Kalkınma Bakanı ve AK Parti Diyarbakır birinci sıra adayı Cevdet Yılmaz, Yeni Şafak'a konuştu. 7 Haziran seçimlerinin önemine vurgu yapan Bakan Yılmaz, “Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Türkiye'nin altın yılları heba olmamalı” dedi. HDP'nin çözüm süreci ileilgili son yaptığı açıklamayı eleştiren Yılmaz, “Biz büyük resme bakıyoruz. Türkiye artık bu sorunu geride bırakmak zorunda. Buna karşı çıkan aslında demokratik siyasete karşı çıkıyor demektir” ifadelerini kullandı. Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu'da HDP'nin vatandaşa baskılarını ve AK Parti'nin seçim konvoyuna yapılan saldırıları hatırlatarak, “Halkın özgür iradesine saygı duyan, fikrine güvenen, kimseye saldırmaz. Dayatma yapmaz. Baskıyla, şiddetle, sindirmeyle alınan oyların birdeğeri yoktur. Zorla alınan bin tane oydansa, gönüllü alınan bir tane oy daha değerlidir” diye konuştu. Yılmaz, şunları söyledi:
“Çözüm sürecinde birtakım gelgitler olabilir, biz büyük resme bakıyoruz. Türkiye artık bu sorunu geride bırakmak zorunda. Buna karşı çıkan aslında demokratik siyasete karşı çıkıyor demektir. Çözümü dışlayan, çözümü sabote etmeye çalışan, çözümü sonlandırmaya çalışan Türkiye'de demokrasinin gelişmesine engel oluyor demektir. Biz hükümet olarak kararlıyız. Kim ne derse desin çözüm sürecini devam ettirme yönünde kararlıyız. Bu aslında bölge halkıyla hükümetimiz arasında bir anlamda toplum sözleşmesi gibi.”
“Gezi hadiseleri, 17-25 Aralık, 6-8 Ekim olaylarında Güneydoğu'da yaşananlar aynı resmin parçaları. Hepsinin özünde Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak var. Aslında hedef Türkiye. AK Parti istikrarlı bir yönetimle Türkiye'yi güçlendirdiği için Türkiye'yi vurmak isteyenler AK Parti'ye saldırıyor. Dolayısı ile aslında bu bir partinin meselesi değil milli güvenlik meselesi. Türkiye güçlendikçe daha fazla model bir ülke haline geldikçe birileri Türkiye'nin önünü kesmek istiyor. Bunun için de çeşitli yapıları taşeron olarak kullanıyor. Ama bu sefer sert kayaya çarptılar. AK Parti bu yapılanmalara karşı net bir tavır ortaya koydu. Bu yaşananlar Türkiye'nin daha fazla demokratikleşmesine vesile olacak.”
“Seçim beyannamesinde yeni anayasa ve başkanlık sistemi de yeralıyor. Başkanlık sistemi çok önemli. Siyasi istikrarı sistem olarak garanti eden bir sistem. Başkanlık geldiği zaman Meclis'in de temsil gücü artıyor. Yani yönetimin istikrarı, Meclis'in de temsili artıyor. Başkanlıkla birlikte baraj diye bir şey kalmayacak. Meclis de kendi asli işine yoğunlaşacak. İstikrarı ve temsili aynı anda sağlayan sistem başkanlık sistemi. Türkiye için çok hayırlı olacağına inanıyorum. Oy oranımızın yüksek olacağına inanıyorum. Anketlerde yüzde 50 bandındayız. Bunun çok fazla değişmeyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla biz yolumuza bakacağız. Halka kendimizi anlatmaya devam edeceğiz. Özellikle seçim günü yaklaştıkça kararsızların AK Parti'ye doğru hızlı eğilim göstereceğine inanıyorum.”
