|

'Hacı bekler gibi dosya bekliyor'

CHP lideri Deniz Baykal , Deniz feneri davası dosyası ile alakalı hükümete yüklendi. Baykal, “Hacı bekler gibi dosya bekliyor. Gelsin dosya bakalım” diye konuştu.

İha
00:00 - 17/02/2009 Salı
Güncelleme: 17:23 - 17/02/2009 Salı
Yeni Şafak
'Hacı bekler gibi dosya bekliyor'
'Hacı bekler gibi dosya bekliyor'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomideki kötü tabloya rağmen, böyle bir tablonun birinci derecede sorumlusu olması gereken Başbakan'ın Türkiye'de bugün kadar hiçbir başbakanda görülmeyen laubali bir üslup içinde ona buna saldırdığını iddia ederek, “Türkiye'nin ciddi bir başbakana ihtiyacı vardır. Başbakan'ın da bir an evvel kendisine çeki düzen vermeye ihtiyacı vardır” dedi.

Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de çok önemli sorunlar yaşandığını ve ekonominin yangın yerine döndüğünü savunan Baykal, Türkiye'nin tarihinin en önemli krizini yaşadığını söyledi. Bunun çok ağır bedellerinin ortaya çıkmaya başladığını söyleyen Baykal, “Türkiye kanıyor. Türkiye'de dünyadaki ülkelerin hemen hemen tümünden çok daha ağır bir durum var” dedi. Türkiye'nin işsizlikte dünya 4'üncüsü olduğunu, ekonominin küçülmeye başladığını, sanayi üretiminin hızla düştüğünü ileri süren Baykal, dürüst, namuslu insanların aileleriyle birlikte intihar etmeye başladığını söyledi. Baykal, “Öte yandan böyle bir tablonun birinci derecede sorumlusu olması gereken Başbakan, Türkiye'de bugün kadar hiçbir başbakanda görmediğimiz laubali bir üslup içinde, ne yapacağını şaşırmış vaziyette, ona saldırıyor, buna saldırıyor, sanki bu sorunlar onu ilgilendirmiyormuş gibi garip bir manzara içinde bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz” şeklinde iddialarda bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'ye yıllarca hizmet vermiş çok değerli kamu görevlilerini suçlayarak, hakaret ederek, küçük düşürmeye çalışarak bir yerlerden bir yarar ummaya çalıştığını savunan Baykal, “Bir başbakana hiç yakışmayacak bir üslubun içinde. Medyaya kızıyor, yazarların hayvan sevgisiyle yakışıksız bir üslupla alay etmeye çalışıyor. Ziya Paşa'ya atıfta bulunmaya çalışıyor, yüzüne gözüne bulaştırıyor. Diyojen'leri karıştırıyor. CHP'ye ve aslında YSK'ya 'YSK beni ırgalamaz' diye meydan okumaya çalışıyor. Türkiye'nin tablosu ortada. Bu tablo karşısında böyle bir laubali bir başbakanlık üslubu gerçekten Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye bunu hak etmiyor” diye konuştu.

Türkiye'nin sorunları karşısında sorumlu, duyarlı, gerekeni kararlılıkla yapacak bir anlayışın iş başında olmamasının en büyük sorun olduğunu söyleyen Baykal, “Türkiye'nin ciddi bir Başbakana ihtiyacı vardır. Başbakan'ın da bir an evvel kendisine çeki düzen vermeye ihtiyacı vardır” dedi.

