|

Otoritelerden çok bireylere ait

Salt Beyoğlu’nun Perşembe Sineması, içinde yaşadığımız, bazen şikayet ettiğimiz, bazen sevdiğimiz şehirlerin tüm yönlerini ortaya koyan uzun metraj ve belgesel sinema filmlerini bir araya getiriyor. Programın küratörü Meriç Öner, şehrin otoritelerden çok bireylere ait olduğunu söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/05/2015 Pazar
Güncelleme: 23:27 - 23/05/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

SALT, Garanti Mortgage desteğiyle hazırlanan Perşembe Sineması, SALT Beyoğlu'nda şehir hayatını irdeleyen uzun metraj ve belgesel sinema filmlerini izleyicilerle ücretsiz olarak bir araya getiriyor. Perşembe Sineması, içinde yaşadığımız, bazen şikayet ettiğimiz, bazen sevdiğimiz şehirlerin tüm yönlerini ortaya koyan bir film programı. Programın küratörü ise Meriç Öner. Salt Beyoğlu'nda açılan "Yazlık: Şehirlinin Kolonisi" sergisinin bu film programının temelini oluşturduğunu söyleyen Öner, “Salt'ın içerisinde kentle ilgili konular hep odaktaydı. Zaten kentin içinde sürekli inceleyen, araştıran, araştırdıklarını sürekli açan tarafta olmayı seviyoruz. Şehir, Salt'ın araştırdığı, anlamaya çalıştığı her şeyi kapsıyor" diyor ve Perşembe Sineması'nın şehrin otoritelerden çok bireylere ait olduğunu hatırlatmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyor.



KOLAY ULAŞILABİLİR FİLMLER YOK


Perşembe Sineması'nda gösterilecek filmler büyük bir titizlikle araştırılarak seçiliyor. Alelade bir seçkiden bahsetmiyoruz. Bazıları 1980- 90lı yıllarda festivallerde gösterilen filmler. Çeşitlilik oluşturması için dünyanın farklı yerlerindeki şehirler seçiliyor. Ya doküman açısından ya da filmlerin içeriği açısından bir ayrıştırma yapılıyor. “Herkesin her an ulaşabileceği filmler dışında bir seçki yapıyoruz ki buraya gelmeye ve bir arada olmaya sebep olsun" diyen Öner, kendine has bir kitle oluşturduklarının da altını çiziyor. Bazen İstiklal Caddesi'nden geçenler de merak edip içeri giriyorlar. Herkes yan yana neredeyse nefes alamayacak şekilde film izliyor.



TÜRK FİLMLERİ SEÇKİSİ


Perşembe Sineması, bu yılsonuna kadar devam edecek. Temmuz- Ağustos'ta birçok sergi alanı gibi onlar da dinlenmeye çekilecekler. Haziran programını merak edenler eline kalem kağıt alsa iyi olur. Haziran programı ise şöyle: 28 Mayıs Francesco Rosi, Le mani sulla città (Şehrin Üzerindeki Eller), 4 Haziran Massoud Bakhshi, Tehran Anar Nadarad! (Tahran'da Artık Nar Yok!), 11 Haziran Patrick Keiller, London, 18 Haziran Documentarist 2015 kapsamında özel gösterim, 25 Haziran Aysim Türkmen, Çekmeköy Underground. Haziran bittikten sonra Eylül ve Ekim ayında daha çok Türkiye ile ilgili filmler izleyeceğiz.



BİR TANE ŞEHİR YOK


Öner, “Bizim üst kuşağın İstanbul'a bakışını düşünürseniz hep kötü ve kara gözüken bir şehir tasviri var. Doğu filmlerinde bu hala hakim. Bir tarafta da şehrin çok daha yaratıcı şeyler yapmak için potansiyeli olduğunu fark edip bunun üzerinden tartışmayı tercih edenlerin şehri var" diyor ve aslında iyi veya kötü tüm bakış açılarının gösteriliyor olmasının bu açıdan önemli olduğunu vurguluyor. “Filmlerin çizdiği şehir tasvirleri bize şehrin 'bir tane bir şey' olmadığını anlatıyor. İstanbul zaten böyle bir şehir değil. İstanbul çok yüzü olan bir şehir. Belki filmlerin bütünlüğü en çok bu açıdan değerlendirilir diye düşünüyorum" diye de ekliyor.



Otoritelerden çok bireylere ait


Salt'ın şehri nasıl yorumladığını, insanı da bu şehrin içinde nasıl konumlandırdığını çoğumuz biliyoruz. Bir mimar olarak Öner'in şehri nasıl yorumladığını bilmek istiyoruz. Öner, şehri içinde çok farklı ve büyük potansiyelleri bulunan bir yer olarak görüyor. Bizim sürekli kavga ettiğimiz kalabalıkla ya da binalarla uğraşmıyor. İnsanların kendilerini sürekli yenileyerek bir şeyler bulmaları onu daha çok cezbediyor. Öner, şehirden şikayet ederken çok ezbere konuştuğumuzu söylüyor. Bireysel adımları bu anlamda çok değerli buluyor.



#Perşembe Sineması
#Şehrin Üzerindeki Eller)
#Garanti Mortgage
#salt beyoğlu
9 yıl önce