|

Parayla koleksiyoncu değil tüccar olunur

30 yıldır Klasik Sanat koleksiyonu yapan Mehmet Çebi, koleksiyonculuğun 'püf noktası'nı anlattı. Çebi “Bilgi olmadan, sadece parayla koleksiyoncu değil tüccar olunur” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/03/2015 Pazar
Güncelleme: 22:57 - 6/03/2015 Cuma
Yeni Şafak

Mehmet Çebi, 30 yıldır Klasik sanat koleksiyonu yapıyor ve bu alanda Türkiye’deki sayılı isimlerinden biri. Geçtiğimiz günlerde Türk-İslam eserleri koleksiyonun en değerli parçalarını Tophane-i Amire’nin “Kelam’dan Büyük Buluşma” sergisiyle tanıttı. 9. 16. ve 19. yüzyıllara ait Keşmir, İran, Safevi, Kacâr, Endülüs, Osmanlı menşe’li el yazması Kuran-ı Kerim’ler ve 19. yüzyıl Osmanlı Fermanları, 19. yy Osmanlı Hilye-i Şerifleri bu sergide ilk kez gün yüzüne çıktı. Sergi vesilesiyle biraraya geldiğimiz Mehmet Çebi ile Türkiye’de koleksiyonculuk anlayışını, klasik sanatlara verilen değer üzerine konuştuk. 


Para ile koleksiyonculuğun yakın ilişkisi olduğunu düşünülür. Her parası olan koleksiyoncu olabilir mi, koleksiyoncu kumaşı diye bir şey var mı?

Yirmi sene önce iyi bir koleksiyoncu olabilmeniz için maddi imkâna sahip olmanız gerekmiyordu. Bir memur veya esnaf rahatlıkla koleksiyon yapabilirdi. Kendimden örnek verebilirim. 1986 yılında öğrenciyken sahaflar çarşısına gider o günkü talebe harçlığı ile çarşıdan bir sanat eseri alabilirdim. Bu iş biraz arz ve talep meselesidir. İnsanların ilgisi ve alakası yoksa o eserin satış fiyatı da ona göre oluyor. Bugün artık aynı şeyi söyleyemeyiz. Bugün iyi bir koleksiyoncu olabilmeniz için o koleksiyona büyük paralar yatırmanız lazım. 


ZAMAN VE PARA AYIRMAK ŞART


Diyelim ki iyi kazanan bir iş adamıyım ve koleksiyon yapmak istiyorum, nasıl koleksiyoncu olurum?

İki şey yapılmalı. Birincisi koleksiyonunu yapacak olduğumuz eserleri ana hatlarıyla genel kültür olarak ilk sizin bilmeniz gerekir. Eğer eserin bilgisine vakıf olmazsanız aldığınız eserlerden zevk alamazsınız. Bir süre sonra koleksiyoncu olmaz tüccar olursunuz. Maalesef günümüzde pek çok koleksiyoncunun tüccar olduğunu görüyoruz. İkincisi dünya çapında uzmanlaşmış danışmanlarla çalışmanız gerekiyor. Böylece koleksiyon hem kendi içinde tutarlı olur hem de zaman içerisine müzelik hale gelebilir. 


Böyle bilinçli kaç koleksiyoner var?

Açıkçası benim dışımda yok. Koleksiyoncuların çoğu orjinal yazıyı kalıp yazıdan ayırt edemiyor. Erdoğan Demirören koleksiyonu çok önemlidir, ama 40 senelik bir emeğin sonucu oluşmuştur. Cengiz Çetindoğan yine önemli bir koleksiyoncudur ama bu işe 15 senesini verdi. Dört yılını da işlerini ihmal ederek verdi. Buna rağmen Cengiz Çetindoğan en az üç ekspere sormadan hareket etmez. 


Siz danışmanlık yapıyor musunuz?

Normalde danışmanlık bir meslektir. Ben pek çok eser sattığım koleksiyoncuya danışmanlık yapıyorum. Ama para almıyorum. 


