|

Siyonizm Yahudilik konuşulmasın diye uyduruldu

Pekçoğumuz adını ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’taki çıkışında, kendisinden yaptığı alıntı sayesinde duyduk. Daha sonra Yahudiliğin temel kodlarının nasıl inşa edildiğini ifşa eden kitabı Göçebe Kimlik’in Türkçeye çevrilmesiyle daha da yakından tanıdık. Dünyaca ünlü müzisyen Gilad Atzmon, “Siyonizm’in bir hastalık olan Yahudi ideolojisini konuşmayalım diye uydurulmuş bir şey” olduğunu söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/01/2015 Pazar
Güncelleme: 17:47 - 10/01/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Lübnan-İsrail Savaşı’nda (1982) İsrail ordusunda bir asker olan ancak daha sonra İsrail vatandaşlığını reddedip Londra’da yaşamaya başlayan dünyaca ünlü Yahudi caz sanatçısı ve entelektüel Gilad Atzmon, Erdoğan’ın ‘van minüt’ çıkışında kendisinden yaptığı alıntıdaki gibi cesur cümleler kurmaya devam ediyor. Yahudi aklının DNA’sını biliyorum diyen Atzmon, Yahudilerin tuzakları konusunda uyarıyor. Atzmon’la cazı değil, çıkışlarıyla tüm dünyada estirdiği cesur müziği konuştuk. 


İsrail’in yüzünden sizinle müzik değil de olan biteni konuşmak zorunda kalıyoruz. Sadece müzik konuşabileceğimiz bir zaman gelecek mi sizce?

Ben bir peygamber değilim. Ama düşüncemi söyleyeyim, bu şekilde daha fazla gidemeyeceği açık. Belli bir süre sonra İsrail yok olacak. Ama dünya üzerindeki küresel Yahudi gücü başka bir şekilde, başka bir yerde yeniden ortaya çıkacaktır. 


İsrail'in bugün temsil ettiği şey anlamında mı yoksa Yahudi ulusu olarak mı söylüyorsunuz bunu?

Bakın yanlış bir okuma yapılıyor, İsrail problem değil. İsrail sadece problemin ortaya çıkan bir parçası, görünür olan parçası. Asıl problem, asıl hastalık Yahudiliğin seçilmişlik düşüncesi, üstün ırk inancı. Yani asıl problem Yahudi ideolojisidir. 


Siyonizm dediğimiz şey yani…

Hayır! Siyonizm diye bir şey yok. Siyonizm, İsrail’in suçlarının üzerini örtmek için bir perde sadece. İsrail’in suçlarının Siyonizmle ilgisi yok. İsrail, Yahudi devleti olarak kuruldu ve kendisini bu şekilde tanımlıyor. Siyonist bir devlet olarak kendini tanımlamıyor. Bakın burada da çok iyi bir numara yapıyorlar. Siyonizm, Yahudilik konuşulmasın diye uydurulmuş bir kelime. Yahudiliğin ırkçı, seçkinci sapkın ideolojisi konuşulmasın diye Siyonizm dediğimiz şeyi icat ettiler. 


Gözleri, problemin asıl kaynağından uzaklaştırmayı başardılar o halde…

Kesinlikle. Her şey tam da bu şekilde ilerliyor. 


Bu sıra dışı bir eleştiri. Ama mesele teolojiyi de ilgilendiriyor. Yahudilik dediğimiz şey bir din sonuçta…

Hayır, bakın din bir problem değildir, Yahudi halkı da bir problem değildir, genel olarak problemin bu olduğunu düşünmeyin. Dediğim gibi asıl problem Yahudi ideolojisidir. 


O zaman Yahudi ideolojisi nedir’i açın biraz…

Seçilmiş ırk inancını merkezine koyan bir şeydir Yahudi ideolojisi. Bolşeviklik mesela, esasında bir Yahudi ideolojisidir. Herkes eşittir fakat Yahudiler üstündür. Seçilmiş halktır bu, böyle inanıyorlar. Bu bir hastalık.


YAHUDİ, LAİK YA DA SOLCU DEĞİLİM


Kitabınızı okudum, söyleşilerinizi de ama yine de Yahudi biri için Yahudilikle ilgili bu sözleri doğrulukla söylemek büyük cesaret…

Yahudiliği kabul etmiyorum. Ama Yahudilikle ilgili bir sorunum yok. Yahudilikle ilgili bugün en önemli sorunlardan biri seküler, laik Yahudilerin varlığıdır. Yahudiler tanrıyı bıraktıktan sonra insanları öldürmeye başladılar. Binlerce, yüzbinlerce… Sizde de aynı değil mi? Türkler de dinini bıraktığı zaman kaosa karışıp, onun aktörü olmadılar mı? Mesela bugün konuşulan Ermeni katliamı meselesi var. Dindar Müslümanlar yüzünden mi bu mesele ortaya çıktı yoksa seküler Müslümanlar yüzünden mi? Bu soruyu sormakta haklı mıyım? İttihat Terakki mesela, onlar sekülerdi… Eric Jan Zürhrer de böyle söylüyor.


Konu açılmışken şunu da sorayım, özellikle Yahudiler tarafından size yöneltilen eleştirilerde de sizin tanrıyla probleminiz olduğu söyleniyordu. 

