|

Yeşilçam''ı evladım gibi sevdim

Ömrünün 60 yılını Yeşilçam sinemasında set amiri olarak geçirmiş emektar Godzilla lakaplı Selahattin Geçgel, çalıştığı 677 sinema filminden kalan eşyalardan oluşan bir sergi açtı. Geçtiğimiz hafta açılan Studios Çukurcuma''daki ''Bir Set Amiri''nin Gözünden Türk Sineması'' sergisi iki ay boyunca görülebilecek. 1955 yılından beri biriktirdiği anılarla yaşayan Geçgel, ''Yeşilçam''ı evladım gibi sevdim'' diyor.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 12/10/2014 Pazar
Güncelleme: 20:09 - 11/10/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Yeşilçam''ı evladım gibi sevdim
Yeşilçam''ı evladım gibi sevdim

Yeşilçam''ın anıları ona emanet. Yüzlerce fotoğraf ve filmlerde kullanılan eşyalarla Türk sineması tarihine yolculuk yapıyorsunuz. Metin Erksan, Memduh Ün, Ömer Lütfi Akad, Atıf Yılmaz, Halit Refiğ gibi önemli yönetmenlerle ve Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Türkan Şoray başta olmak üzere sayısız oyuncuyla çalışmış bir isim Selahattin Geçgel. İçlerinde en çok Yılmaz Güney''le arası iyi olan Geçgel''in düğününü de ''baba- oğul gibiydik'' dediği Güney yapmış. Anılarını anlatırken bir yandan da eski fotoğraflara bakarak iç geçiren Godzilla, setleri herşeyden çok sevmiş. Set Amirliğine Biket İlhan''ın çektiği ''Mavi Gözlü Dev'' filmiyle veda eden Geçgel''le Yeşilçam''ın perde arkasına yolculuk yaptık.

GODZİLLA GİBİ ADAMSIN!

Selahattin Geçgel''in set amiri olma hikayesi Yeşilçam filmlerini arayatmayan cinsten. Yıllar önce memleketi Yozgat''ı bırakıyor ve İstanbul''a bir akrabasının yanına geliyor. Geçimini temin edebilmek için muhtelif işlerde çalışıyor. Zaman zaman kâğıt toplayıcılığı da yapan Geçgel''in, 1952 yılında gazoz satmak için girdiği Atlas Sineması''nda Metin Erksan''a rastlamasıyla hayatı bir anda değişiyor. Ersan''ın ''sen ne iş yaparsın?'' sorusuna ''ne iş olursa'' diye cevap veren Geçgel, birkaç gün sonra Karanlık Dünya: Âşık Veysel ve Hayatı filminde çalışması için Metin Erksan''dan teklif alıyor. İşte beyaz perdenin arkasında 60 yıla uzanan hayatı, Gecelerin Ötesi, Yılanların Öcü, Susuz Yaz başta olmak üzere sayısız filmin setinde geçiyor. Godzilla lakabını da ona 1961 yılında Mahalle Arkadaşları filminin setinde Metin Erksan veriyor. Film için kullanılan araba dar bir yere giriyor. Kimse arabayı çıkaramayınca Erksan, Gelgeç''i çağırıyor ve ''bak şuna'' diyor. Geçgel, arabayı tuttuğu gibi sıkıştığı yerden çıkarıveriyor. Bir hayli şaşkın olan Erksan ona dönerek ''Godzilla gibi adamsın'' diyor. O gün bugündür herkes ona bu lakapla hitap ediyor.

