Başbakan Ahmet Davutoğlu ile ÇAD Başkanı Kalzeube Payimi Duebet ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Pakistan'daki kanlı okul saldırısı nedeniyle Türkiye'de bir günlük yas ilan edildiğini açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu ayrıca, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'i telefonla arayarak taziye ve dayanışma dileklerini iletti.
Açıklamadan satır başları şöyle:
Paralel yapıya karşı gerçekleştirilen operasyonun hukuk çerçevesinde gerçekleştirildiğini vurgulayan Davutoğlu "Dün yapılan soruşturma insan hakları konusunda bir dönüm noktası olacak davadır dört yıl önce masum insanlar deliller üretilerek hapiste kalmaları üzerine iletilen şikayet üzerine yapılan çalışmanın sonucudur siyasi anlamda basın özgürlüğünü kısıtlayıcı ve basınla ilgili değildir. Bütün vatandaşlarımız ve yargıda çalışmayı yürüten yetkililere demek isterimki gereken yapılacaktır. Özellikle AB'den yapılan açıklamalar çalışmalar sonuçlanmamışken hukuk devleti mantığına uymaz. Kimse hesap verilmez konumda değildir suç işleyenin gazeteci siyasetçi olması o kişinin yargılanmayacağı anlamına gelmez. Basın özgürlüğü anlamında bir ifade kısıtlaması gördünüz mü? Burada mesele basın özgürlüğü değil bir grup vatandaşımızın maduriyeti üzerine başlayan süreçtir" dedi.
Davutoğlu açıklamasında "Fethullah Gülen'le ilgili de soruşturma neyi gerektiriyorsa mutlaka yargı onun gereğini yapacak. Bizim, buradan şu veya bu yorumda bulunmamız doğru değil ancak yargı süreci içinde bir talep söz konusu olursa kırmızı bülten ve diğerleri, herhangi bir suç söz konusu olduğunda hangi işlem yapılıyor ise hiçbir ayrım gözetmeden eşit durumdaki bir vatandaşa ne uygulama yapılırsa o yapılır. Bu konuda da kararlılığımız kesindir" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu'nun basın mensuplarının sordukları sorulara verdiği cevaplar şöyle:
İnsanlık tarihinde en fazla mülteci akınına uğrayan bir ülkeyiz. Oluşturduğumuz AFAD yapısı ile kamplar kuruluyor kamplar dışında mülteci olursa bunlar AFAD ve ilgili bakanlıklarımızla yapılıyor bu konuda Çad'a gerekli desteği vermeye hazırız. Biz bunu insani bir görev olarak kimsenin dini ve ya kimliğine bakmıyoruz. Barış sağlandığında da hepsinin evlerine sağ salim dönmesi konusunda gerekenleri yapacağız.