Yok, tanrıyla konuşabiliyoruz biz. Bazı küçük sorunlarımız var ama önemli şeyler değil yani. (gülüyor) Ben bir Yahudi değilim, bir laik ya da seküler de değilim. Dahası solcu da değilim. Ben uluslararası milliyetçiliğe inanıyorum. İnsanların yaşadıkları topraklara sahip çıkmaları ve o toprakları sevmeleri gerektiğine inanıyorum. Toprağa bakmaları lazım ki toprak da onlara baksın. Böyle inanıyorum.


O zaman size yöneltilen ‘dinsiz’ ithamı, biraz antisemitizm kalıbı gibi bir paket yani…

Köpekler havlamaya başladığı zaman, ya onlara bağırırsın ya da yürüyüp yoluna gidersin. Yahudi ideolojisi, tenkit edilemezse demek ki Yahudiler Yahudi ideolojisini, o seçkin ve üstün ırk yaklaşımını kabul ediyorlar demektir. Ben buna inanmıyorum. Yahudiler tenkit edilmeli… 


Sinagog yakmak çözüm değil


Yahudi kültürü içinde doğup, büyüdünüz. Bu eleştirileri doğuracak okumaları ne zaman yaptınız. 

Otuz yıldan beri bu konu üzerine düşünüyor ve çalışıyorum. İlk şu zaman fark ettim diye bir şey söylemem zor. Her yeni bakış açısı, resmi tamamladı biraz daha. 


Az önce ‘Yahudiliğin DNA’sını bilirim ben’ demiştiniz. O zaman siz bize söyleyin, İsrail’in barbarlığı karşısında dünya insanlığı öncelikle ne yapmalı?

Bir kitap yazdım, önce ona bakılabilir. Ben politikacı değilim, size ne yapılacağını söyleyemem. En fazla şunu söyleyebilirim, çözüm, sinagogları havaya uçurmak, Yahudileri öldürmek ya da yürüyüşlere katılmak da değil. İnsan olarak yapabileceğimiz tek bir şey var, düşündüğünü söylemek. Ne düşündüğünü söyleyebiliyorsan bu yeter. Çünkü Yahudi tuzakları, seni konuşturmamak ve dahası kendi sözünü sana söylettirmek üzere kurulmuştur. Holokost’u ya da Siyonizmi konuşunca onların istediğini yapmış olacağız. 


Irk ve din eleştirisi yapmak istemiyorum


Yahudiler, modern dünyanın hem kurucusu hem de kurbanı. Vatansızlar ama kimliklerini korumayı da başarıyorlar. 

Biliyorsunuz Almanya’da camilere yönelik ırkçı saldırılar yapılıyor. Türklerin evleri falan yakılıyor. Böyle bir şeye maruz kaldığınızda ne yaparsınız; ilk olarak aynaya bakarak ‘bizde neyi beğenmiyorlar’ diye düşünürsünüz. Ya bir Alman gibi olmaya karar verirsiniz ya da geleneklerinize sahip çıkarak yaşamaya çalışırsınız. Benzer problemlerle Yahudiler de karşılaştı, karşılaşıyorlar. O durumda Yahudiler, yarattıkları siyasi enstrümanlarla bulundukları ülkelerin insanlarını aynaya bakmak zorunda bırakırlar. Almanya’da mesela, siz Türkler de orada bulundunuz ama siz asimile olmamak için direndiniz. Biz Yahudiler de orada bulunduk ama Almanlar asimile olmamak için direndi. 


Fark ne? Neden biz maruz kalırken, aynı şart ve yerde Yahudiler maruz bırakıyor?

Daha akıllı oldukları için değil. Siz bir imparatorluktunuz Yahudiler hiçbir zaman imparatorluk kuramadı. Yahudiler, sürgün hayatına alıştılar, ne yapacaklarını nasıl yapacaklarını iyi biliyorlar. İki bin yıldan beri böyle çünkü bu. Ben Yahudi aklının DNA’sını biliyorum. Bu yüzden zaten beni susturmak istiyorlar. Ben ırkla ya da dinle ilgili bir şey söylemiyorum. Ben Yahudi ideolojisini takip eden insanları eleştiriyorum, sadece onu konuşuyorum.


Tuzaklara dikkat


Peki, Yahudiler, bu siyasi enstrümanları nasıl kullanıyorlar. Başlıkları neler?

Birkaç farklı enstrüman var. İlki, politik doğruculuk. (Politically correct) Bunu ben şöyle tanımlıyorum, Yahudiler, siyasi olarak siyasilerin muhalefetine izin vermez. Demokrasi için demokrasiyi askıya almak gibi düşünün. Bu diktatörlüktür bildiğiniz gibi. Ama Yahudilerin yaratmış olduğu bu şey, diktatörlükten daha fena bir şey. Kendini baskılayacak bir zihne sahip olursun. İkinci enstrüman ise, çokkültürcülüktür. (multiculturalism) Aslında en iyi bilinen Yahudi oyunlarından biridir bu. Her ülkede bütün yerli kültürü söküp atmak amacındaki devrimler, Yahudi textbook’unun bir sonucudur. 

#yahudilik
#sinagog
#siyonizm
#Gilad Atzmon
9 yıl önce