|

Sıradan vatandaşlar için 'sivil doktora' programı

Her türlü ideolojik ve statükocu duruşa karşı eleştirel bir dil geliştiren Genç Siviller, modern Türkiye'yi etkilemiş ideolojiler üzerine 'Sivil Doktora' isimli eleştirel bir seminerler dizisi başlattı. Seminerler kapsamında Türkiye'de Liberalizm başlıklı bir sunum yapacak olan Doğan Gürpınar, 'Bilgi olmayınca kavga ve dövüş için malzeme bulmak kolaylaşır' diyerek seminerlerin kodunu açıklıyor.

Merve Sena Kılıç
00:00 - 23/10/2011 Pazar
Güncelleme: 23:47 - 21/10/2011 Cuma
Yeni Şafak
Sıradan vatandaşlar için 'sivil doktora' programı
Sıradan vatandaşlar için 'sivil doktora' programı

Toplumun ötekileştirilmiş dinamiklerine ayna tutan ve bu kapsamda yayımladıkları bildiriler ile dikkat çeken Genç Siviller isim olarak 2006 yılının 19 Mayıs'ında yayınladıkları Kürt sorunu üzerine bir bildiriyle ortaya çıktılar. Toplumdaki kişilerin olayları hep belli bir çerçeveden ve önyargılarla değerlendirmesinden rahatsız olan Genç Siviller kendilerini: Bu ülkenin hastanelerinde doğmuş, okullarında okumuş olan, kimseden ne çok ne de az herkes kadar bu ülkenin sahibi olan, herkes gibi Cem Yılmaz esprilerine gülen, Babam ve Oğlum filminde ağlayan, kimsenin üniformasını giymeyen, şiddetle uzaktan yakından bir alakası olmayan, uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek isteyen, Türkiye Cumhuriyeti'nin "sıradan vatandaşları" olarak tanımlıyorlar. Her türlü ideolojik ve dogmatik duruşu eleştirel bir dille ele alan Genç Siviller, Sivil Doktora Programının ilk dizisinde modern Türkiye tarihi girişinin ardından, sığ ideolojik tartışmalara boğulmuş, Türkiye'yi etkilemiş duruşlar üzerine eleştirel seminerler verecek. Aralarında B. Berat Özipek, Yasin Aktay, Hakan Erdem gibi akademisyenlerin de bulunduğu seminerler 23 Ekim- 22 Şubat tarihleri arasında her Pazar Altunizade Kültür Merkezi'nde yapılacak.

MODERN TÜRKİYE'NİN FOTOĞRAFINI ÇEKECEK

Sivil Doktora Programı resmi tarih ve aşırı politize ortamlarda klişe ezberlerin ötesinde modern Türkiye'nin sağlıklı bir fotoğrafını çekmeyi amaçlıyor. Toplumun dinamiklerini bilen ve bu dinamiklerin hayal ettiği sivil ve özgürlükçü Türkiye'yi mümkün kılmaya çalışan Genç Siviller, bu sebeple sağlıklı bir tarih bilgisi ve eleştirel düşünme kültürüne bir nebze de olsa katkıda bulunmak istiyorlar. Sivillerden kasıt herhangi bir ideolojik angajmana karşı duran ve kendi özgür duruşuna sahip kişiler. Çünkü Türkiye'nin daha çok ideolojik kalıplarla bakış açışı geliştirdiğini dile getiriyorlar. Programı düzenleyen Genç Siviller adına Doğan Gürpınar ile konuştuk.


'Sivili' diğerlerinden ayıran duruş nedir?

Herhangi bir ideolojik angajmana karşı duran, kendi özgür duruşuna sahip kişileri kastediyorum. Türkiye ideolojilerin olduğu bir yer. Sadece Kemalizm değil. Devlet, genel bir yaklaşımla toplum katmanlarındaki belli kalıplar üzerinden düşünen insanları kendi zaptı altına almaya çalışıyor

Özgürlükçü ve demokratik bir düsturu sergilemekle neyi kasdediyorsunuz?

