Amerikalı fizyoterapist Chet Collins, kendi geliştirdiği ve uyguladığı Hareket Onarım Terapisi ile dünya fizyoterapi literatürüne girdi. Sihirli elleri ile dünya çapında ağrılara şifa olan ve Türkiye''ye üçüncü kez gelen Collins''in dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye''de de kemikleşen bir takipçi kitlesi var. Hatta öyle ki Türkiye''ye geleceğini haber alan hastaları çok önceden randevu alıyor ve geleceği tarihe kadar randevu defteri doluyor. 3-7 Kasım tarihleri arasında Richmond İstanbul''da olacak olan Dr.Chet Collins''le hayatımızın bir parçası olan ağrılarla başa çıkabilmenin yollarını konuştuk.
Parmaklarınızla ağrıyı hissedebildiniz mi hiç? Collins parmakları ile ağrının yerini tespit edebilmenin tamamen doğuştan gelen bir yetenek olduğunu söylemenin zor olduğunu söylüyor ama ''Elbette bu bir yetenek'' diye vurguluyor. Dokunma noktasında çok hassas duyulara sahip olduğunu ifade eden Collins ''Bende var olan bu yeteneği geliştirdim. Tenimdeki enerjiyle rahatsızlığı ve ağrı noktalarını çok rahat hissedebiliyorum'' diyor.
Uyguladığı fizyoterapilerin alternatif tıp olarak nitelendirilmesinin birebir doğru bir tanım olmayacağını söyleyen Dr. Collins, ''Dışardan müdahalenin hiçbir imkân vermediği durumlarda, ameliyat son müdahale olarak yapılmalıdır. Genel olarak doktorun ''ameliyat gerekmiyor'' dediği bütün vakaları sihirli ellerle çözebiliriz'' diyor.
Collins Hareket Onarım Terapisi''nde ilk olarak vücudu bir bütün olarak ele aldığını ve ağrının olduğu bölgeyi tespit ettiğini söylüyor. İkinci aşamada ağrının önüne nasıl geçeceğini buluyor. Üçüncü aşamada ise ağrının olduğu bölgedeki kasların güçlenmesini sağlayarak, normale kavuşana kadar tedaviye devam ediyor. Kendisine gelen hastaların genellikle her yolu denemiş ve çözüm bulamamış olduklarını anlatan Dr. Collins, en son çare olarak ona başvurduklarını anlatıyor.
Tedavide sıralamanın çok önemli olduğuna da değinene Collins, ''Sıralamayı yanlış yaptığınızda daha da kötüye gidiyor. Örneğin; ağrının olduğu bölümde ağrıyı gidermeden, kas güçlendirilmez. Güçlendirirseniz ağrı geçmez, üstelik ağrılı bölgeye ekstra yük bindirilmiş olur'' diyor. Yaptığı terapinin en önemli özelliğinin öncellikle ağrıyı azaltmak olduğunu söyleyen Collins, sonrasında ise ağrının tekrarlanmaması için yapılması gereken egzersizleri öneriyor.
Fıtık ve benzeri şikâyetleri genel olarak çözdüklerini söylüyor Collins. O bölgedeki acı ortadan kalkıyor fakat disk problemlerinin devam etme olasılığı da var. hastanın yaşam tarzına göre tekrarlama ihtimali yüksek. Collins bütün kas ve doku rahatsızlıklarında aynı problemin yattığını söylüyor: ''Davranış şeklini değiştiremediğimiz için ağrı olan bölgeye odaklanıp çözüyoruz.''
Ağrılarda yüzde yüz tedavi şansı olmadığını ifade eden Dr. Collins, ''Tabi ki her ağrının tedavisi yok. Özellikle disk veya fıtık problemlerinde bazen yapılabilecek bir şey olmuyor'' diyor. Genel olarak fıtıkta ağrının nerede olduğuyla ilgili sıkıntının röntgenlerde görülebildiğini ama çoğunda da ağrının başka bir bölgeden geldiğini anlatıyor Dr. Collins. Ağrının o bölgede yoğunlaşmasına neden olan farklı kas ve dokulara çalışıp ortadan kaldırırsanız terapinin doğru yönde devam edebileceğini ifade ediyor.
