|

Aynı faşist kafa

Her partiye eşit mesafede ancak milletin tarafında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP ve HDP liderlerinin sözlerine sert tepki gösterdi: 70 yıl önce millete Türkçe ezan, Türkçe ibadet dayatılıyordu, şimdi de Kürtçe ezan, Kürtçe ibadet dayatılıyor. Bunlar aynı faşist kafanın farklı tezahürleri.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/05/2015 Salı
Güncelleme: 00:33 - 5/05/2015 Salı
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt ve Mardin'de düzenlenen toplu açılış törenlerinde meydanları dolduran onbinlerce vatandaşa seslendi. Erdoğan, yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:



Anamuhalefet partisinin başındaki zat benimle ilgili Kayseri'de bir ifade kullanmış, cevap vermeye değmez. Nerede, neyi konuşacağını da bilmiyor. 'Cumhurbaşkanı Evren gibi Kur'an'ın istismarını yapıyor' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu ben Kur'an ile büyüdüm, Kur'an ile yaşıyorum. Onu sen kendine söyle, kendi şahsında Kur'an'ın yerinin ne olduğu malum.



CAMİ DUVARINA PİSLEMEYE BAŞLADILAR


Beyefendi nereden buraya geldi? Hani ben 'Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe Kur'an meali yayınladı' dedim ya. Bundan beyefendi rahatsız olmuş. Bu bir istismar mı? Ülkemizde her dilde inşallah... Bu da Kürtçe Kur'an meali. Bunu da niye söylüyorum, malum terörün beslediği siyasi parti 'Diyanet İşlerini kapatacağız' diyor. Ya bunlar maalesef cami duvarına pislemeye başladılar. İstismarsa istismar yapıyorlar, her türlü yol bunlarda var.



NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ


Anamuhalefet partisi de imam hatipleri kapatmak istiyor. Kayseri'de diyor ki 'hayır ben öyle demedim.' Bütün kayıtlarda mevcut. Bir Cumhurbaşkanı olarak bana yanlışları düzeltmek düşer. Bir defa o yetkiyi sen nereden alıyorsun? Hani özgürlüklerden yanaydınız. Niye rahatsız oluyorsunuz? Anne baba evladını nereye gönderirse bırak oraya göndersin karışma.



BİZİM KABE'MİZ BELLİ


Terör destekli siyasi parti benim inançlı Kürt kardeşlerimi istismar ediyor. Çıkmış, 'Taksim bizim Kabe'mizdir' diyor. Bizim Kabe'miz bellidir. Bir zamanlar bu CHP'liler ne diyordu? 'Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter' diyordu. Şimdi bunlar da aynı şekilde 'Kabe Arabın olsun bize Taksim yeter' diyor. Bunlara 7 Haziran'da bir ders gerekmiyor mu?



MİLLETİN TARAFINDAYIM


Diyorlar ki 'Cumhurbaşkanı taraf.' Evet tarafım. Ama ben milletin tarafındayım. Millet neredeyse oradayım. Her partiye de eşit mesafedeyim. Bu meydanda herhangi bir partinin pankartı yok, sadece Türk bayrağı dalgalanıyor. Şimdi yeniden bir tek parti zihniyeti türedi. Bir tanesi zaten devam ediyor. Bir de her şeyi ile onu taklit eden terör destekli malum parti var.



KÜRTÇE İBADET DAYATILIYOR


70 yıl önce millete Türkçe ezan, Türkçe ibadet dayatıldı, şimdi de Kürtçe ezan, Kürtçe ibadet dayatılıyor. Bunlar aynı faşist kafanın farklı tezahürleri. İnanın aralarında zerre kadar fark yok. Tek parti CHP'si bu milleti inancından, tarihinden, medeniyetinden kopartıp, kendi ideolojik saplantılarına uygun yeni bir toplum inşa etmeye çalışıyordu. Onun taklitçisi parti de benim sevgili Kürt kardeşlerimi inancından, tarihinden, medeniyetinden kopartıp, yine kendi ideolojik saplantılarının esiri haline dönüştürmek istiyor.





O şiiri okudu


Siirt'in siyasi hayatında ayrı bir yeri ve ayrı bir anlamı olduğunu belirten Erdoğan, “Siirt benim siyasi hayatımda 2 defa dönüm noktası oldu. Birincisi 17 Aralık 1997 tarihinde bu meydanda okuduğum Ziya Gökalp'e ait bir şiirle başlayan ve cezaevinde sonuçlanan bir süreçtir. Ne diyordu o şiirde; 'Minareler süngü, kubbeler miğfer; camiler kışlamız, müminler asker. Bir şey beni sindiremez; gökler, yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa; Biz oyuz ki; imanıyla övündüğümüz ecdadımız, titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş; Biz oyuz ki; imanıyla övündüğümüz ecdadımız, titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş; zaferlerin kapısı, Anadolu'nun tapusu Malazgirt'ten ta Çanakkale'ye imanın geçilmez kalesine kadar bizi zaferden zafere koşturan şey işte şu anda içinde bulunduğumuz inanç birliğidir” dedi. Cumhuriyet Meydanı'nı dolduran kalabalık da şiire eşlik etti. Erdoğan, “Yüzde 85,8 oy ile bu kardeşinizi parlamentoya gönderdiniz. Kardeşlerim ipin ucunu 97 yılında kesmek istediler, 6 yıl sonra yine burada yeniden başladı” diyerek, siyasi hayatının ikinci dönüm noktasını anlattı.



Muhtar kardeşimizi niye öldürüyorsun


Erdoğan, bölgede pek çok imamın, din görevlisinin, bölücü örgüt mensupları tarafından saldırıya uğradığını, hatta bazılarının katledildiğini söyledi. Örgüt mensuplarının Kur'an kurslarına saldırdığını, yaktığını, okulları, pansiyonları yaktığını bildiren Erdoğan, “Onların inançlara saygı sözü, sadece kendi ideolojilerine saygı gösterilmesini ifade eder, onların kimsenin inancına saygı diye bir derdi yoktur. Geçenlerde bir muhtarımızı öldürdüler değil mi? Şu anda her şey tespit edilmiş vaziyette. Yardım yataklık yapanlar belli, iş takip ediliyor. Hani sen Kürt'tün, niye bir Kürt muhtar kardeşimizi vuruyorsun, öldürüyorsun?” dedi.





Huber'de 7,5 saat


Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün boşaltmasından sonra, ilk kez Huber Köşkü'ne gitti. Erdoğan, önceki gün saat 16.30 sıralarında, eşi Emine Erdoğan ile birlikte, Tarabya'da bulunan Huber Köşkü'ne gitti. Erdoğan çifti köşke girdikten sonra, girişteki bayrak direğine Cumhurbaşkanlığı Forsu çekildi. İçeride yaklaşık 7,5 saat kalan Erdoğan çifti, gece saat 24.00 sıralarında konvoy eşliğinde köşkten ayrılarak, Üsküdar Kısıklı'da bulunan konutlarına geçti. Erdoğan'ın Huber Köşkü'ndeki programı hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı.





#erdoğan
#Anamuhalefet
#seçimler
#demirtaş
#pkk
9 yıl önce