İdeolojik sağlamlık veya ideoloji dışı düşünmek diyelim. Bunların içini doldurmak için insanların belli düzeyde bilgilere vakıf olması gerekiyor. Bu sağduyunun artmasına vesile olur. Klişe bir laf vardır, "bilgi özgürleştirir". Bilgi olmadığı için kavga ve dövüşe götüren, herkesin kendi pozisyonunu perçinleyen malzemeler dışında, insanların zihnini açacak bilgilerin sunulduğu bir seminer dizisi düşündük.

Seminer verecek kişileri neye göre seçtiniz?

Mesela Ömer Laçiner 1970'lerden gelen bir bilgi birikimine sahip. Sol kökenli olmasına rağmen demokrat ve sivil bir duruşu var. Genç Sivillerin ideolojisine yakın. Kişiliği ve temsil kabiliyeti var.

Sivil Doktora Programı Genç sivillerin bir manifestosu sayılabilir mi?

Sayılabilir, çünkü bu zamana kadar hep sokakta bir şeyler yapıldı. Belli pozisyonlarda tepkimizi belli ettik fakat biraz negatif durduğumuz söylenebilir. Pozitif olarak biz "buyuz" demedik. Sadece tepki gösterdik. Başörtüsü yasağına, askeri vesayete, her türlü milliyetçi bakış açısına karşıyız dedik. Biz özgürlükçüyüz ve demokratız dedik.

Ötekileştirilenlerin uzlaşması ötekiliği ortadan kaldıracak mı?

Evet. Ötekileştirilenlerin bir kısmında uzlaşmaya varıldı. Türkiye'de farklı insanlar belli şekillerde özellikle resmi ideolojiler sayesinde, bir başka sebeple de kendi önyargıları ve miras aldıkları bakış açıları sebebiyle ötekileştirmeyi içselleştirmişlerdi. Karşılıklı mutabakatın oluşmasında Genç Sivillerin etkili olduğunu düşünüyoruz. Çünkü biz aynı zamanda solcuların da Müslüman muhafazakârların da, liberallerin de sesi olmaya çalıştık.

Peki ötekileştirilenlerle ortak paydanız neydi?

Benim de önyargılarım vardı. Ancak diyalog kurunca bunların gereksiz olduğunu düşündüm. Mesela 90'lı yıllarda doğuda Kürtlerin ne sıkıntılar çektiğini biliyordum. Meselemiz Kürtlerin, solcuların, muhafazakârların haklarını savunmak idi. Bir hiyerarşi ve ayrıştırma yok, herkes birbirini savunuyor. İlk başta insanlar kendi mağduriyetleri için Genç Sivillere geldikleri halde mağduriyet sonradan ortak paradigma oldu aslında. Yani artık bir Alevi başörtüsü konusunda daha duyarlı olabiliyor. Biz şunu öğreniyoruz ki, sorunlar toplumsal mutabakat ile çözümlenebilir. Sadece anayasayı değiştirmekle değil.

Sivil Doktora Programı'nda konu başlıklarını neye göre belirlediniz?

Sivilleri düşünmeye, düşünerek sorgulamaya, bazı noktaları kırmaya teşvik etmek istiyoruz. Her türlü ideolojik, siyasi, politik düşünceye karşı önyargısız bir bakış açısı oluşmasını istiyoruz. Konuşmacılara konuları biz önerdik. Onların da zaten vâkıf oldukları konulardı. Eğer bu programda beklediğimiz başarıyı ve ilgiyi yakalarsak ikinci dönem devamını yapmayı düşünüyoruz. Amacımız yeni anayasa zemininin düşünsel arka planını oluşturmak ve her türlü ideoloji için ortak bir zemin yaratmak. Türkiye Yeni anayasa vizyonuna sahip çıkacak.



13 yıl önce