|

Yeniden doğma zamanı

Onlar dur durak bilmiyorlar. Makalelerle kitaplar yazan da var, dünyayı gezen de, kendini spora vuran da… Ortak özellikleri enerjilerinin bitip tükenmemesi. Ortak düşünceleri ise emekliliğin insanın yeniden doğma zamanı olduğu...

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/12/2014 Pazar
Güncelleme: 20:18 - 13/12/2014 Cumartesi
Yeni Şafak

Her kış bitiminde toprağın gülümsemesine şahit oluruz. Doğada bir kıpırdanma olur; toprağın altında delice bir yaşama isteği. Kendini bir an önce toprağın üstüne atmaya çalışan çiçekler mi dersiniz, yeşeren yapraklar mı… Kuşlar sıcağa dönüyor… Bahar böyle başlıyor… Tıpkı emeklilik dönemi gibi. Toprağa ne verirseniz onu alırsınız. Tıpkı insan gibi. Siz de kendinize ne katarsanız aynı toprak gibi kat ve kat fazlasını alırsınız. Bunun adı mutluluk olur, kişisel gelişim olur, sevgi olur… 


KENDİNİZE ZAMAN AYIRIN

Belki de koşuşturma içinde yapamadıklarınızı yapma zamanı gelmiştir. Belki kitap yazmak istiyorsunuzdur, belki profesyonel olarak bir spor alanıyla ilgilenmek istiyorsunuzdur. Ama para kazanma, aile geçindirme telaşından yapmak istediklerinizi yapamıyorsunuzdur. Ama iş hayatı bitince kendimize ayıracağımız zamanlar başlıyor. İşte emeklilik böyle bir süreç…


EMEKLİLİK HAYALLERİ

Ken ve Carol Gillstrom’dan bahsetmek isterim. Onlar emeklilik hayallerini tam 14 yılda gerçekleştiren bir çift. 1998’de kendine ait bir tekne yaparak denize açılmayı hayal eden Ken, 1999’da bu fikrini eşi Carol ile paylaşır. Carol da fikri çok sever ve onaylar. Çift hayallerindeki tekneyi yapmaya 1999 yılında başlar. Ancak Carol’ın denizcilik hakkında pek bir bilgisi yoktur. 14 sene boyunca gereken tüm eğitimleri alır ve bir yandan da teknenin inşasına devam ederler. Şimdilerde bu çift kendi tekneleriyle dünyayı gezip, uluslararası tekne fuarlarına katılıyor. Neden böyle olmayalım ki?


YENİDEN BAŞLAYIN

Sözü fazla uzatmak istemiyoruz. Çalışırken bunları hayal eden, emekli olunca hayallerini gerçekleştiren ya da kısmen gerçekleştiren emeklilerle de sohbet etmek istedik bu kez. İçlerinde uluslararası makaleler yazan mı dersiniz, dünyayı gezen mi, spora başlayan mı dersiniz iş hayatını hiç kesmeden çalışmaya devam eden mi… Sokak röportajları yaparken birçok emeklinin ortak görüşü şu oldu: Emeklilik hayatın bitmesi değil. Kendinizi yeniden doğurma zamanı. Emekliler dostlarıyla buluşsun, sağlığına baksın, hayatın anlamını bilsin. En önemlisi emekliler dostlarıyla buluşup diğer emeklilerin de huzurlu olması için neler yapabiliriz konusunda kafa yormalı. İnsanın en büyük hazinesi düşüncedir. Güzel düşüneceksiniz. Olumlu olacaksınız… İşte birbirinden farklı emekli profilleri…


Prof. Dr. Taner Tarhan (74 yaşında): Çalışmazsam yaşayamam

Prof. Dr. Taner Tarhan, 1941 yılında İstanbul’da doğdu. 1966 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya ve Klâsik Arkeoloji Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Kürsüsünde asistan, 1972 yılında “Eskiçağ’da Kimmerler Problemi” konulu çalışma ile doktor, 1978 yılında “M.Ö.XIII. Yüzyılda Uruatri ve Nairi Konfederasyonları” adlı tezi ile doçent, 1988’de de profesör oldu. Eğitim onun hayatından hiç çıkmadı. Neredeyse çoğumuzun evinde bulunan Meydan Larousse Ansiklopedisi’nde yazar ve bilimsel denetmenlik yaptı. Birçok makalesi, bildirisi, yayını var. Üstelik tarihe olan ilgisiyle yaptığı araştırmalar muazzam. Ve emekli olduktan sonra da durmuyor. Yeni Şafak Pazar okurları için çalışma odasından kalktı Ataköy’deki Ata Kafe’ye geldi. Ben onda enerjiyi gördüm ve “Keşke herkes onun gibi olabilse” dedim. “Ben hiç boş durmadım ki emekli olduktan sonra boş durayım” diyerek başladı anlatmaya Prof. Dr. Tarhan:


