|

'Kanser ilacı buluşumuzu dünyaya sunmamız gerekir'

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'nin artık kendi ilacını üretmesi gerektiğini ve kanser ilacı buluşunu dünyaya sunması gerektiğini söyledi.

İha
00:00 - 12/01/2014 Pazar
Güncelleme: 22:40 - 12/01/2014 Pazar
Yeni Şafak
'Kanser ilacı buluşumuzu dünyaya sunmamız gerekir'
'Kanser ilacı buluşumuzu dünyaya sunmamız gerekir'

Tekirdağ'da AK Parti tarafından muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları ile yapılan toplantıya katılan Sağlık Bakanı Mehmet Müezinoğlu, daha sonra eşi Faize Müezzinoğlu ile birlikte karayolu ile Çorlu ilçesine geçti. Bakan Müezzinoğlu, Balkan Göçmenleri Derneği'nde AK Parti Tekirdağ Milletvekili ve Çorlu Belediye Başkan Adayı Özlem Yemişçi, Çorlu Kaymakamı Hulusi Doğan, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan tarafından karşılandı. Basına kapalı yapılan Balkan Göçmenleri Derneği'ndeki toplantının ardından MÜSİAD Tekirdağ Şubesi'ne geçen Bakan Müezzinoğlu, burada iş adamları ile bir araya geldi. Toplantıda konuşan Bakan Müezinoğlu, Türkiye'nin artık kendi ilacını ve patentini üretmesi ve kanser ilacı buluşunu dünyaya sunması gerektiğini belirterek, 'Sağlık teknolojilerinde ilaç sanayinde önümüzdeki vizyonundan ve çalışmalarından, alt yapısından rahatsız olanlar olacaktır. Ne diyoruz Türkiye artık kendi ilacını üretmeli, kendi patentini üretmeli, kendi kanserle buluşunu dünyaya sunmalı. Kendi tıbbi teknolojisini üretebilen, tıbbı teknolojide söz sahibi olan, hem kendi ihtiyaçlarını karşılayan hem de bölgedeki ilaçlara pazar oluşturan, dolayısıyla cani açığı değil, cari açığına katkı sağlayan bir ülke olmalıdır. Bundan rahatsız olanlar var. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu olarak rahatsız olan yurt dışındakileri anlıyorum da, yurt içinde çanak tutanları anlamakta güçlük ekiyorum. Bunların bir kısmı kendisini halkçı, halktan yana halkçı diyor veya milliyetten yana milliyetçi diyor. Lafla milliyetçilik olmaz" dedi.

Almanya'da gelişen olaylara da değinen Bakan Müeziinoğlu, "Gezi olaylarında polis müdahale ediyor, polise aşırı yetki verildi. Bu ülkede demokrasi zedelendi diyerek Merkel'e mektup yazan Kılıçdaroğlu'na şimdi diyorum, 10 gündür Hamburg'da kültür merkezine karşı halkın direnişi var. Polis yetkileri artırdı mı? Burası olağanüstü bölgede değil mi? Polise her türlü yetkiyi vererek 'Müdahale et, olayları bastır' dedi mi? Hadi bakalım yaz mektubu. Hadi görelim, Merkel'e şikayet ediyordun. Aynı fotoğrafı izleyin, bizim medya vermiyor bunu verince rahatsız olacak. Gezi olaylarının fotoğrafının fotomontajlısını orada görüyoruz. Peki Almanya'da demokrasi mi, hukuk mu elden gitti? Diktatör mü oldu, söyle bakalım söyleyebiliyor musun? Merkel'e diktatör diyebiliyor musun? Demokrasiyi elden götürdün diyebiliyor musun? Ama Türkiye'de dert demokrasi derdi değil. Tam aksine sandığın hukukunu biz ne kadar tarumar edersek biz hortumlamayı o kadar rahat yaparız" diye konuştu.

"O TEZGAHÇILARA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

17 Aralık için asrın yolsuzluğu dendiğini anımsatan Bakan Müezzinoğlu, "Peki, bu asrın yolsuzluğu nerede? Halk Bankası'ndan 100 liranın gayri meşru olarak bir yandaşa veya bir çıkarcıya gönderildiğini veya nereye aktarıldığının bir belgesi var mı? Halk Bankası'nın 2002 yılındaki değeri dünya bankacılık değerinde 1,5 milyon dolarken, şu anki değeri ise 25 milyar dolardır. Dünyanın ekonomisinde milli bankalar arasında güçlü olmasından dolayı rahatsız olanlar var. Kuzey Irak'tan enerji sorunumuzun çözümünde ana aktör olmasından rahatsız olan İngiltere, Avrupa, bunu anlıyorum da Halk Bankası'nın ülkemiz ve milletimiz adına ana aktör olmasından rahatsız olan içeridekileri anlamakta siz zorlanmıyor musunuz? Bu oyunun arkasında bir plan olduğunu görmüyor mu bu millet? Bu millet artık fotoğrafı okuyor. Onlara teslim olmayacak bir iktidar var, bir lider ve Başbakan var. Millet olduğu sürece o tezgahçılara, o siyasi mühendislik tezgahçılığı yapanlara nasıl 11 yıldır teslim olmadıysak bugün de olmayacağız, yarın da olmayacağız. Hakimlerin, savcılarımızın güvenilir olmasını isteyen biziz. HSYK'da bu anlamda en çok biz rahatsız olduğumuz için herkesin hayır dediğini bugün CHP, MHP, birçok sivil toplum kuruluşunun hayır dediği referandumu, anayasa değişikliğini biz yaptık. Niye? Milletin ümüğü sıkılmasın diye. Milletin kaderi ile birileri oynamasın diye. Bu ülkenin daha çok hukukun, daha çok demokrasinin, daha çok ekonominin hesap edilebilir bir ekonomik gelişmenin istikrarının olması için. Ama birileri fırsatçılık yaparak ben yine burayı istediğim gibi şekillendiririm, yine ben buradan birçok hesabı millet adına yaparım. Arkadaşlar öyle bir savcı ki, TOKİ'yi de o biliyor, bankacılığı da o biliyor, bütün uzmanlık alanları onda. İş adamlarımızın her şeyini o biliyor ve bir tek torbada bu aklenin kaderiyle oynuyorlar' diye konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, toplantının ardından Çorlu'daki Devlet Hastanesi'ni ziyaret ederek hastaları ziyaret etti.

10 yıl önce