STATÜ VE İYİ BİR YATIRIM ARACI


Koleksiyoncu olmak aynı zamanda bir sosyal statü sağlıyor. Merakı olmayanlar da sırf statü için bu işe giriyorlar mı?

Söylediklerinizde haklısınız. Birçok koleksiyoncu statü için yapıyor. Ama bir kısım koleksiyoncu ailesinden görerek yapar. Zevk yönünü bir kenara bırakın, bu iş aynı zamanda iyi bir yatırım aracıdır. Dünyanın en önemli koleksiyonlarından biri Deutsche Bank’ın koleksiyonudur. Amerika ve İngiltere’deki bankaların ciddi koleksiyonları vardır. 


Bizdeki koleksiyoncu mantığı ile dünya geneli arasında nasıl bir fark var?

Dünyadaki en büyük koleksiyoncular kurumsal şirketlerdir. Türkiye’de şahıslar koleksiyoncu. Demirören, Cengiz Çetindoğan, Ülker, De Facto ve Eczacıbaşı gibi bunlar kurum adına değil şahıs adına koleksiyon yapıyorlar. Sırf beğeniyle koleksiyon yapılmaz. Mobilya rengine uyar diye, herşeyi alarak koleksiyoncu olunmaz. Koleksiyonculuğun bir mantığı vardır. Seçici olmak gerekir. Siz müze değilsiniz ki herşeyi alasınız. Fakat Cengiz Çetindoğan ve Erdoğan Demirören dünya çapında koleksiyonculardır. Hem zaman hem de iyi para harcamışlardır. 


Peki buradaki koleksiyoncu piyasasının dünyada bir karşılığı var mı?

Burada zaten çok sayıda koleksiyonumuz yok. On ressam, beş hattat ismi geliyor akla. 15 tane koleksiyoncu var ve bunun en az 1500 olması lazım. Sayının artması için devlet ve özel sektör el atmalı. Devlet son 15 senedir müzeye yeni eser almamış. Bir sanat önce kendi ülkesinde belli bir noktaya gelecek ki dünyanın dikkatini çeksin. Siz 1 milyon dolara çağdaş bir hilye sattığınızda dünyadaki yüzlerce koleksiyoncunun ilgi alanına gireceksiniz. 


Eserlerini en ucuza satan ülkeyiz


Muhafazakâr kesimin koleksiyonculuk veya sanata yönelik algısı tüccar gibi mi yoksa sanatsever gibi mi?

Muhafazakâr kesim daha klasik işleri anlayabilmiş değil. Bizim kesimde elle tutulur bir koleksiyoncu yok. Dünyanın en büyük İslam eserleri koleksiyoncusu David Halil’i adında bir Yahudi’yse bizim devlet ve millet olarak da düşünmemiz gerekiyor. Dünyada hacla ilgili sergi açıldığında eserlerinin yüzde sekseni bu adama ait. Ben sanatımızın kültürüne vakıf hacı amcalarda bu hevesi görmek çok isterim. Baskı takvim yapraklarından kesip evine hat yazısı asan, milyon dolarlık muhafazakâr zenginlerimiz var. Paradan önce kültür gerekiyor. Dünyadaki en ucuz sanat eserleri İslam ülkelerindeki sanat eserleridir. Özellikle de en ucuzları Türkiye’de bulunuyor. İran’da 1 milyon pounda eserleri satılan sanatçılar var. Mısır, Beyrut ve Suriye gibi yerlerde bile böyle. Hasan Çelebi üstattır, fakat bir hilyesini 50 bin dolara bile zor satar. 


MÜZE AÇACAĞIM 


4 bin civarı eseriniz var. Siz nasıl muhafaza ediyorsunuz?

