|

AB kendi işine baksın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel yapıya yönelik operasyonla ilgili, ‘’Olay, basın özgürlüğü meselesi değildir. Kirli ittifaklara girenler bunun cevabını alıyor ve almaya devam edecek” dedi. AB’den yapılan açıklamalara da tepki gösteren Erdoğan, hukuki bir süreç yürüdüğünü ve AB’nin kendi işine bakmasını istedi

Yeni Şafak ve
04:00 - 16/12/2014 Salı
Güncelleme: 23:15 - 15/12/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TÜPRAŞ fuel oil dönüşüm tesislerinin açılışında yaptığı konuşmada, önceki gün İstanbul merkezli 13 ilde başlatılan paralel yapı operasyonuna ilişkin konuştu. AB’nin açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Kim ne derse desin, kervan yürüyor. Kim, hangi operasyonu yaparsa yapsın, Türkiye hedeflerine kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. İçeride ya da dışarıda, algı operasyonları, yalan haberler, yalan manşetler yoluyla, Türkiye’ye hala istikamet çizmeye çalışanlarla, uzlaşmayacağız, onların önünde hiçbir şekilde diz çökmeyeceğiz.

ARTIK VAZGEÇSİNLER

Türkiye’nin, eski günlere döneceği umuduyla kirli işlere, kirli ittifaklara girenler, başarılı olamayacaklarını görsün ve bundan artık bir an önce vazgeçsinler. Ekonomimiz hamdolsun, büyümeye devam ediyor, demokrasimizin standartları daha da yükseliyor. Çözüm süreci, ekonominin, demokrasinin ve kardeşliğin umudu olarak, inatla, sabırla, dirençle filizlenmeye devam ediyor.

CEVABINI ALIYORLAR

Siz, kuyruğuna basıldığı için feryat figan ortalığı velveleye verenlere hiç itibar etmeyin. Türkiye’de çok güzel gelişmeler yaşanıyor. Türkiye’nin eski günlere döneceği umuduyla kirli işlere, ilişkilere yeltenen, kirli ittifaklara girenler bunun cevabını alıyor ve almaya da devam edecek. 

OMURGALI DURUN

Medya dünyası girdiği kirli ilişkilerden sıyrılacaktır, kendisini bu tehlikeli vesayetten kurtaracaktır diye inanıyorum. Bu kirli odaklara boyun eğenler, milletin karşısında kaybetmeye mahkumdur. Her zaman söylüyorum; bitaraf olan bertaraf olur. Yalpalayan değil, omurgalı duruşlar çok önemli. Ülkesinin bağımsızlığı tarafında saf tutmayan yok olup gitmeye mahkum olur. Maşalara, taşeronlara, paralel yapılara kol kanat gerenler, müsamaha gösterenler, er ya da geç mahcup olacaklardır.

NEYİ BİLİYORSUN

Dün (önceki gün) bağımsız savcılar tarafından başlatılan ve tamamen hukuk içinde yürütülen operasyon karşısında, içeride ve dışarıda, haddi aşan, insafı aşan, asıl niyetleri ortaya koyan bazı tepkiler sergilendi. Eski Türkiye’nin bütün aktörleri ittifak halinde savcılara, hakimlere, emniyet görevlilerine belli merkezlerden idare edilen bir baskıyı uygulamaya çalışıyor. Avrupa Birliği’nden hemen biri çıkıyor açıklama yapıyor. Sen neye göre bu açıklamayı yapıyorsun? Neyi biliyorsun? 50 yıldır bu ülkeyi AB kapısında bekletenler acaba bu atılan adımın ne olduğunu biliyor musunuz? 

BİZİM BÖYLE BİR DERDİMİZ YOK

Ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlar ister basın mensubu olsun ister şu olsun ister bu olsun, gerekli cevabı alacaklardır. Böyle bir adımı atarken de ‘Acaba Avrupa Birliği ne der? Acaba Avrupa Birliği bizi alır mı almaz mı?’ bizim böyle bir derdimiz yok. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın. Avrupa Birliği kalkıp ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu unsurlarla ilgili şu anda güvenlik güçlerimizin attığı bir adıma, hukukun attığı bir adıma kendisinde müdahale yetkisi aramasın, lütfen kendi işine baksın.

Dürüstseniz kaçmayın

Erdoğan, özetle şunları söyledi:

TÜBİTAK bunların inlerinden biri haline getirilmişti, oraya girdik. Emniyet gibi, TİB gibi, KOSGEB, üniversiteler gibi kurumlardaki kurgularını bozduk. Ancak bütün delilleri ortaya koymamıza rağmen, yargı bu ihanetin üzerine gitmiyor ya da gidemiyordu. 1 yıl boyunca azimle çalıştık. Yargıyı da bu tehdit ve şantajdan kurtardık.

