Burhan Kuzu, Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararından sonra attığı başlık nedeniyle eleştirilen ve bugün “Cumhurbaşkanına sesleniyoruz” başlığıyla yeni bir yazı yayınlayan medya kuruluşuna tepki gösterdi. Atılan başlığın iyi niyetle atılmış bir başlık olmadığını savunan Kuzu, “'Biz böyle bir şey kastetmedik' sözüne gidecek olursak, bu iş Mısır'da Mursi'nin idamı ile alakalı bir başlık veriliyor. Başlık iyi niyetli olacaksa şu şekilde olmalı. 'Mısır'da eski Cumhurbaşkanı idama mahkum edildi' olmalıydı, makul olanı bu. Sen şimdi bunun önüne 'yüzde 52' koyarsan bu bir şeyi ifade eder. Toplumdan, basından siyasetten gelen tepki üzerine bu temelden gelen bir yumuşama havasıyla bu açıklama yapılmıştır. Ancak 'yüzde 52 alan Mursi idam edildi' demek 'yüzde 52 oy alan Tayyip Bey'e de sıra gelecek' demektir. Bunun asıl Türkçesi bu, böyle okumak lazım. 'Yüzde 52 yazılır' mı derseniz yazılır ama burada yazılmaz. Alt metinde metnin herhangi bir köşesinde 'şu kadar oy almasına rağmen böyle bir karar verildi' falan denilebilir” dedi.
Adı geçen medya kuruluşunu ve kişileri tanıdıklarını belirten Prof. Dr. Burhan Kuzu, “Aslında biz bunlardan bunları bekleriz. Türkiye'de adı geçen medya ve o niyette olan kişileri biz biliriz ki darbeyi genelde meşru ve makul görürler. Bükemedikleri bileği ancak bu yollarla gidermek isterler” şeklinde konuştu.
Kuzu, darbe konusunda samimi olan kişilerin tüm darbelere karşı olması gerektiğini belirterek, “Bunlar için 12 Eylül bir darbedir ve hakikaten memlekete zarar vermiş derler. Doğrudur o konuda biz de başka bir şey söylemeyiz ama 27 Mayıs'ı yıllarca bayram olarak kutladılar. Türkiye'de bir 28 Şubat yaşandı, 27 Nisan bildirisi yayınlandı bizim dönemimiz de ben hatırlıyorum. O günkü ana muhalefet lideri 'geç bile oldu aslında' dedi ve bu sözünü ettiğimiz medyadan da büyük destek geldi. Bugün için bir darbe gelse AK Parti mensuplarını başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Başbakan ve bizleri tamamen idama mahkum ettiklerini varsayalım bundan pek memnun kalırlar. Biz kimseye falan iftira atmıyoruz. Yıllarca bu insanların içinde oldum. 30 sene üniversitede hoca olarak çalıştım. Öyle akademisyenler var bu ülkede, hem de anlı şanlı anayasa hukukçuları. Bunların bile kendi aralarında ki konuşmalarında bazı sözlerini duyduk. O açıdan darbeye samimi olan bir insan darbe konusunda her türlü darbe ve idama karşı çıkar. Ama maalesef darbeleri ayırarak 'benim darbem, senin darben' diyerek 'Menderes asılmışsa iyi darbedir ama Deniz Gezmiş asılmışsa o kötü bir darbedir' diye bakmamak lazım. Yapılan yanlışa toptan karşı çıkarsak samimi olduğunu görürüz. Aksi halde ise samimi olmadıklarını görürüz” dedi.
Adı geçen medya kuruluşunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili daha önce de buna benzer imaların olduğunu belirten Burhan Kuzu, “Bu medyada çıkan yazıları da okudum. Tayyip Bey'le ilgili bu tür imalar çok verildi. Malum en son bir paralel savcı da bunu 'akıbetiniz Menderes gibi olacak' şeklinde gücü yeteceğinden değil ama lafın kendisi bizi rahatsız eder” diye konuştu.
Türkiye'de geçmiş dönemde olan darbelerde hep generallerin adının çıktığını ancak sivil unsurların da görülmesi gerektiğini belirten Kuzu, “Türkiye'de generallerin adı çıkmış ama bilesin ki asıl görünmeyen generaller rütbeleri ceketlerinin, gömleklerinin altında olan sivil generallerdir. Bunları görmek lazım. Adı geçen medya da bunlardan biridir. Üniversiteler de bu konuya bu şekilde bakan bilim adamları var. Maalesef Türkiye ciddi bir zihin devrimini yaşayamadı. Ülkeyi kalkındırsan da zihinsel devrim farklı bir şey” şeklinde konuştu.
