|

Mısırlı kadınlar zorda

Mısır’da Rabiatü’l Adeviyye Meydanı’nda eşine az rastlanır bir duruş sergiledi Mısırlı kadınlar. İhvan’ın Kadın Kolları Başkanı Manal Mohamed Abulhassan, şu an o kadınların zor şartlar altında hayatta kalmaya çalıştıklarını söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/11/2014 Pazar
Güncelleme: 19:35 - 29/11/2014 Cumartesi
Diğer
Mısır’da seçimle iktidara gelen Muhammed Mursi’nin darbe ile indirilmesi sonucu Mısır’da Rabiatü’l Adeviyye Meydanı’nda toplandı demokrasi yanlısı Mısırlılar. Ardından tutuklamalar, katliam diye adlandırılacak saldırılar düzenlendi. Mısır halkının bu direnişine kadınlar da büyük bir destek verdi. Geçtiğimiz yıldan bu yana çoğu eşinden haber alamıyor, bazıları hapiste, bazılarıysa korku içerisinde feraha erişeceği günleri bekliyorlar. Bu barışçıl gösterilere katılan kadınların bazıları tutuklandı. Şiddet ve çirkin davranışlara maruz kalan bazıları için müebbet ve idam cezası istendi. Mesela şu an sadece Rabia amblemini taşıdıkları ve barışçıl gösterilerde bulundukları gerekçesiyle 53 kadına ceza verildi. Bundan öte, kadınlar hakkında açılmış ama henüz sonuçlanmamış birçok dava var. Resmi olmayan rakamlara göre bugüne dek 75 kadın şehit oldu, 2 binden fazla tutuklu var. Mısır’da ayrıca şu anda 50 kadın da kayıp. Akıbetlerine dair bilinen bir şey yok. Geçtiğimiz hafta Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM)’in düzenlediği Kadın ve Adalet Zirvesi’ne katılan Dr. Manal Mohamed Abulhassan, bize Mısır’da direnişin kadınlarının neler yaşadığını anlattı. Kahire’de 6 Ekim Üniversitesi’nde Medya ve Kitle İletişimi Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak çalışan Abulhassan, 2010 ve 2011 yıllarında, Kahire’nin Heliopolis ve Nasr ilçelerinden Özgürlük ve Adalet Partisi’ni temsilen iki kez parlamentoya aday olarak gösterilmiş bir isim. Ayrıca darbeden önce Müslüman Kardeşler’in siyasi kolu olan Özgürlük ve Adalet Partisi’nde Kahire Kadın Kolları’nın başkanlığını yürütüyordu.  

 Siz siyaseten aktif bir kadınsınız. Darbeden önce nasıl bir hayatınız vardı?

Darbeden önce, Müslüman Kardeşler’in Özgürlük ve Adalet Partisi’nde kadın kolları başkanı idim. Darbeden dolayı siyasi görevim sona erdi. Ondan sonra da hayatımız tamamen değişti. Ben Kahire’de yaşamaya devam ediyorum. Bir kızım Türkiye’de yaşıyor 3 yıldır, diğeri ise, Mursi ile birlikte siyaset yapmaktan hüküm giydi, şuan İngiltere’de. 

MÜBAREK DÖNEMİNDEN DE KÖTÜ

Sizin ailenizden tutuklu olanlar var mı?

Benim ailemden tutuklanan 2 kişi var, onlar da kaçtılar, kaçabildiler. Şimdi Mısır dışındalar.


Mısır’da kadınlar, demokrasi yanlısı gösterilerde, Rabiatü’l Adeviyye’de onurlu bir duruş sergilediler. Şu anda da o birlik beraberlik devam ediyor mu?

Biz aslında teknik olarak bir savaş dönemi yaşadık. Dolayısıyla şu an kadınlarla ilgili toplantılar, seminerler yeterli değil. Sisi yönetime geldiği zaman, tam demokratik bir hava oluşturmaya çalıştılar. Sonra seçimle kılıf uydurmaya çalışsalar da geliş şekli darbe ile oldu. Demokrasinin olmadığı bir ortamda, kadınlara verilen yetki de yeterli değil tabii ki. İnsanlar, Mısır tarihinde hiç olmayan bir haksızlık dönemini yaşıyor. Ekonomik olarak ve her açıdan. Tekrar altını çiziyorum Mısır kadını, Mübarek döneminde bile bu kadar kötü bir dönem yaşamadı. Şiddet, cinsel taciz, hepsi bu dönemde öyle büyük bir yükselişe geçti ki. 


O dönemde Sisi’nin güya kadınlara özgürlük getirdiği haberleri servis edilmişti…

Mısır kadınlarının hiçbir hakkı yok. Kendisini ifade etme hakkı yok, siyasi hakkı yok, red hakkı yok, üniversiteden çıkarılan, atılan kızlara red hakkı tanınmıyor. Kendilerini duyurma hakları yok, genç kızları hiçbir gerekçeleri olmadan alıp tutukladılar, haklarında açılan bir dava bile olmadan bunları yaptılar, sırf gösterilere katıldılar diye. 2 bin tutuklu kadın cezaevlerinde tecavüze uğruyor.