Türkiye'nin 1 yılda 645 bin yeni işsiz kazandığını, bu rakamın resmi olarak iş aramayanlar ve iş yeri olup da iş yapamayan esnaf da dahil edildiğinde 2 milyona ulaştığını ifade eden Baykal, 3 milyon işsizin 3 milyon aile demek olduğunu söyledi. Baykal, “Bu tablo vahim bir tablodur. Bir Başbakan'ın ona buna saldırıp, hakaret edeceğine, önce bu tablonun acısını yüreğinde hissetmesine ihtiyaç vardır. Bunun ızdırabını yaşamasına ihtiyaç vardır. Bu tablo karşısında Türkiye hala ciddi bir ekonomi politikası ortaya koymamıştır” diye konuştu. İşçi ve işveren kesimini kapsayan tüm sivil toplum örgütlerinin feryat ettiğini belirten Baykal, “Kriz her gün bedelini her gün kanlı bir şekilde toplumumuzdan tahsil ediyor. Bu acı bir tablodur. Başbakan meydanlarda nutuklar atıyor. Başbakan'ın palavralarıyla milletin karnı doymuyor. Bu tablo bir an önce değişmelidir. Türkiye ciddi gerçeklerini derhal gündemine almalıdır” şeklinde konuştu. Baykal, işveren üzerindeki vergi primi ve stopaj yükünün azaltılması gerektiğini de ifade ederek, işçi çalıştırmanın cezalandırılmaması gerektiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın bu tablo karşısında beklemeyi seçtiğini savunan Baykal, “Beklemeyi moral vermek, kriz önemli değil havasını yaymak bakımından önemli ve geçerli saymaktadır. Oysa kriz giderek derinleşmektedir” dedi.

Kredi kartını ödeyemeyenlerin 1 milyon 546 bin, tüketici ve konut kredisini ödeyemeyenlerin de 624 bine ulaştığını belirten Baykal, kredi mağdurlarına ödeme kolaylığı sağlanması, bunun için de yasal düzenleme yapılması gerektiğini dile getirdi. Baykal, “Hükümetlerin işi ne? Ona buna caka satmak için mi, onu bunu azarlamak için mi, halkın sorunlarını çözmek için var” diye konuştu.

Yoksullukla mücadelenin temel çıkış olanağının istihdam sağlamak olduğunu belirten Baykal, “Onlara göstermelik bir takım kolaylıklar sağlayarak, Tunceli'de karda kışta buzdolabı dağıtarak bu sorunun çözülmesini güvence altına almak mümkün değildir” dedi. Her aileden 1 kişinin mutlaka iş sahibi olması gerektiğini söyleyen Baykal, “Palavra sıkan değil, çözüm ortaya koyan, politika ortaya koyan, bunu kararlılıkla uygulayan bir iktidara, bir Başbakan'a Türkiye'nin şiddetle ihtiyacı vardır” diye konuştu.

Baykal, Türkiye'nin olağanüstü bir yolsuzluklar cenneti haline geldiğini iddia ederek, bir yandan ekonomik sıkıntılar toplumun her kesiminde kendini hissettirirken, bin yardan da Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk olayının yaşandığını söyledi. Baykal, Deniz Feneri davası ile ilgili dosyanın hala Almanya'dan getirilmediğini belirterek, “Alman mahkemesine mecbur musun? Senin yargın yok mu? Senin mahkemen yok mu? Senin savcın yok mu? Senin hakimin yok mu? Türkiye aylardan beri Godot'u bekler gibi, hacı bekler gibi dosya bekliyor. Gelsin dosya bakalım. Gelmezse ne yapacaksın? Almanya bu konuda karar alırken. Birisinden dosya mı bekledi?” diye konuştu. Daha önce CHP'li Ali Kılıç'ın da basın toplantısında Türkiye'ye getirdiğini açıkladığı Deniz Feneri dosyasının gösteren Baykal, “Sen niye harekete geçmiyorsun. Dosya bekliyorlar. Al bakalım sana dosya. Koca Türkiye apışmış kalmış dosya bekliyor. Al sana, CHP sana dosyayı getirdi, yap gereğini” diyerek söz konusu dosyayı havaya kaldırdı.

Bu dosyanın çok önemli olduğunu ve yolsuzluğun bireysel bir iş değil, teşkilat işi olduğunu gösterdiğini savunan Baykal, “Yolsuzluğun teşkilat işi olduğunu, organizasyon işi olduğunu ortaya koydu. O filmdeki gibi, organize işler bunlar” dedi. Bu teşkilatı yapanların devletin desteğine sahip olduğunu öne süren Baykal, Mehmetçik Vakfı'na sağlamadığı vergi kolaylığını Deniz Feneri Derneği'ne sağladığını iddia etti. Baykal, “Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelesinin turnusol kağıdı, imtihan edeceği dosya işte bu dosyadır” dedi.



15 yıl önce