|

'Hukuk birgün yakasına yapışır'

İha
00:00 - 1/01/2010 Cuma
Güncelleme: 11:45 - 1/01/2010 Cuma
Yeni Şafak
'Hukuk birgün yakasına yapışır'
'Hukuk birgün yakasına yapışır'

AK Parti Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, "Her kim rütbesi ne olursa olsun, hukuka aykırı davrandığı zaman hukuk mutlaka bir gün yakasına yapışır" dedi.


Yeni yılı ailesiyle birlikte Abant Tabiat Parkı'nda bulunan Abant Palace Otel'de kutlayan AK Parti Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, eğlencenin doruğa ulaştığı gecede sessizliğiyle dikkat çekti. Tuğba Hatun ve Mine Koşan'ın sahne aldığı Abant'ta yeni yılı kutlayan Fırat, gündemdeki konulara değindi.


Konser öncesi gazetecilerin sorularını cevaplayan Fırat, 2010 yılının barış içinde geçmesini dileyerek şöyle konuştu: "2009 aslında hayırlara vesile olan bir yıl. Türkiye'de özgürlüklerin önünün açılması, daha derin bir demokrasinin yaşanılması, barış ve kardeşliğin kurulmasının atıldığı yıl. Bence çok çok önemli bir adımdı. Eminim ki bu süreç 2010 yılında hayata geçer ve Türkiye'de barış ve kardeşlik hakim olur. Bu Türkiye için çok çok önemli. 25 yıldır birçok problemle didişiyoruz ve bu her platformda Türkiye'nin karşısına çıkıyor. Türkiye'yi bir şekilde paçasından aşağıya çekiyor. Bu projeyi ortaya atanlardan Allah razı olsun diyorum. Allah muvaffak eylesin. İşlerinin çok zor olduğunu da biliyorum. Ama millet adına, insanlık adına atılacak en müspet adımdı, hayırlara vesile olacağı kanısındayım. Bu yüzden de 2010 yılının bir barış yılı olmasını, bir demokrasi yılı olmasını ve Türkiye'nin önünün açılmasını diliyorum."


Demokratik açılımın sadece Kürt vatandaşları ilgilendirmediğini söyleyen Dengir Mir Mehmet Fırat, şunları söyledi: "80-90 hatta 100 yılı aşan problemleri bugün bu iktidar büyük bir cesaretle ortaya atmıştır. Yanlış anlaşılan bir nokta var. Bu açılım programını sadece Kürt vatandaşlarımızla ilgili bir olay gibi algılayanlar yanlış algılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olan 72 milyon insanın özgürlük manialarının ortadan kalkması ve demokratik bir ortam, hukuk devleti içerisinde güvencede

yaşamak istemesi, 72 milyon insanı ilgilendiriyor. Kaldı ki bunun yanında Alevi vatandaşlarımız konusunda da aynı sıkıntıları yaşadık. Bunlar çok uzun bir süre önce olmadı. Maraş'ta, Sivas'ta, Yozgat'ta katliamlar yaşandı. Belki yüzlerce yıl komşu olan insanlar birbirlerini katleder duruma geldi. Bunu yok farz edebilmemiz mümkün değil. Bunun yanında vatandaşımız olan ve azınlık olarak nitelendirilen insanlarımızın problemleri var. Dolayısıyla bunu bir gruba yönelik bir açılım veya bir özgürlük meselesi olarak algılamanın tamamen yanlış olduğu kanısındayım."


2009'un son günlerinde karargaha yapılan baskını değerlendirirken hukukun üstünlüğünü ifade eden Mehmet Fırat, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye demokratikleşiyor. Görmediğimiz şey bu. Türkiye giderek bir hukuk devleti haline geliyor. Hukuk devleti şudur; hiçbir kurum, kuruluş veya kişi hukukun dışında kalamaz. Herkes hukukla sınırlandırılmıştır. Normal prosedür olarak Türkiye'de hukuk işliyor. Eğer bir suç varsa takip edilecek. Suçlular ise yargıya götürülecek. Kimse bundan çekinmesin. Yargıya gitmek aşağılık bir konu değil. Aslında insanı yücelten bir konu. Arınarak geliyorsanız o sizin alnınızın akıdır. Alışamadığımız bazı konular var. Bunlara alışacağız. Özel kuvvetlerde de başka yerlerde de icap ediyorsa gerekli araştırmalar yapılır. Ama hukukun içerisinde yapılır. Kim ne olursa olsun, rütbesi ne olursa olsun, hangi makamda olursa olsun hukuka aykırı davrandığı zaman şunu bilmesi lazım. Hukuk mutlaka bir gün yakasına yapışır."


Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak isteyenler olabileceğini de söyleyen Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu doğru bulmuyorum. Çünkü bunlar bizim kurumlarımız, kuruluşlarımız. Hiçbirini feda edecek değiliz. Bir tane ordumuz var. Onu yıpratacak haksız bir saldırı var ise onu kabul edebilmek mümkün değil. Bu aramaları da bir yıpratma gibi göstermek isteyenlerin de belli bir korkuları var diye düşünüyorum. Kozmik odalarda kendileriyle ilgili bilgi ve belge mi var? Çünkü panik olduklarını görüyorum. Bu tabii ki beni üzüyor. Hayretle izliyorum. Çünkü bunu aynı şekilde Ergenekon davasında gördüm. Birileri savcılığına savundu. Ama sonra sesleri kesildi. Diyorum ki, Ergenekon devam ederse ucu oraya kadar gider mi? Bundan mı korkuluyor? Yoksa benim bir korkum yok. Ergenekon bir suç örgütü ve bu suç örgütünün durumu ortaya çıkıyor. Ben eminim, benim hiçbir ilgim olmaz, hukuk dışında hiçbir işlem de yapmadım. Ama birileri savcılığa soyunabiliyorlarsa, eğer birileri bugün yürüyen ve hâla sonuçlanmamış olan araştırma safhasında olan bir konuda taraf oluyorsa, ben şunu sormak istiyorum. Acaba özel bir istihbarat örgütünüz mü var? Nerden bu bilgiler size geliyor? Bunu cevaplandırmak lazım"


Dengir Mir Mehmet Fırat, bir gazetecinin, "Dinlendiğinizi düşünüyor musunuz?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Olabilir. Bugünkü teknik imkanla bireysel olarak siz bile çok ucuz aletler alarak dinleme imkanına sahipsiniz. Ama benim kendimden emin olmam lazım. Dinlerseniz, benim özel hayatıma girmiş olursunuz. Bu çok çirkin bir olay. Yakışmayan bir şey. Yoksa başka bir korkum yok. Resmi olarak artık dinlenilmiyor. Hukuk çerçevesinde dinleniyor. Yapılacak olan şey cezai şartlardı. O yasada geldi. Şartları çok ağırlaştıracağız. Ama bunun tespiti maalesef imkansız. Teknolojiyi geçmemiz lazım."

Abant Palace Otel'de Mine Koşan ve Tuğba Hatun'un sahne aldığı gecede saatler 00:00'ı gösterdiğinde Dengir Mir Mehmet Fırat'ın masası başında şampanya patlatıldı. Pisti dolduranlar gönüllerince eğlenerek yeni yılı kutlarken, AK Parti Adana Milletvekili Fırat da yeni yılı kutladıktan sonra odasına çıktı.


14 yıl önce