|

Askere sıkılan kurşun bana sıkılsın

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Askere sıkılan kurşun bana sıkılsın" dedi ve ekledi: “Ancak Türk aydını, Türk politikacısı çıksın desin ki, bundan böyle gerillaya sıkılan kurşun bana sıkılsın. Çünkü ölmekle, öldürmekle bu sorun çözülmez.”

Yeni Şafak
00:00 - 1/09/2009 Salı
Güncelleme: 17:06 - 1/09/2009 Salı
Yeni Şafak
Askere sıkılan kurşun bana sıkılsın
Askere sıkılan kurşun bana sıkılsın

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır'daki Barış Mitingi'nde yaptığı konuşmada Hakkari'deki olayla ilgili olarak, “Ben bir Kürt evladı olarak çıkıp derim ki, askere sıkılan kurşun bundan böyle bana sıkılsın" dedi.


30 Ağustos'ta Hakkari'de 4 asker şehit edilmişti. Bu konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Baydemir, “Ben bir Kürt evladı olarak çıkıp derim ki, askere sıkılan kurşun bundan böyle bana sıkılsın” dedi ve ekledi:


“Ancak Türk aydını, Türk politikacısı çıksın desin ki, bundan böyle gerillaya sıkılan kurşun bana sıkılsın. Çünkü ölmekle, öldürmekle bu sorun çözülmez.”


"BARIŞIN DİLİ POZİTİF OLMALI"

Barış nöbetine katılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Görevimiz ve sıfatımız ne olursa olsun, barış inşa dili kapsayıcı bir dil olmalıdır. Pozitif, kucaklayıcı bir dil olmalıdır. Dışlayıcı bir dil kullanmaktan hepimiz sakınmalıyız" dedi.

"Onurlu bir barış için" sloganıyla düzenlenen miting öncesi barış nöbeti tutuldu. Sümerpark'taki barış nöbetine aralarında DTP Eş Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP milletvekilleri, il ve ilçe belediye başkanları, DTP Diyarbakır İl Teşkilatı, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Park içerisinde kurulan barış çadırı binlerce ziyaretçinin akınına uğradı. Sabaha kadar çekilen halaylar ve söylenen şarkılarla nöbet tutuldu. Barış nöbetine katılan Diyarbakır Büyükşehir

Belediye Başkanı Osman Baydemir, basına yaptığı açıklamada öncelikle Diyarbakırlıların barış gününü kutlayarak "Bütün Türk ve Kürt halkının ve diğer halkların barış günü içtenlikle kutlu olsun. Şu an dışarıdaki heyecandan, coşkudan etkilenmemek gerçekten mümkün değil. Umuyor ve diliyorum ki 1 Eylül Dünya Barış Günü ülkemiz açısından, barışa ulaşım çabası açısından yeni bir sayfa açar" dedi.

30 yıldır Türküyle, Kürdüyle diğer bütün etnik kimlikleriyle hep beraber acı çektiklerini söyleyen Baydemir şöyle konuştu: "Artık yeni bir sayfa açmanın vakti gelmiştir, hatta biraz da geç kalınmıştır. Umuyor ve diliyorum ki bu rüzgar yerini kalıcı bir barış iklimine bırakır. Bu coşkuyla gelecek nesillere savaşı değil, barışı miras olarak bırakmamız lazım. Bunun için de hepimize düşen görevler vardır. Ben inanıyorum ki hepimiz görevimizi yerine getirmenin çabası içerisinde olursak barış da kalıcı olur.

Barışı inşa süreci de başarıyla tamamlanmış olur" dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın demokratik açılıma ilişkin açıklamasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruyu ise Baydemir şöyle cevapladı: "Nacizane temennim adımız, görevimiz ve sıfatımız ne olursa olsun barış inşa dili kapsayıcı bir dil olmalıdır. Pozitif, kucaklayıcı bir dil olmalıdır. Dışlayıcı bir dil kullanmaktan hepimiz sakınmalıyız. Gerçekler üzerinden vicdanları harekete geçirecek bir dili kullanmamız gerekir diye düşünüyorum. Yok sayan, hele hele rencide eden bir dili kullanmaktan kesinlikle

sakınmalıyız diye düşünüyorum."

15 yıl önce