|

ABD basın özgürlüğü sınavından kaldı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Ferguson'daki olayları takip sırasında başta Anadolu Ajansı muhabiri olmak üzere onlarca gazetecinin gözaltına alındığını belirterek, "Hiç kimse basın özgürlüğü kutsaldır lafı etmesin. ABD bu sınavdan kalmıştır" dedi.

Aa
00:00 - 21/08/2014 Perşembe
Güncelleme: 12:48 - 21/08/2014 Perşembe
Yeni Şafak
ABD basın özgürlüğü sınavından kaldı
ABD basın özgürlüğü sınavından kaldı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Ferguson'daki olayları takip sırasında başta Anadolu Ajansı muhabiri olmak üzere onlarca gazetecinin gözaltına alındığını belirterek, "Hiç kimse basın özgürlüğü kutsaldır lafı etmesin. ABD, komşularına ve demokratik ülkelere laf ederken, başkalarına akıl verirken bin düşünüp, bir laf edecektir. Çünkü bu sınavdan kalmıştır" dedi.

AK Parti Sakarya Milletvekili de olan Üstün, ABD'de siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesini ve AA muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın, buna ilişkin olayları takibi sırasında polis tarafından tehdit edilerek, gözaltına alınmasını değerlendirdi.

Üstün, yaptığı açıklamada, ABD'nin St. Louis kentinin Ferguson semtindeki olayların ve benzer olayların, her demokratik ülkede olabileceğini belirtti.

Olaylar olduktan sonra verilen tepkilere bakılması gerektiğini ifade eden Üstün, ABD'nin çok telaşlanarak, orduyu sisteme müdahale ettirdiğini söyledi. Üstün, "Demek ki başkalarına sürekli laf eden, akıl veren bir devlet, demokrasi, ufacık bir şey karşısında telaşlanıyor ve ordusunu sistem içine sokabiliyor. O zaman Türkiye ve dünyanın başka ülkelerinde olan olaylara, fazlaca laf etmeye artık bunların bir yetkisi, akıl verme, hocalık yapma gibi bir durumu olamayacaktır" dedi.

"Basın özgürlüğünden dem vuramazsınız"

Bu olayda ABD'nin basın mensuplarına karşı davranışını da gördüklerini ifade eden Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de basın mensupları, polisin yanına kadar girer, gözaltı varsa takip eder, arabaya kadar götürür, tam bir basın özgürlüğü. Bir bakıyorsunuz başta Anadolu Ajansı muhabiri olmak üzere onlarca gazeteciyi gözaltına almışlar. Bir bant çekiyor, bu banttan buraya geçtin diye anında gözaltına alınıyor. O zaman hiç kimse basın özgürlüğü kutsaldır lafı etmesin. Siz eğer bir olay karşısında, bu olayla ilgili karar almışsanız, diğer özgürlükleri bir kenara bırakabiliyorsunuz. O zaman dünyaya karşı basın özgürlüğünden dem vurmayacaksınız. Bundan sonra ABD, komşularına ve demokratik ülkelere laf ederken, başkalarına akıl verirken bin düşünüp, bir laf edecektir. Çünkü bu sınavdan kalmıştır, bu sınavı geçememiştir. Aşırı telaş içine düşmüştür. Orduyu devreye sokacak kadar telaşlanmış ve kontrolü kaybetmiştir. Demokrasi havarisi CNN'nin tutumunu da gördük, olayları çarpıttığı için halk CNN'e de isyan ediyor. "

"ABD demokrasisi açısından bizi endişelendiriyor"

Üstün, olayların, polisin siyahi bir vatandaşı öldürmesinden sonra çıktığına işaret ederek, bu ve benzeri olayların, aslında ABD'de olağan olduğunu belirtti. Üstün, "Belki ilk kez canına tak ettikleri için böyle bir eylem başlattılar" dedi.

ABD'de siyahi ve göçmenlere karşı ön yargı bulunduğunu kaydeden Üstün, polisi gördükten sonra kesin teslimiyet istendiğini, "elimi aşağı indireyim, arabadan ineyim, yanlış bir hareket yapayım" lüksünün bulunmadığını aksi halde polisin anında alından vurduğunu söyledi. Üstün, şunları kaydetti:

"Hele hele bu siyahi ve göçmen ise polis adeta bu hareketi bekler, yapın da canınıza okuyayım diye düşünür. Bunlar öteden beri var. Bu olaylar filmlere konu olur, Avrupa'da anlatılır. Polisin, ABD'de ne kadar acımasız ve orantısız güç kullandığı artık efsaneleşmiştir. Bu insan haklarına uygun değildir, onların kanunlarına bile uygun değil. ABD polisinin efsaneleşmiş ama kötü şöhreti olan bir yetkisi var ya da yetkisi olduğu kabul ediliyor. Bu kanunlarda yazsa bile yanlış. ABD ilk kez bunu sorgulayan durumla karşı karşıya. Bu olaylar karşısında ne yapacağını bilemedi hemen orduyu devreye soktu. Acaba ABD'de ihtilal mi oldu yoksa demokrasiden mi vazgeçti? Bu görüntü onu gösteriyor. 'Türkiye'deki olaylar, Türk demokrasisi açısından bizi endişelendiriyor' diyorlar. ABD'nin bu bu tutumu, ABD demokrasisi açısından bizi endişelendiriyor. Bundan sonra ABD'ye, siyahi ve göçmenlere karşı tutumundan, ayırımcı eylemlerinden dolayı, basına karşı tutumundan dolayı daha fazla baskı gelecektir."


10 yıl önce