İNLERİNE GİRDİK

Bazı  ülkelerden, bazı medya kuruluşları, görüyorsunuz, bunların gözyaşlarını masum bir gözyaşı gibi yansıtmanın derdi içindeler. Çünkü uluslararası odakların, hatta belki de bazı istihbarat örgütlerinin kaynaklarını kesiyoruz bu adımlarla. İhanetin üzerine giderek, maşaları tasfiye ederek, Türkiye düşmanı çevrelerin kurgularını, tuzaklarını bozuyoruz. Bu o kadar önemli. Bazıları, gazetelerinin içerisinde beklemeye başladılar. ‘Buradan bizi alamazlar’ diye beklemeye başladılar. Zannediyorum bir ikisi kaçıverdi bu arada. Eğer dürüstseniz o zaman durun. Çağrıldığınızda da gelin teslim olun. İhanet suçlarını çok iyi biliyorlar. Onun için sadece içerde değil, dışarda da feryat var. Bir yıl boyunca yetkimiz dahilinde inlerine girdik. Bütün delilleri ortaya koymamıza rağmen yargı bu ihanetin üzerine gidemiyordu. Yargıyı da bu tehdit ve şantajdan kurtardık. Çeteleşmeyi de çökerttik.

İLK RÜZGARDA GEMİYİ TERK ETTİLER

Herkes hukukun işleyişine yardımcı olacak, sorumlu davranacak. Ama bu ülkede 15 yıldır korkuyla, yurtdışında yaşayıp, yasadışı işler yaptıranlar var. Gemiyi daha ilk rüzgarda terk edip, binlerce kilometre uzağa kaçanlar var. İşlediği suçun boyutunu bildiği için korkup kaçanlar var. Bunların hepsi tek tek ortaya çıkacak. Yurtdışındaki inlerinde de takip edilecek. Bundan sonra her kurum sadece kendi işini yapacak.

Soruları çalarak kurumlara sızdılar

Gebze Teknik Üniversitesi’nde konuşan Erdoğan, “Başörtüsünü yasaklayanlarla, başörtüsüne füruat diyenler kol kola girdiler. Üst aklın maşası olanlar kucaklaştılar.


Bütün hayatları hukuku çiğnemekle geçenler, normalleşen hukuk karşısında eski Türkiye hukukunu istemeye başladılar. Milletin parasıyla okudular, himmet adı altında topladıkları parayla okudular, soru çalarak belli kurumlara sızdılar. Millete çalışmak yerine gittiler uluslararası çevrelere, uluslararası istihbarat örgütlerine çalıştılar” dedi.


İhanet karşılıksız kalmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulüm ve ihanetin tarihin hiçbir döneminde hiçbir yerde karşılıksız kalmadığını, Türkiye’de de kalmayacağını vurgulayarak, “Biz işimize bakacağız. Biz iftiralara, yalanlara, algı operasyonlarına boyun eğmeden Türkiye’yi büyütmeye inşallah devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, ekonomimizi daha da büyüteceğiz. Çünkü, güçlü bir Türkiye inanıyorum ki gündemi belirleyen bir Türkiye olacak. Gündemi belirlenen bir Türkiye olmayacak. Ne yaparlarsa yapsınlar biz çözüm sürecini daha da güçlendireceğiz. Algı operasyonlarına inat demokrasiyi, kardeşliği, birlikte yaşama kültürünü çoğaltacağız. Onlar Türkiye’yi eskiye götürmek isteyecek; ama biz yeni Türkiye’ye büyük eserler kazandıracağız” dedi.


Bedelini ödüyorlar

“Hakim ve savcılarımızın, emniyet görevlilerimizin, korkutulmasına, sindirilmesine, etki altına alınmasına asla ve asla fırsat vermeyiz, vermeyeceğiz” diyen Erdoğan, “Atılacak olan her adım, hukuk içinde atılacak, bütün işleyiş hukuk içinde olacak, karar da inşallah, hukuk içinde, demokrasi içinde, yasalar ve vicdan çerçevesinde verilecektir. İnanıyorum ki, artık normalleşen, normalleşmeye başlayan hukuk sistemi, hiçbir masumun ceza almasına, hiçbir suçlunun da elini kolunu sallayarak dolaşmasına müsaade etmeyecektir. Yapılanın yapanın yanına kar kaldığı Türkiye, eskide kalmıştır” değerlendirmesinde bulundu. Olayın bir “basın özgürlüğü meselesi” olmadığını vurgulayan Erdoğan, “İşte açıkça zaten söylüyorlar. 17 ay iki gözü dahi görmeyen bir insanı tüm bir operasyonun başı diye yakalayıp 122 kişiyi içeriye alanlar işte bunlardı. O insanların şikayeti üzerine açılmış bir süreç ve bu sürecin şu anda bedelini ödüyorlar ve ödeyecekler” diye konuştu.

#Tayyip Erdoğan
#TÜPRAŞ
#açılış
9 yıl önce