Depolarda muhafaza ediyorum. Bu sanat dallarının sadece geçmişte değil günümüzde de üretilebildiğini insanlara göstermemiz lazım. Dünyanın en önemli müzeleri çağdaş sanat eserleri müzeleridir. Sergilerle bu iş olmaz, müzeyle olur. Kataloglarının yapılması ve dijital ortama aktarılması gerekiyor. Bunun için fiziki şartların da müsait olması gerekiyor. İslam eserleri müzesinde bir milyon eser var. Sergilenen eser 200 tane. Topkapı Sarayı da öyle. 500 bin metre kare üzerine devasa müzeler yapmamız lazım. Birkaç sene içinde Yenikapı'da 15 bin metrekarelik bir alana çağdaş hat sanatları müzesi açmayı düşünüyorum. 


En önemli İslam eserleri müzesi Türkiye’de 


Önemli bir hilye koleksiyonunuz var. Hat levhalarında, özellikle Hilye-i şeriflerin daha çok talep edilişinin sebebi nedir?

Sebebi Mehmet Çebi’dir! Hat sanatımızda form haline gelen, başka bir levha çeşidimiz yoktur. Bu klasik formu daha çeşitlendirerek hem tezhipli hem tezhipsiz modern tarzda işler yaptırdık ve yurt içinde ve yurt dışında sergi açtık. Zamanla bilinirlik oluştu. 20 senelik bir çalışmanın sonucunda bu noktaya gelindi. O yüzden hilyeler bugün çok daha fazla para ediyor. 


İslam coğrafyasında pek çok noktasında İslam eserleri müzesi mevcut. Türkiye’deki müze nerede duruyor? 

Bence dünyadaki en önemli İslam eserleri müzesi Türkiye’de. Sultanahmet meydanındaki İslam eserleri müzesinden daha büyük bir müze yok. Bundan sonra olma imkânı yok. Katar’ın milyarlarca dolar parası var. Devletimiz İslam eserleri müzesindeki eserleri satmazsa kalan bütün eserleri toplasa, bizim İslam eserleri müzesi kadar kaliteli eseri biraraya getiremez. 


Eser ilk bana gelir


Para ve zaman üzerinde çok duruyorsunuz. Siz bir iş adamı kadar zengin değilsiniz. Bu işe zaman ayırdığınız için mi sayılı koleksiyonlardan birine sahipsiniz?

Bravo, çünkü 30 yıldır bu işle uğraşıyorum. Piyasayı ta kip eden, yönlendiren ve oyun kuran biriyim. Benim 10 milyon dolara yaptığım bir koleksiyonu bir başkası 50 milyon dolara yapamaz. Bu bana has bir durum. Ortaya çıkan eser ilk bana gelir. Çünkü bütün esnaf beni tanır. O eserlerin bazılarını koleksiyonuma koyar bir kısmını da diğer koleksiyonculara satarım.  Siz müzeleri geziyorsunuz, müzayedeleri takip edi yorsunuz. Klasik sanatları çok iyi bilen birisiniz. Sanat algısını ne yönlendiriyor? Sanat konusunda herkesin görüşü farklıdır. Dünyada kavramsal sanat diye bir şey var. Dolasıyla klasik sanatlarda olduğu gibi, emekle ortaya çıkan eserler daha kıymetlidir yaklaşımı doğru değil. Bugün dünya çapındaki sanat çılar, mermeri alıyor, isim veriyor, felsefi anlam yüklüyor ve milyon dolarlara satıyor. İnsanların aptal olduğunu düşünmüyorum. Bu eserleri alan ve ciddi paralar kazanan binlerce insan var. Ben böyle bir esere 10 dolar bile vermem ama verene de bir şey diyemem.  Murat Ülker’in Bedri Baykam’dan aldığı boş çerçeve gibi… Evet. Murat Ülker gidip ona 125 bin dolar verip almıştır. Ben almazdım çünkü o çerçevenin maliyeti 300 dolar. Ama be nim onu almamam demek, kötü olduğu manasına gelmez.

#para
#koleksiyon
#müze
9 yıl önce