Kahramanmaraş'ın havasını soluyan yazar, suyunu içen şair olur' deseler yeridir. Fikir ve ruh dünyamızın köküne can suyu veren Maraş, Necip Fazıl Kısakürek gibi yakın tarihimizin sanat ve düşünce dünyasına ismini kazıyan Şairler Sultanı'nın da memleketidir aynı zamanda... Sadece Necip Fazıl mı? Şiire ve edebiyata damga vuran kim varsa aklınıza gelen, hepsinin de vatanıdır bu şehir. Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Bahaettin Karakoç, Abdürrahim Karakoç... Ve bu ustaların dizinin dibinde yetişen nice yürekli adam ve kadın...
Maraş ki, Sütçü İmam çıkarmış bir şehirdir. Maraş ki, kardeşinin peçesine uzanan Fransız'a attığı ilk kurşunla bayraklaşan Sütçü İmam gibi bir kahramanın, 'Sütçü İmam, adı imam olan sıradan bir sütçüydü' diye anıldığı bir şehirdir. Çünkü bu serhat şehrinin sokakları, Anadolu'yu Anadolu yapan nice kahramanlar görmüştür. Bu yüzden belki de, Cahit Zarifoğlu gibi henüz 40'ında bir tohum niyetine bedeniyle toprağa giren bir zarif adamın yattığı yerden devasa çınarlar fışkırır bu memlekette. Maraş kalesi, Maraş'taki evleri, köprüleri, camileri değil, Maraş'ı Maraş yapan ruhu korumak içindir der büyükler. O ruh, 21. yüzyılda bu şehrin sokaklarında hala saf bir Maraşçayı konuşturan ruhtur.
İşte bu şehir, bir kaç gündür, özgün ve diri ruhunun yansıması olan şiirin başkenti olduğunu yeniden hatırladığını haykırıyor. Kahramanmaraş Şiir Festivali, bu şehrin yetiştirdiği ustaların izinden giden onlarca ortakuşak ve genç şaire ev sahipliği yapıyor. Büyük Doğu çınarının dalları Maraş'ı çepeçevre sarmış durumda. Diriliş, Edebiyat, Mavera dergilerinin peşinden giden genç kuşak şairler, şiirin çıtasını Maraş kalesinin burçlarına çıkarmak için burada... Türk Edebiyatı'ndan Bestami Yazgan, Yedi İklim'den Zafer Acar, Kamil Eşfak, Dergah'tan Mevlana İdris, Bir Nokta'dan Adem Turan, Hece'den Mustafa Köneçoğlu, Karagöz'den Yunus Emre Altuntaş, İtibar'dan Hüseyin Akın, Osman Konuk ve Ahmet Murat'ın yanı sıra onlarca isim şiirin başkentinde.
40 şairin Maraş buluşmasını özetleyen cümle ise Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Muzaffer Doğan'a ait. "Maraş'a borcumuzu ödemeye geldik" diyor Doğan ve devam ediyor: "Maraş şiiri şiir yapan, bizi biz yapan şehirdir. Maraş Necip Fazıl ve Sezai Karakoç'ta billurlaşan diriliş ruhunun, Büyük Doğu'nun mayalandığı kaledir. Bizim hamurumuzda Maraş'ın suyu var, havası var. Biz Maraş'ız, Maraş da biz!" Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz'ın ev sahipliğindeki şairlerin çat kapı girerek şiir okuduğu sınıflardaki öğrencilerin şairlerce şiir kitabı hediye edildiğinde akıttığı gözyaşları ise Maraş'ın damarındaki şairaneliğe dair çok şey söylüyor.
Kahramanmaraş Belediyesi'nin düzenlediği festival, ilginç bir buluşmaya da şahit olmamıza vesile oldu. Aslen Çanakkale Bigalı olan, Üsküdar İmam Hatip Lisesi öğretmenlerinden Şair Adem Turan'ın 1980'li yıllarda Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrenciliği sırasında üç yıl ev arkadaşlığı yaptığı Sütçü İmam Lisesi Müdürü Emrullah Balbaba ile karşılaşması hoş bir tesadüf olarak hafızalara kazındı. Yaklaşık 15 yıldır görmediği ev arkadaşını çat kapı girdiği bir sınıfta karşısında gören Turan duygulu anlar yaşadı. Turan'ın duyguları ise şöyle dile geldi: Program akışı gereği İmam Hatip Lisesi'ne gidecek gruba vermişlerdi. Ama gönlüm Sütçü İmam Lisesi'ne gelmek istedi. Kader bizi burada karşılaştırdı" Beraber girdikleri sınıfta okulda bir şiir kulübü kurmaları için müdüre baskı yapmalarını anlatan Adem Turan'ın şiir ile ilgili bir sözünü sınıfın tahtasına yazmak Emrullah Balbaba'ya düştü: "Okumak insanı yüceltir, şiir insanı inceltir…"
