Lâmekân Ensemble, 2011 yılında Belçikalı müzikolog ve udî Tristan Driessens tarafından kurulmuş, Belçikalı, Fransız ve Türk müzisyenlerden oluşan oldukça genç bir topluluk. Onları bu kadar uzak mesafelerden bir araya getiren şey ise zevkle icra ettikleri Klasik Türk Müziği. Grubun ilk albümü ''Gülzâr-ı Vefâ/ Garden of Fidelity- Music of the Ottoman Court'', 20 Ekim''de M&MT Records etiketiyle piyasaya çıktı. Albüme destek olan üç tanıdık isim göze çarpıyor: kaleme aldığı albüm tanıtım yazısında Osmanlı Müzik Kültürü ile ilgili bilgiler de veren ünlü müzisyen Kudsi Erguner, mixleri yapan ud sanatçısı Yurdal Tokcan ve gruba eşlik eden dünyaca ünlü klasik kemençe sanatçımız Derya Türkan. Derya Türkan''ın da konuk sanatçı olarak bulunduğu albüm tanıtım konseri, 18 Ekim''de Avrupa''nın en büyük ve prestijli konser salonlarından Brüksel''deki Palais des Beaux-Arts/ BOZAR''da gerçekleştirildi, konser Belçika kamuoyundan ve basınından da hayli ilgi gördü.
Grup üyelerinden Ruben Tenenbaum Fransız bir kemancı, Türk kültürüne duyduğu yakınlık sebebiyle bir süre önce İstanbul''a taşınmış, gayet iyi Türkçe konuşuyor. Robbe Kieckens Afrika müzikleri üzerine, Simon Leleux ise Doğu müzikleri üzerine çalışmış iki Belçikalı ritimci. Tristan Driessens ile yolları kesiştikten sonra Osmanlı müziği ritim sazları üzerine çalışmaya başlamışlar. Böylelikle kurulan grup, iki sene boyunca Avrupa''da çeşitli konserler vererek tanınmış. 2014 ise topluluk için dönüm noktası. Almanya''da yaşayan Türk kanunî Muhittin Temel ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, neyzen ve hânende Rıdvan Aydınlı''nın katılımıyla genişleyen topluluk, ''Gülzâr-ı Vefa'' albümünde Klâsik Türk Müziği''nin 18. Ve 19. yüzyıllardaki zirve isimlerinden Padişah III. Selim, Küçük Mehmet Ağa, Zekâi Dede, Tatyos Efendi, Tanburi Cemil Bey ve Hacı Arif Bey gibi büyük bestekârlara yer vermiş. Albüme ismini veren eser ise Sultan III. Selim''in ''Ey Serv-i Gülzâr-ı Vefâ'' diye başlayan Şevkefzâ şarkısı. Kayıtları ise İstanbul''da Arif Sağ Stüdyosu''nda yapılmış. Gerek repertuar seçimlerindeki gerekse icralarındaki titizlik, Klâsik Osmanlı Müzik geleneğine sahip çıkan, ''vefa'' gösteren bir duruş sergilediklerini kanıtlar nitelikte.
Grubun kurucusu Tristan Driessens, grubun amacının ''Klasik Türk Müziği''ni en iyi ve doğru şekilde icra etmek ve tanıtmak'' olduğunu söylüyor. Bu topluluk onun gerçekleşen rüyası. Driessens, Kendisini Batı''ya değil, Doğu kültürüne ait hisseden bir Belçikalı. Avrupalıları çok kariyer odaklı ve benmerkezci buluyor. Bilgeliğin kaynağının Doğu''da olduğunu düşünüyor. Henüz 15 yaşında tesadüfen okumaya başladığı Mevlana Celaleddin Rumi''den çok etkilenmiş. Arap müziği ve ud ile tanışması da yine aynı dönemde olmuş. Çalışmaları esnasında Türk müziği ile tanışan Driessens, yapmak istediği müziğin bu olduğunu keşfetmiş. Arap müziğini bırakarak, sadece Osmanlı müziği üzerine çalışmaya başlamış. Füzyon müziklerine, birden fazla müzik türünün tınılarını taşıyan ''dünya müziği'' kavramına ise karşı. Belçika''nın en önemli konser salonunda kalabalık bir kitleye albümlerini tanıtan grup üyeleri, aldıkları olumlu tepkilerden gayet memnun, Derya Türkan gibi bir ustayla birlikte çalmaktan ötürü ise ayrıca heyecanlı ve keyifliler.
