olarak bu mesleği yürüten Levon ''Benim her şeyim ellerim. Hazinem ellerim. Bunlar olmadan ben hiçim. Ellerimi nasıl kullanacağımı öğrendim büyüklerimden. Onları izledim. Bunlar bana çok şey kattı. Sabahları müşterimiz geldiği zaman ''Biz siftah yaptık, yan komşuya gidin'' denen günlerden geldim ben. Keşke isterim ki caddemizde 6-7 terzi olsun, piyasayı canlandırır. İşte bunları kazandım bu mirastan'' şeklinde konuşuyor.

Sırrımızı kızıma öğreteceğim

Her köklü ailenin yaptıkları işe dair bir sırrı vardır, açık edilmez. Kordonciyan ailesinin sırrını ise Levon şöyle özetliyor: ''Smokin kumaşlarımız buruşmaz, terletmez. Kapalı ortamda yağ, sigara ve parfüm kokusunu içinde tutar. Havayla teneffüs ettiğinde de dışarı atar. Bir nevi nefes alır. Bu formül sadece bizde var. Ben de kızıma emanet edeceğim.'' Levon''un kızı henüz 6 yaşında. Pusetle gidip geldiği atölyede büyürken o da bu işi devam ettirmek istiyormuş: ''Hep bir hayalim vardı. Bir kızım olsun, erkek terziliğini bir kadın devralsın diyordum. Allah bana bir kız nasip etti, o da bu işi seviyor. ''Baba ben seni geçeceğim'' diyor ve şu anda 6 yaşında.''

Artık damatlar frak giyiyor

Gitmişken son trendleri öğrenelim diyoruz Levon''dan. Anlatmaya başlıyor: ''Türkiye''de artık damatlar frak tercih etmeye başladılar. Gelin hanım nasıl gelinlik giyiyorsa damadın da frak giyerek gelen misafirlerden farklı olması gerektiğini anladılar. Pastayla birlikte frak çıkıyor, bu kez krem ceketler giyiliyor. Böylelikle erkekler gelinin yanında başrol olmaya başladılar. Çok da şık oldu bence.''

9 yıl önce