ŞİMDİ İMKÂN VAR AMA O TAT YOK

Nasıl imkânsızlıklar içinde film çektiklerini anlata anlata bitiremiyor Geçgel. ''Fon bezimiz bile yoktu. Pazar yerinden kâğıt getirttirerek yapıyorduk. Elektrikli film çekmedik. Fakat ne olursa olsun ekibimi hiçbir zaman çaysız bırakmadım. Bakır kabımız yoktu, fakat gaz tenekeleri vardı, onların içinde çay yapar bütün ekibe dağıtırdım'' diyor. Setteki iş arkadaşlarıyla olan ilişkisini ise baba-oğul gibiydik diye tanımlıyor. Işıklar Sönmesin filmde ölüm tehlikesi geçirse de, dublörlük yapmaktan çok defa kolu bacağı kırılsa da işini hep çok sevmiş. Eskiden tedbirsizlik yüzünden çok insanın öldüğünü anlatan Godzilla, ''Yaptığım işi başka hiçbir şeye değişmem'' diyor gülerek. Hangi yönetmenle daha iyi anlaşırdınız sorusuna ise ''o bir sırdır'' diye cevap veriyor. ''Nerede eski Yeşilçam filmleri'' diyen Selahattin Geçgel, şu anki çalışma koşullarını ise hiç beğenmiyor. ''Şu anda imkân çok. Fakat bize çok az ücret veriyorlar. Eskiden de çok para kazanmıyorduk fakat huzurumuz vardı'' diyor. Yaptığı filmleri zaman zaman oturup izleyen Geçgel, o anki duygularını ise ''Babanın bir evladını severken nasıl hissediyorsa ben de bu filmleri izlerken öyle hissediyorum'' diye tanımlıyor.

İNSANLIK ÖĞRENDİM

Yeşilçam setlerinde çalışmanın kendisine çok şey öğrettiğini anlatan Geçgel, ''Bu iş bana insanlık öğretti. İnsanların istismar edilmemesi gerektiğini öğrendim'' diyor. İçten tavırlarıyla yeni kuşak oyuncuların da kalbini kazanmayı başaran Geçgel''in seveni bir hayli çok. Fakat bugün kapısını sadece fotoğraf ihtiyacı olan gazeteciler çalıyor.

Türkan şoray''ın dublorü oldu

Fedakârlığı ve çalışkanlığı nedeniyle Yeşilçam''daki bütün yönetmen ve oyuncuların aradığı isim olan Selahattin Geçgel, yönetmenlerin bir dediğini iki etmemiş. Yeri geldiğinde oyunculuk, yeri geldiğinde dublörlük, yeri geldiğinde de tamircilik yapmış. En sıradışı dublörlüğü ise Türkan Şoray''ın başrolünü oynadığı Otobüs Yolcuları filminde olmuş. Şoray''ın ayağı kırılınca mecburen gelinlik giyip dublörlüğünü yapmış. Geçgel''in bununla ilgili komik bir anısı da var; ''Gelinliği giydim fakat ayakkabılar ayağıma olmayınca daha büyük ayakkabı yapmak zorunda kaldılar. Hazırlandım suyun kenarında yürüyorum. Dışardan bir adam yanıma doğru yaklaştı. Yüzümü görünce şok geçirdi, meğer beni arkadan görünce kadın sanmış. Daha sonra film çektiğimizi anladı.''

Sette kullanılmayanları fakirlere verirdik

Sergide Selahattin Geçgel''in Yeşilçam filmlerinden kalan, atmaya kıyamadığı anıları yer alıyor. Yüzlerce fotoğrafın yanı sıra sis makinesi, Susuz Yaz filminde kullanılan baltanın yanı sıra Yılmaz Güney''in sette unuttuğu sigara, kibrit ve Metin Erksan''ın kendi elleriyle Geçgel''e ''birgün lazım olur'' diye verdiği Deniz Gezmiş''in avukatlarının hazırladığı ''Görüşme Talebi Dilekçesi'' bulunuyor. Sis makinesini ve Susuz Yaz filminde kullanılan baltayı kendisi yapan Geçgel''in tek arzusu, önce evinde sonra Çukurcuma''daki atölyesinde muhafaza ettiği bu eşyaları meraklısıyla paylaşmak. Setteki herşeyden birebir sorumlu olan Geçgel, kullanılmayan giyim eşyalarını toplayarak ihtiyaç sahiplerine verirmiş.

9 yıl önce