|

Kuşları Boğaz''da yıldızları gökyüzünde

Sakıp Sabancı Müzesi''nde açılan Joan Miro Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar sergisinde, şiirsel anlatımı esas alan Miro''nun olgunluk dönemi eserlerine odaklanılıyor.

Aysel Yaşa
00:00 - 28/09/2014 Pazar
Güncelleme: 20:05 - 27/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Kuşları Boğaz''da yıldızları gökyüzünde
Kuşları Boğaz''da yıldızları gökyüzünde

Resimlerinde ve heykellerinde bir şiirden akan anlam bütününe atıfta bulunan Katalan ressam Joan Miro, birbirinden kıymetli eserleriyle Türkiye''de. Şiir dedik çünkü Miro şairlere ''Ben resimlerimle, siz şairlerin şiirlerinizle elde ettiklerinizi gerçekleştirmek isterim'' diyecek kadar ressam- şairdir. İşte bu şiirler şimdilerde Sakıp Sabancı Müzesi''nin duvarlarını süslüyor. Yaklaşık 3 yıl önce çalışmalarına başlanan Joan Miro Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar sergisinde sanatçının 125 eseri bulunuyor. Bunların çoğu Miro''nun olgunluk döneminde ortaya koyduğu eserlerden oluşuyor. Bunların yanında SSM Müze Müdürü Nazan Ölçer''in Miro''nun torunlarının evlerinden aldığı ve ilk kez Türkiye''de sergilenecek olan eserler ve kişisel eşyalar da var. Joan Miro yaşamının son 27 yılını Mayorka''daki atölyesinde geçirdi. Bu nedenle sergide daha çok o döneme denk gelen heykeller ve eresimler mevcut. Sergi için Mayorka ve Barcelona''da bulunan Miro Vakfı''yla çalışıldı.

SÜRREALİST, DIŞAVURUMCU RESSAM-ŞAİR

Serginin kurgusu, yerleştirmeler ve daha bir sürü detay titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde hazırlandı. Öyle ki Miro Vakfı, aile de bu süreçten çok memnun olduklarını sık sık dile getirdiler. Her türlü tekniği deneyen, her teknikte büyük bir kaşif ve öğretmen olduğunu kanıtlayan Miro, bütün insanlığa aşina konuları işlemesiyle biliniyor. Şiire olan ilgisi, Çin sembollerine benzer alfabesi, Japonya''dan esinlenmeleri, yıldızları, güneşi ve ayı buluşturduğu tablolarındaki renkler hala sanatseverleri etkilemeye devam ediyor. Canlı desenleri, sürrealist, dışa vurumcu dünyası, soyut resimlerin ressamı dense de Miro''ya, o aslında kendi gibi bir ressam. Bu yüzden seramik de çalışıyor, taş baskı da. Duvar resimleri de yapıyor, halılara kendi dünyasını aktarıyor. Tabi tüm bunlarda Akdeniz''in o özgür ruhunu hemen hissetmek mümkün.

Onun eserlerinde yaşam şarkısı var

Serginin Türkiye''ye gelmesiyle ilgilenen Miro''nun torunlarından Joan Punyet Miro''nun yanında alıyoruz soluğu. Joan Pinyet Miro, ailenin  üçüncü torunu. Dedesinin ismini alan Joan, New York''ta sanat tarihi eğitimi almış ve MoMA''da çalışıyor. Dedesi Miro hakkında kitapları da bulunan ve bu sergiye evinden dedesine ait eserleri de getiren torun, üzerine yüklendiği bu sorumluluğu çok fazla önemsediğinin altını çiziyor sıklıkla. Torun Joan Punyet''in gözünden sanatçı Joan Miro başlığı altında bir konuşma yapan torun Miro, dedesi öldüğünde on beş yaşındaymış. O günlere dair hatırladıklarını ise şöyle sıralıyor: ''Büyükbabamın dünyası zengin ve karmaşıktı. Fransız şair Raymond Queneau''nun dediği gibi ''Miro''nun alfabesi Çin sembollerine benzer… Anlamak için bir derse ihtiyaç duyarsınız.'' Aslında ben de onun son on beş senesine tanık oldum. Bu süreçte tanıdım onu. Tabi kısa bir süreyi ama o zamandan elimde bir çok kişisel anekdotlar kaldığını görüyorum.''

O DA RESİM YAPIYOR

Tabi torun da herkes kadar dedesinin eserlerinden etkilenmiş. Özgürlüğü çağrıştıran eserleri için ''İspanya''nın otuz yıllık diktatörlük süreci ardından son 7 yılında demokrasiye yaklaşması onu çok sevindirmişti. Bu yüzdendir ki bana kalırsa eserleri onun siyasi, sosyal, kültürel kişiliğini tam manasıyla yansıtıyor'' diye de belirtiyor. Miro''nun eserlerinde öfke, depresyon, kaygı, şiirsellik ön planda. Punyet de bunları doğruluyor: ''Tüm duygu durumlarını resimlerinde görebileceğiniz bir ressam o. Hiçbir şeyi saklamıyor ve hep açık oluyor.'' Torun da dedesi gibi resim, heykel, seramik yaptığını söylüyor ama tabi büyük iddiaları yok. Ona göre Miro''yla birlikte onun adından çok söz ettiren dehası da öldü. Peki, Miro dünyadaki bir çok sanatseveri derinden etkilerken, torunu onun eserleri hakkında ne düşünüyor. Cevap çok net oluyor: ''Ben dedemin işlerine bakarken keyif alıyorum. Şiiri hissediyorum, müziği anlıyorum, yıldızları, ayı, güneşi ve kadınları da… Bir de fazlasıyla kaygı var. Bunu da çok net görmek mümkün. Onun eserlerinde yaşam şarkısı var.''

TORUNU OLMAK BİR ONUR

Sorular bitmiyor… Miro''nun torunu olmak Joan Punyet Miro''ya ne hissettiriyor? Şöyle cevaplıyor torun Miro: ''İlk başta onur… Sonrasında büyük bir sorumluluk. Dünyanın onun eserlerini tanıması için çalışıyorum. Sembollerle ve işaretlerle dolu dilini anlatmaya uğraşıyorum. O kendisiyle doğdu ve yine kendisiyle öldü. Daha ne hissedebilirim ki?'' SSM''de açılan müze aileyi de çok memnun etti. 3 yıldır süren çabadan bahseden torun Miro ''Dedemin bana verdiği 2 resmin yanı sıra aile koleksiyonundan da eserler var. Biz Nazan Hanım''a ve ekibe güvendik. Sergi o anlamda büyük bir başarı. Sadece biz değil Barcelona ve Mayorka''daki vakıf da seferber oldu ve ortaya böyle bir sonuç çıktı'' diye de belirtiyor.


10 yıl önce