"2 Şubat 2008’de yaş haddinden emekli oldum. Hem arkeolog hem de eski çağ tarihçisiyim. Asistan temsilciliğiyle başladım, dekanlığa kadar gittim. Bütün hayatım üniversitede eğitimle geçtim. İşe geç kalmayı da sevmezdim. Okula da hep erken giderdim. Hala da çalışıyorum. Klasik bir emekli tipi değilim. Hayatımda hiç kahvehaneye gitmemişimdir. Tavla dahi bilmem. Satranç bilirim. Oyun içinde oyun vardır satrançta. Çalışmazsam yaşayamam. Ki çok ağır sağlık problemleri geçirdim. Buna rağmen çalışmaya devam ettim. Emeklilik sonrasında liselere ders kitapları yazdım. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez bir profesörler heyeti tarafından lise kitapları yazıldı. İçeriği orta çağ, yeni çağ ile ilgiliydi. Tarih dergileri çıkardım. Çocukluktan beri kitaba ilgim vardır. Makaleler yazarım. Makalelerim kitap gibidir. Has Üniversitesi bir Urartu Sempozyumu yapmıştı. Hayran kaldım. Has Müzesi’nde muhteşem bir Urartu koleksiyonu var. Urartularla ilgili bir makale yazıyorum." Yeni emeklilere ne önerirsiniz? diye soru yönelttiğimiz Prof. Dr. Tarhan, “Bu işler öneriyle olmaz. İnsanın içinde birşeyler olmalı. İçinizde tembellik geni varsa, emeklilikte uykudan uyanır. Allah’a çok şükür bende öyle bir gen yok. Çok büyük rahatsızlık geçirdim hastane odamda makale yazmaya devam ettim. Ömrüm yettiğince de bu şekilde çalışmaya, düşünmeye, çevreme bilgilerimle faydalı olmaya devam edeceğim” diyor.


Şerife Altuntaş Yücel (49 yaşında): Dünyayı keşfediyorum

Emekli olduktan sonra bir ay kadar çalışmadım, geç kalktım. Sonra yeniden çalışmaya başladım. Emeklilik benim için “Çalışma hayatına devam” anlamındaydı. Belki şu an yürüttüğüm part-time iş olmazsa depresyona girebilirim. İş dışında emeklilik döneminde gezmeye gidiyorum. En az senede bir kez dünyanın farklı ülkelerini keşfediyoruz arkadaşlarımla. Kendime iki ayakkabı alacağıma bir ayakkabı alıyorum. Para biriktiriyorum. Sonrasında ucuz tatil, ucuz uçak biletleri, ucuz turlar araştırıyorum. Dünyayı gezmek inanılmaz güzel bir durum. Farklı kültürleri tanıyorsunuz, bilgi alıyorsunuz ve sürekli öğreniyorsunuz. 


Recep Kaya (50 yaşında): Beni evde yatıramazsınız

Elektrik teknisyeniyim. Bir sene önce de emekli oldum. Emekli olduktan sonra da hayatımda hiçbirşey değişmedi. Çünkü boş durmaya alışık değilim. Genç de emekli olduğum için çalışmaya devam ettim. Yine ev geçindirmeye devam ediyorum. Boş kaldıkça da evde yatmam. Doğaya gideyim, toprağa çıplak ayakla basayım, negatif enerjimi atayım isterim. Benim gibi yeni emeklilere de önerim şu: Bu dönemde çevrenizdekilere daha faydalı olabilirsiniz. Çalışmıyorsanız bile belediyelerin pek çok kursları var. Resim yapıp, bir müzik aleti çalmayı öğrenebilirsiniz. Çevrenizdekilere tecrübelerinizle yardım edebilirsiniz. 


Mehmet Ağıtman (62 yaşında): Spor hayatın anlamı

2006 yılında emekli oldum ve o tarihten beri de çalışmadım. Yazları yazlığa gidiyorum. Bol bol yüzüyorum. Yaz- kış sporumu aksatmıyorum. Emekli olduktan sonra da öyle depresyondur, bunalımdır hiç yaşamadım. Hayat aksine daha iyi bir biçimde başlıyor bu dönemde. Kendimi spora vuruyorum, sağlığımı iyi tutmak için elimden geleni yapıyorum. Sağlık olmadıktan sonra hiçbir şey olmaz. Kışın ava gidiyorum. Halı saha maçları yapıyoruz. Yeni emekli olacaklar en fazla spor yapmaya zaman ayırsınlar çünkü spor gerçekten çok mutlu ediyor. Kitap okusunlar, günlük olarak medya takibi yapsınlar; gündemden uzak kalmasınlar. 


Muzaffer Karabacak (63 yaşında): İstanbul'u geziyorum

Emekli olduktan sonra depresyona girenlerdenim. Çocukluğunuzdan beri çalışıyorsunuz gün geliyor tüm iş hayatınız sona eriyor. Emekliliğin ilk zamanlarında evden çıkmadım. Zamanla bu ruh halinden kurtulmaya başladım. O zamandan beri de sürekli geziyoruz. İş hayatında yapmaya zaman bulamadığımız şeyleri yapıyorum. Çalışırken umreye gitmek istemiştim. Emeklilik döneminde bunu bile yapmaya zamanım oldu. Bir arkadaş grubumvar. Her Cuma namazını farklı bir camide kılıyoruz. Üç ayda bir şehir dışına çıkıp farklı kültürleri tanıyoruz. Depresyona girdiğim için pişmanım hayat emeklilikte daha yaşanılırmış. 


Ahmet Kaya (59 yaşında): Kafam çok rahat

Yıllarca icra memuru olarak çalıştım ve emekli oldum. Emekli olduktan sonra yakın çevremdekilere adliye işleri, icra işleri konusunda yol gösterip, faydalı olmaya çalışıyorum. Üç ayda bir de dostlarımla şehir dışına çıkıyorum. Son üç ay içinde Gaziantep, Antakya, Adana'ya gittik. Yani demem o ki emeklilikte hayattan kopmadım. Haftada üç gün ek işler yapıp depresyona girmiyorum. Kafam eskisinden daha rahat. Kişi kendisini koyverirse bunalıma girebilir. Ama bir şeylerle meşgul olmaya devam ederse hayat şenlik olur.  Kişiler emekli olmadan önce hayaller kurmalı, hedefler belirlemeli ki süreç başladığı zaman boşluk olmasın. 

#emeklilik
#
#çalışma
9 yıl önce