|

AB stratejisiyle siyasi reformlar hızlanacak

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Türkiye siyasi reform sürecini tekrar, eskiden olduğu kadar yoğun şekilde sürdürecek" dedi.

Aa
00:00 - 17/09/2014 Çarşamba
Güncelleme: 12:00 - 17/09/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
AB stratejisiyle siyasi reformlar hızlanacak
AB stratejisiyle siyasi reformlar hızlanacak

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, "Türkiye siyasi reform sürecini tekrar, eskiden olduğu kadar yoğun şekilde sürdürecek" dedi.

AB Bakanı olduktan sonra ilk kez Strasbourg''a gelen Bozkır, Türkiye''nin AB''ye üyelik sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bozkır, Avrupa ve Türkiye'de çok önemli değişikliklerini olduğunu belirterek "Türkiye''de yeni bir halkın seçtiği cumhurbaşkanı, başbakan, kabine ve Yeni Türkiye dediğimiz yeni bir yapılaşma var. Ayrıca, AB''de de çok önemli değişiklikler oldu. Parlamento seçimleri yapıldı. Komisyon yenileniyor. Konsey başkanı yenileniyor. Bu kişilerle ivedi temas zorunluluğunu hissettim" diye konuştu.

Strasbourg'da Türkiye ile ilgili havayı koklamaya çalıştığını vurgulayan Bozkır, AB''nin Türkiye''nin stratejik hedefi olduğunu ve Türkiye''nin bu hedefe ulaşmak için siyasi, ekonomik ve sosyal alanda tüm reformları eskiden olduğu gibi kararlılıkla sürdüreceğini söyledi.

AB'nin 8 Ekim''de Türkiye'nin İlerleme Raporunu ve sonrasında vize raporunu yayınlanacağını hatırlatan Bozkır, İlerleme Raporunun Türkiye ile AB''nin ortak kağıdı olduğunu vurguladı. Bozkır, "O kağıdın sadece AB''nin Türkiye''ye mesaj verdiği ve 'al bunları yap' dediği bir kağıt şeklinde olmaması lazım. İlerleme Raporunun doğru üslupla, kabul edebileceğimiz tenkitlerle yapılmasını önemsiyoruz. Şayet bütün bu görüşmelerimiz sonunda bazı hususlarda aynı görüşte olmadığımız noktalar yer alırsa, o zaman bunları her zaman olduğu gibi AB Komisyonunda paylaşırız. Bazen maddi hatalar olabiliyor. Bazen de mesnetsiz bazı görüşler olabiliyor. Onları da ayrı bir Türkiye''nin Ulusal Raporu şeklinde veyahut ilerleme raporuna karşılık belgesi olarak değil, bunları biz basın önünde değil, görüşmelerimizde, yazışmalarla paylaşırız" diye konuştu.

AB stratejisi

Bakan Bozkır, bu hafta içerisinde yayınlayacakları AB stratejisinde 3 ayak olduğunu belirtti. Birinci ayakta siyasi reformların devamı olduğunu aktaran Bozkır, konuyla ilgili olarak Reform İzleme Gurubu'nun daha etkin şekilde görev alacağını ifade etti. Bozkır "Türkiye siyasi reform sürecini tekrar, eskiden olduğu kadar yoğun bir şekilde sürdürecek" ifadesini kullandı.

Stratejinin 2. ayağının AB müktesebatına uyum olduğu bilgisini veren Bozkır, bu ayağın iki aşamalı olarak planlandığını belirtti. Buna göre 2015''e kadar bütün fasıllar itibariyle yapılması gerekenleri içeren, tarihleri belli olan bir ulusal eylem planı çıkarılacak. Daha sonra ise 2015-2019 yıllarında çıkarılacak kanun ve yönetmelikler ve ikincil düzenlemeler belirlenecek. Stratejinin 3. ayağını da iletişim stratejisi oluşturuyor. İletişim stratejisinde de hem yurt içinde AB imajının, hem de AB''de Türkiye''nin imajıyla ilgili neler yapılabileceğine ilişkin eylem planı bulunuyor. Bakan Bozkır, iletişim stratejisinde sivil topluma, iş dünyasına, meslek kuruluşlarına çok büyük rol düşeceğinin altını çizdi. Bozkır, iki tarafta da yanlış algılar giderilebildiği takdirdi ilişkinin daha sağlıklı yürüyebileceğini belirtti.

"Konsantrasyonumuzu vizenin kalkmasına çevirme noktasındayız"

Vize muafiyeti konusuna değinen Bozkır, "Konsantrasyonumuzu vizenin tamamen kalkmasına çevirme noktasındayız. 3 sene sonra vizeler kalkıyor. Vize kolaylığı aşamasını atladık. Birçok ülke vize kolaylığına geçti, sonra vizelerini kaldırdı. Biz bu aşamayı kaldırarak tamamen 3 sene sonra vizelerin kalkmasına yönelik bir anlaşma imzaladık. Enerjimizi bu anlaşmanın bir an önce yürürlüğe girmesine teksif etmemiz lazım" şeklinde konuştu.

"Avrupa'da aşırı sağın yükselişi yapısal bir değişiklik değil"

Avrupa siyasetinde aşırı sağın yükselmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bozkır, gelişmeleri yapısal bir değişiklik olarak görmediğini söyledi. Avrupa'nın son yıllarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve bunun sonucunda ortaya çıkmış refah seviyesi azalmalarıyla her dönemde olduğu gibi radikal bazı görüşlerin daha fazla oy bulmasına neden olduğunu belirten Bozkır, "AB ekonomileri toparlandıkça, AB tekrar vizyon üreten bir yapıya ulaştıkça, bu radikal, İslam karşıtı, ırkçı görüşler azalacaktır ve AB''yi kuran temel değerlere, insana ağırlık veren bir yapı güç kazanacaktır. Türkiye''nin hesapları da kim gider kim gelir şeklinde olmamıştır. Biz devletlere bakarız" diye konuştu.

Güçlü ekonomiye sahip olan Türkiye'nin AB'ye üyelik projesinin önemine dikkati çeken Bozkır, söyle devam etti:

"Bu kadar emek verilmiş bir projede hiç kimsenin karşılıklı çıkarı tehlikeye atma lüksü yoktur. Avrupa Birliği büyük ekonomik sıkıntılara düştüğü bir dönemde Türkiye güzel bir örnektir. Şimdi Mastricht kriterlerine uyan belki de bir ülke var, o da Türkiye. Büyümesi en fazla olan ülke, işsizlik en az olan, refah seviyesi en az 3''e katlanmış bir ülke Türkiye. Böyle bir ülkeye AB''nin doğru bakması lazım. Buradaki ortak çıkarı iyi hesaplaması lazım. 150 milyar avroluk bir ticaret hacminden bahsediyoruz. Çok önemli bir rakamdır. Dolayısıyla Türkiye ekonomik açıdan da AB için bir yük teşkil etmeyecektir hiçbir zaman. Üye olduğu zaman 22 AB üyesi ülkeden daha iyi ekonomiye sahiptir. AB''nin herhangi korku duyacağı bir nokta yoktur."

10 yıl önce