İnsan hakkı korunmuyor

Kadın haklarından öte bir insanlık hakkı ihlali var aslında ortada… 

Çok doğru, sadece kadın için değil tüm insanlık için bir sorun var ortada. Bence meselenin aslı, siyasi rejimlerin insana ve insan haklarına bakış açısı. Hatalı bir tavır içerisindeler. Muasır seviyeye çıkabilmek için, kadının güvenliği, huzuru, barışı sağlanmak zorunda. Kadının, insan haklarından mahrum olduğu bir dönemde yaşıyoruz maalesef. İnsan hakkı korunamazken, kadın hakkını konuşmak da yersiz. 


TECAVÜZE UĞRUYORLAR

Tablo buyken hala Müslüman Kardeşlerin kadına bakışı sıkıntılı diyor bazıları. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İhvan’ın kolları arasında en çok mağdur olan kısım kadın kolları. O da Mısır’ın şartları ile alakalı. Mesela kadın kolları yürüyüşe çıksa, ya da bir gösteriye katılsa, tecavüze uğruyor, öldürülüyor, tutuklanıyor. Tüm bu zorluklara rağmen İhvan kadını, gösteri yapıyor, demokratik hakkını savunuyor.  İkinci olarak, İhvan’ın kadınları arasında şöyle sıkıntılar var. Birçok İhvan kadın kollarındaki kadının, kocası, oğlu veya ailesinden birisi öldürüldü, bunların hepsi bu darbe döneminde oldu. Mutlaka, İhvan mensubu kadınlardan her birinin ailesinden biri tutuklandı, sebepsiz yere. Onlara ne olduğu bilinmiyor, avukatları yok, hukuktan mahrumlar. Mursi’ye getirdikleri ziyaret yasağı gibi, onlara da görüşme yasağı getirdiler. Görüşme izni verilse de, bir gün boyu işkence yapıyorlar, ertesi gün izin veriyorlar. Bu durumda da Biltaci örneğinde olduğu gibi görüşmeye çıkmak istemiyorlar, ailelerinin kendilerini bu halde görmelerini istemiyorlar, eziyetten başka bir şey değil çünkü. 


Rabia Meydana Arafat gibiydi

Rabiatü’l Adeviyye Meydanı’ndaki kadınlar dünya Müslümanlarının yapamadığı bir şeyi başardı. Direnişi gösterdi… 

Rabia’da sadece kadının duruşu değil, genel olarak kadın ve erkekle birlikte Rabia muhteşem bir sembol oldu. Muhteşem bir devrimin sembolü. Binlerce insan burada direniş gösterdi, zengin ve fakir, alim ve cahil (kültürlü ve bilgisiz), herkes bir aradaydı. Rabia Meydanı Arafat gibiydi. Meydan hiç boşalmadı, hiçbir an boş kalmadı, insanlar birbirine sabrı ve yardımı tavsiye etti. 


Siz kadın hakları konusunda çalışan bir aktivistsiniz. Bundan sonraki süreçte, Mısır’ın geleceğinde Mısır kadının rolünü nasıl görüyorsunuz?

Mısır kadının ülkenin geleceğinde mücadeleci bir rolü olmalı, olacak. Hakkın karşısındaki batıl ile savaşması konusunda kadının üstüne büyük bir rol düşüyor. İyi ve kötünün savaşında da öyle. 


Peki siz, Hürriyet ve Adalet Partisi’nde çalışmalara devam edecek misiniz?

Mısır’da tekrar İhvan’ın partisinde çalışma yapmak imkânsız, her şeyi yasakladılar. Ellerimiz kollarımız bağlı, hiçbir şey yapamıyoruz. Zaten şu an, paramı alamıyorum, üniversitede yüksek lisans yaptığım için kendi isteğimle bırakmış gibi görünüyorum. 


Sisi’nin yaptıklarını insan yapmaz

Şimdi Mısır’da durum nasıl peki?

Aslında toplumda büyük bir batıl propagandası var. 25 Ocak Devrim’i insanlığın zirveye çıktığı bir devrim oldu. Ancak 30 Haziran’da yaşananlar, insanın yaşamaması gereken en alçak en kötü şeylerdi. Sisi kendisi mücrim, onu kabul eden, onu tanıyan sadece İsrail ve ABD devlet başkanları değil, diğerleri de tamamen mücrimdir. Sisi’nin insan olduğunu düşünmüyorum bir insan bunu yapamaz. Bir oyun oynuyor, ve bu oyunda ne kadar kan akacağı onun için önemli değil, yeter ki amacına ulaşsın. Sisi, Sykes-Picot Anlaşması gibi sınırlar üzerinde de oynamak istiyor. Bu sadece Mısır’ın değil, Yemen’in, Suriye’yi ve Libya’yı da ilgilendiriyor.

#mısır
#sisi
#darbe
#hüsnü mübarek
#mursi
#Rabiatü’l Adeviyye Meydanı
#rabia
9 yıl önce