|

Sahnede içime iyimserlik doluyor

Yunan halk müziği Rembetiko''nun yaşayan en önemli temsilcisi George Dalaras, İstanbullu hayranları için özel bir Rembetiko gecesi hazırlıyor. 29 Ağustos''ta Açıkhava''da sahne alacak olan Dalaras, sahnedeyken içinin iyimserlikle dolduğunu söylüyor.

Harun Karaburç
00:00 - 17/08/2014 Pazar
Güncelleme: 18:30 - 16/08/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Sahnede içime iyimserlik doluyor
Sahnede içime iyimserlik doluyor

Yunan müziğinin efsaneleşen ismi George Dalaras, Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında İstanbullu hayranlarıyla Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi''nde buluşuyor. Yunan halk müziği Rembetiko''nun yanı sıra seslendirdiği İtalyanca ve İspanyolca şarkılarla Akdeniz fırtınaları estiren Dalaras, 29 Ağustos Cuma akşamı sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatacak. Gitar, ud, bazuki gibi birçok telli enstrümanı çalan Dalaras''ın elli yıla yakın bir müzik kariyeri ve 80''den fazla albümü bulunuyor. Onun için Yunan müziğinin çınarı demek yanlış olmaz. Dalaras''ın bugüne kadar çalıştığı müzisyenler arasında Al Di Meola, Paco de Lucia, Bruce Sprigsteen, Sting, Peter Gabriel, Goran Bregovic ve Haris Alexiou yer alıyor. Dalaras ile müzikal geçmişini, Rembetiko''yu ve tabii ki 29 Ağustos''taki konseri konuştuk. Müziğin asla bitmediğini söyleyen Dalaras, ''İstanbul''da vereceğim Rembetiko performansı gibi, tematik performanslar verdiğimiz zaman içim iyimserlik ile doluyor'' diyor.

Elli yıla yakın müzik kariyeriniz ve 80''den fazla albüm. Müzikal geçmişinizi siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir yorulmuşluk var mı üzerinizde?

Müzik asla bitmez ve sizi yormaz. Aksine, bize ilham ve neşe verir. Tabii ki yıllar geçtikçe biraz daha seçici olmaya başlıyorsunuz, canlı performanslarınız eskisine nazaran azalıyor fakat stüdyoya girip müzik ile uğraşmak hâlâ günlük rutinimin bir parçası. Buna ek olarak İstanbul''da vereceğim Rembetiko performansı gibi, tematik performanslar verdiğimiz zaman içim iyimserlik ile doluyor. İyi hisseden sadece ben olmuyorum elbette, rembetiko''yu seven birçoğu genç ve yetenekli olan müziyenlerimiz, grubumuzda da bu etkileri görüyorum ve bu durum benim için çok önemli. İstanbul''da vereceğimiz konserde de seyircinin böyle hissettiğini görmek isterim. Tabii kendimi söylemek konusunda borçlu hissettiğim bir şey var; bugüne kadar Türkiye''de verdiğim bütün konserlerde bana ve bize karşı samimi ve sıcak oldular.

Müzik sizin için ne ifade ediyor?

Müzik, hayatımın en büyük parçası. Müzik ile uğraşmasam ne ile uğraşırdım bilemiyorum, düşünemiyorum. Müzisyen bir aileden geliyorum, kendim de takdirinizdir, müzisyenim. Düşüncelerim ve ifade etmek istediğim her şey artistik olmanın ötesinde, toplumsal olarak da müziğin ve şarkıların içinden geçiyor.

Her konser bir canlandırma
Sizin için Türk müziklerinin nasıl bir yeri var?

Türk müziğini seviyor, saygı duyuyor ve müziğinize karşı hayranlık besliyorum. Gerek enstrümantal, gerekse şarkıcı olarak birçok iyi müzisyene sahipsiniz. Bunun yanı sıra Kalan Müzik gibi, müziğe katkıda bulunan çok iyi müzik şirketleriniz var.

Geride bıraktığınız yıllar içinde hayatta müzikle ilgili keşke yapmasaydım dediğiniz şeyler oldu mu?

Her ne kadar sadece ''an'' olarak olsa da azımsanamayacak kadar var. Bunun yanı sıra her konser bir canlandırma ya da benzersiz bir müzisyen performansı, belki de seyirci ile sanatçının bütünleştiği büyülü bir reaksiyona dönüşebilecek özel bir ''an'' haline dönüşebilir.

Rembetiko kalpten geliyor
Otantik ve etnik müzikleri modern ezgilerle harmanlamayı seviyorsunuz. Müziğiniz bu açıdan evrensel.
Peki, sizi en çok etkileyen müzik tarzı hangisi? Duygularınıza en çok yakıştığını düşündüğünüz tarz nedir?

Daha çok rembetiko... Fakat Asya Minor, Flamenko, Akdeniz Türküleri gibi yerel öğelerden de halka mal olmuş müziklerinin ve söylemlerinin birçoğundan ilham aldım. Çünkü bu öğeler, oraların insanının düşüncelerini ve yaşayışlarını ifade edişlerini içeriyor. Bir nevi, geleneklerin modern bir şekilde ifade edilmesi diyebiliriz. Bunun sebebi, Flamenko müziğini yerellikten çıkararak yeteneği ve ilhamı ile daha da zengileştirerek evrensel bir müzik türü haline getiren Paco de Lucia gibi müzisyenlere olan saygım ve onları bir kahraman, kendime bir model olarak görmemdir. Benim için de bunlar, Rembetiko''yu ifade ediyor.

Rembetiko müziğini nasıl tanımlıyorsunuz?

Bence Rembetiko kalpten gelen bir müzik. Aşkın dokunaklı ifadesi, özgürlük, şiddetli bir acı, biraz protest fakat aynı zamanda neşe de içeriyor... Rembetiko başlarda, Pire''nin ezilen ve hor görülen halkının ve göçmenlerinin kendilerini ifade etme tarzıydı. Her ne zaman sansüre uğradılar, görmezden gelindiler, işte o zaman o insanların ruhlarının ve yeteneklerinin gücü ile Rembetiko, Yunanistan müzikal kültürünün en kuvvetli parçası haline geldi. Theodorakis, Hadjidakis, Kougioumtzis, Xarchakos gibi önemli bestekârlarımızın Rembetiko''dan beslenmesi bir rastlantı değil. Genç ve modern bestekârlarımızın şarkılarında bile Rembetiko''dan esinlendiklerini görebilirsiniz.

10 yıl önce