Kabine dışı kalan Beşir Atalay, Başbakan Yardımcılığı görevini Yalçın Akdoğan'a devretti. Atalay, görevden ayrılmayı 'kendisine has sebeplerden dolayı' kendisinin istediğini söyledi.
Devir teslim töreninde Beşir Atalay şunları söyledi:
Ben kendisine bu odayı devrediyorum. Bu oda çok önemli bir odadır. 18 Ekim 2002 tarihinde 58. Hükümet kurululduğunda oturdum bu odaya. Arada bir 4 yıllığına İçişleri Bakanlığı'na gittim. 9 yıl bu odaya oturdum. Bakan odaları arasında en mütevazi odalardan biridir bu oda. Ülkemize, milletimize çok hayırlı çalışmalara imza attık. 12 yıl az değil. Kutlu yol, kutlu hareketi rabbim nasip etti. Burada rol aldım. Elimden geleni yaptım. Bütün gücümüzle bu kutlu harekete destek verdik. 12 yıl sonunda da iç ferahlığıyla hamdolsun onurla bu görevimden ayrılıyorum. Yeni bir hükümet kuruluyor. Onur ile görevimden ayrılıyorum.
Başbakanımızdan affımı istemiştim. Kendime has sebeplerimden dolayı. Onlar da anlayış gösterdiler sağolsunlar. Nice yapılacak işler var. Yeni arkadaşlarımız yürütecekler. Normalleşme temel kaygım oldu.
Dava ahlakı vardır. Bütün sadakatimiz davamızadır. Yeni Başbakanımızla bir araya geldik. Kabineyi açıkladıktan sonra cumaya beraber gittik, yemeğimizi yedik. Yolumuza devam ediyoruz.
En çok zaman geçirdiğim arkadaşımdır Yalçın Akdoğan. Kendisine bu odayı teslim ediyorum. Çok iyi yetişmiş bir arkadaşımız kendisi. Sevgili Davutoğlu'nun Başbakanlığı'nda yeni bir enerjiyle yürütecektir. Biz de onların emrinde olacağız. Yalçın bey kardeşime başarılar diliyorum.
Görevi Beşir Atalay'dan devralan Yalçın Akdoğan ise şu ifadeleri kullandı:
Aynı takımdan olanlar bayrağı birbirine devreder. Biz bir davanın neferleriyiz. Hangi görev verilirse o hedeflerin peşinde koşarız. Bu uğurda mücadele etmeyi vazife biliriz. AK Parti'nin sessiz devrim projelerini hayata geçirdiyse bunun altında Beşir Atalay'ın imzası vardır. 12 yılda çok zor zamanlar geçirdik. Ya ben Beşir hocamızı aramışımdır, ya o beni aramıştır. Ülkemizi, partimiz bir arada bu durum
Beşir Atalay dert sahibi, davası olan bir siyaset insanıdır.
Yeni Türkiye'nin inşasında görev alacağız. Önümüzde yapacak işimi var. Hükümet programımız pazartesi günü açıklanacak. Bizler bu hamleleri yapmak için gayret göstereceğiz. Her sıkıntı gecede ya hocam beni arardı, ya beni arardı. O bizim hem aile büyüğümüzdür, hem de parti büyüğümüzdür.
Allah bizi mahcup etmesin, inşallah buna layık oluruz. İzzetle şerefle çok büyük hizmetler yaptıktan sonra makamını devretmektedir
Basın toplantısını televizyondan heyecanla izleyen baba Akdoğan, oğlu Yalçın Akdoğan'ın Başbakan Yardımcısı olarak isminin açıklanmasının ardından büyük sevinç yaşadı.
Baba Akdoğan, oğlu Akdoğan'ın söz konusu göreve getirilmesini beklediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Oğlum için Başbakan Yardımcısı da olsa, milletvekili olarak da kalsa veya partinin herhangi bir yerinde de olsa fark etmiyor. Bu büyük bir koltuk davası değil, büyük bir hizmet davasıdır. Birlik ve beraberlik davasıdır. Türkiye davasıdır. Onun için bakan olması tabii bizi gururlandırdı, güzel oldu, iyi oldu. İnşallah Allah önlerini açar, hayırlı hizmetler nasip eder. Bu zamana kadar olduğu gibi... Ve Türkiye'yi daha ileriye götürürler."
Yalçın Akdoğan'ın çocukluğunu yaşayamadığını dile getiren baba Akdoğan, şunları söyledi:
"Onun işi kitaplar, spor yapmak, okumak ve okumak. İlkokul birinci sınıfta başladıktan sonra üniversiteyi bitirinceye kadar okul birincisi olmadığı bir yıl olmamıştır. Hatta rahmetli Turgut Özal'ın, üniversiteyi birincilikle bitirenlere ödül olarak tahsis ettirdiği uçakla GAP ve Kıbrıs gezisine katıldı. Zaten okurken de stajlarını gazetelerde yapıyordu ve oralardan birçok hediyeler, birincilik verdiler ona. Boş zamanı yoktu, boş günü yoktu. Doğru ve doğrudan yana her şeyi yapabilecek kişiliğe sahip. Böyle bir çocuktu, böyle bir çocukluk devresi geçirdi."
Anne Fatma Akdoğan (68) ise Yalçın Akdoğan'la her zaman gurur duyduğunu anlatarak, oğlunun hep gururlu işler yaptığını aktardı.
Yalçın Akdoğan'ın her şeyde birinciliği, üstünlüğü sevdiğini ve öyle olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Bir anne olarak herhalde onunla gurur duymamak mümkün değildir. Yanlış bir iş yapmaz, yapmamıştır da. O hiç yaramaz değildi. Gece geç saatlere kadar ders çalışırdı. Başarıdan başarıya, daldan dala koşmuş bir çocuk. Onunla ve diğer iki çocuğumla da her zaman gurur duydum" diye konuştu.
Akdoğan'ın 3 ay önce bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini anımsatan anne Akdoğan, "Torunum, oğluma uğurlu geldi. Bebeğimizin kız olacağını duyunca Tayyip bey (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan), isminin Hatice Kübra olmasını istemişler. İsmi, Hatice Kübra koyuldu" dedi.
Akdoğan ailesi, çok sayıda kişinin telefonla arayarak kendilerini tebrik ettiğini kaydetti.