Terapilerin süresininin ağrı veya problemin dokusuna göre değiştiğini anlatan Collins, ''Ağrı eşiği çok düşük veya ağrısı yüksek hastalarda, tedavinin sağlıklı devam edebilmesi için öncelikle ağrıyı kısa sürede dindirmeye çalışıyoruz. Bazı ağrılar periyodik olarak varlığını sürdürür. Böyle rahatsızlıklarda daha sürece yayarız ve yavaş bir tedavi uygularız. Yavaş olduğunda daha kalıcı bir sonuç elde ediyoruz'' diyor.
Ağrının oluşmaması için sürekli hareket etmeyi öneren Chet Collins, rahat ve özgür olarak hareket etmemizi söylüyor: ''Vücuttaki kasları doğal bir parçamız gibi kullanmalıyız. Tabiki bunları belli bir güçle beraber kullanmamız gerekir ki doğasında olan standardı unutmasın. Mesela, gün boyu masanızda oturursanız, koşmanızın bir etkisi olmayacaktır. Gün içinde oturmuyorsanız, vücudunuz doğasına uygun hareket ediyorsa ağrı olasılığı azdır''
Vücudumuzun doğal dengesi gereği bütün kasların tekrar çalışması için en azından saatte bir defa hareket etmemiz gerektiğine dikkat çeken Collins, bunun dışında haftalık periyodik olarak kullanılan aktivitelerden de faydalanın diyor. Vücudumuzdaki kasların doğal gücünü koruyabilmesi adına merdiven çıkın, kol ve omuzlar için özellikle çok ağır olmayan eşyaları taşıyın önerilerinde bulunuyor. Bu tarz doğal aktiviteler vücudu olması gereken hareket düzeyinde tutuyor. Collins, ''Sporu vücudunuzda depolayamazsınız. Bir ay çok yaptığınız sporun ertesi aya faydası olmaz.
Güçlü olmak için koşmamalısınız, güçlüyseniz koşmalısınız. Önce kasları kuvvetlendirmek gerekiyor. Sonra isteğiniz sporu yapın'' diye de uyarıyor.
Vücudumuzun etki ve tepki mekanizmasına sahip olduğunu hatırlatan Collins, ne kadar hareketsiz durursak ağrılarımızın o kadar çoğalacağını, ne kadar hareket edersek vücudumuzun o kadar fit kalacağını söylüyor. ''Hergün spor yapmanıza gerek yok'' diyen Collins, kendisine gelen hastaların çok büyük bir çoğunluğunun hiç hareket etmediğine dikkat çekiyor.
Ağrı kesici ve kas gevşetici tabletlerin sorunu genellikle anlık olarak çözdüklerine dikkat çeken Collins, tedavinin bir parçası olarak kullanılabileceklerini ancak sadece ağrıyı kesip rutin hayata devam edeceksek bilinçsizce o bölgeye daha çok yüklenmiş olacağımızı anlatıyor.
Psikolojik rahatsızlıklarda da vücudun tepki verdiğine dikkat çeken Collins, özellikle stresle ilgili zihinsel bir mücadeleye girmek için vücudumuzun buna hazır olması gerektiğinin altını çiziyor. Collins, ''Vücudun tepkisiz kalmaması için belli oranda stres faydalıdır. Fakat stresi de doğru yönetmek gerekiyor. Yapmamız gereken, vücudumuzun stresle başa çıkabilecek seviyeye getirmek. Vücut sağlığı stresi ortadan kaldırır. Ağrısız bir hayat yoktur, sadece bununla başa çıkabilme yolunu öğrenmemiz lazım'' diyor.
Vücudun hareketine ve fonksiyonuna göre anormal olan sınırlamaları düzeltmeye odaklı, detaylı ve derin doku manipülasyonu, parmak baskısı ve eklem hareketlerinin bileşimidir. Terapi, detaylı bir doku düzenleme, hafif dokunuşlar ve parmak basınçları ile her hastanın ihtiyacına göre değişen eklem hareketlerinin dengeli bir kombinasyonundan oluşuyor. Pek çok kronik kas ağrısı, hareketin kısıtlanması sonucu kaslarda oluşan anormal stres yüzünden meydana geliyor. Doğru hareket edebilme sağlandığında, stres azalır, hasta hareket edebilir ve kaslarını acı çekmeden kullanabilir. Hareket Onarım Terapisi ağrıyı azaltabilir ve tedavi edici egzersizler ağrının geri gelmesini engeller.
