|

Umre’de ruhumuz dinleniyor

Akbaş ailesi her yıl yarı yıl tatilini kutsal topraklarda huşu içinde geçiriyor. 2008 yılında hac ibadetini yerine getirdikten sonra Umre ziyareti yapmaya başlayan çift bu kez dört çocuğunu da götürecek. Akbaş ailesi, yaptıkları bu yolculuğun evde bereketi artırdığına gönülden inanıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/01/2015 Pazar
Güncelleme: 18:11 - 17/01/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Her yıl binlerce kişi kutsal topraklara gitmenin hayalini kuruyor. Hac yapma imkânı bulamayanlar ise bu hasreti umre yaparak dindirmeye çalışıyor. Özellikle son yıllarda umre seyahatlerini sömestra denk getiren aileler var. İşte umre tarihinin yaklaştığı şu günlerde, kutsal toprakları, her yıl hiç aksatmadan ziyaret eden bir aile Akbaş ailesi. Ahmet ve Seyhan Akbaş, dört çocuğuyla birlikte önümüzdeki sömestr tatilini kutsal topraklarda geçirmeye hazırlanıyor. 


Akbaş çifti, 2008’de yaptıkları hac sonrası her yıl düzenli olarak umreye gitmeye başlamış. Çocuklarının küçük olduğu zamanlarda bile umre ziyaretlerini aksatmayan çift, kutsal topraklara olan bağlılığıyla nam salmış. Sıklıkla gitmelerine rağmen çok özlediklerini anlatan Akbaş ailesi; “Her sene gideceğiz diye karar almıyoruz. Fakat her umre vakti geldiğinde gitmek istediğimizde Allah nasip ediyor. Kâbe deyince burnumuzun direği sızlıyor. Çok özlüyoruz. Bizi oraya Allah çağırıyor” diyor. Her kutsal topraklara gidenin aynı hazzı alamadığını anlatan Ahmet Akbaş, Umrenin tatil gibi algılanmaması gerektiğini ancak ruhen büyük bir rahatlık sağladığını ifade ediyor. Akbaş “Bütün bir yılın yorgunluğu derdi ve tasası sanki orada gidiyor. Her yıl umreye gitmek maneviyatımızı daha çok kuvvetlendiriyor” diyor. Başka bir yere tatile gittiklerinde aynı tadı alamadıklarını anlatan çift, kutsal topraklarda tatile gitmekten daha çok dinlendiklerini söylüyor.


EVİMİZİN BEREKETİ ARTTI

Akbaş ailesi, tüm vakitlerini ve ekonomik durumlarını yapacakları umre seyahatine göre planlıyor. Tatil yerine umreye gitmek için para biriktiren Ahmet Akbaş, inşaatta kalfalık yaparak geçimini temin ediyor. Hacca gittiklerinde maddi durumları iyi olmayan Akbaş “Biz hacca yazıldık ama aynı sene çıkmaz diye düşünüyorduk. Allah’ın hikmeti, yazıldığımız yıl çıktı. Ekonomik sıkıntımız da vardı. Hatta kayıt yaptırmak için paramız bile yoktu. Bir akrabamızdan borç aldık. Çalıştığım şirketin patronu maaşımı önceden verince gidebildik. Ondan sonra Allah bizi hiç sıkıntıda bırakmadı. Hiç borçlanmadık. Bunu bir lütuf olarak görüyoruz” diyor. Yakın çevrelerinden parayı nerden buluyorsunuz gibi sorularla karşılaştıklarını anlatan Akbaş, her sene gittikleri için çevreden eleştiri de aldıklarını söylüyor. "Eleştirilere kulak asmıyoruz, parada pulda gözümüz yok" diyen Seyhan Akbaş ise “Umreye gitmeye her niyetlenişimizde eşim daha çok kazanıyor. Ne yememizden ne de çocukların eğitim masraflarından kısıyoruz. Tek amacımız iyi çocuk yetiştirmek” diyor.  


Sorumluluk duygumuz arttı

Kendileri gibi her yıl düzenli olarak kutsal toprakları ziyaret eden kimseyi bulamadıklarından yakınan çift, insanların umreye gitmeye çekindiğini bunun da yaşantılarını değiştirme korkusundan kaynaklandığını söylüyor. Sorumluluklarımızın daha çok bilincine vardık diyen Seyhan Akbaş ekliyor; “Eğer gidersem hayatım eskisi gibi devam etmez diye endişe ediyorlar. Gitmemek için bahaneler üretildiğini düşünüyoruz. Ekonomik durumu çok iyi olanların da gidemediğine şahit olduk.” Çocukların varlığının ibadetlerini engellemediğini söyleyen Ahmet Akbaş, çocukların da bundan çok memnun olduğunu birarada olunca ibadetlerini daha huşu içinde yaptıklarını belirtiyor. 

#umre
#hac
#mekke
#medine
9 yıl önce