Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Erdoğan'ın son kez katıldığı Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı.
Arınç'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
AK Parti'de istişareler sorasında, Sayın Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu'nun aday gösterileceğini açıkladı.
Davutoğlu'nun seçilmesi hepimiz tarafından takdirle karşılandı.
Sayın Abdullah Gül, 28 Ağustos 2007'de yapılan toplantıda seçilmesine müteakip, sayın Ahmet Necdet Sezer, Çankaya Köşkü'nün kapılarını kapatmış bir devir teslim töreni yapmamıştır. Bu, 7 seneden beri içimizde ukdedir. Seçilen bir Cumhurbaşkanına karşılama ve ant içme töreni yapılmaması demokrasi ve millet iradesi adına ayıplanacak bir şeydir.
Olaydan dolayı üzgünüz. Tabii bütün bunlara rağmen Enerji Bakanlığımız olayla ilgili inceleme yapmaktadır. Ayrıca adli ve idari soruşturmalar başlanmış bulunmaktadır.
Maalesef şuana kadar sadece Serdar Demir isminde bir yurttaşımızın cesedine ulaşıldığını biliyoruz. Diğer 4 kişinin aramasına devam ediyor. Yakınlarına sabır diliyorum. Onların arzu ettiği her şey yapıldığı gibi, teknik imkan olarak da hükümetimiz bütün imkanlarını kullandı.
Ayrıca Irak'taki, Libya'daki son gelişmelerini, çözüm sürecindeki gelişmeleri görüşmüş olduk. Biz de bir bakıma Başbakanımıza veda etmiş olduk ve inşallah yeni kurulan hükümetimizin çok daha başarılı olacağını hükümet ettik.
Çözüm süreci konusunda en son attığımız somut adım, 6 maddelik bir çerçeve kanundu. Ama artık şehit cenazelerinin eskisi kadar olmadığı bir noktadayız. Asayiş olaylarında yüzde yüzlük bir noktada değiliz.
Sayın Başbakanımız Yargıtay Başkanı ile bir görüşme yapacaktı, umarım hala devam ediyordur. Yargıtay'dan bize bir ay önce bir davet gelmişti. Sayın Başbakanımız, "Eğer Barolar Birliği konuşma yapacaksa ben gitmem" şeklinde bir beyanı oldu. Bunun üzerine Yargıtay Başkanı da 1943'ten beri böyle bir teamül oluştuğunu söylemişti. Teamül bir kanun değildir.
Başbakanımızın, Danıştay Başkanının 20 dakika konuştuğu yerde, Barolar Birliği Başkanının 1 saat konuşmasının yakışıksız olduğunu söylediğini biliyoruz.
Sayın seçilmiş Cumhurbaşkanımız 1 Eylül'deki toplantıya katılacak mı, katılmayacak mı, bunu kendisi açıklar.
Bakanlar Kurulumuzun toplantısında böyle bir konu olmadığı için, bunlar başka zeminlerde konuşulabilir.
Sayın Başbakanımızın Başbakanlık görevinin vekaletini Davutoğlu'na verecektir.
Ben üzgün değilim, çok doğru olan yapılıyor. İnşallah vekalet görevi Davutoğlu'na verilecektir.
Muhalefetimizde saplantı içinde olanlar var. Hukuk bilgisinin olduğunu zannetmiyorum. Kılıçdaroğlu'nda birtakım olan huylar kendisine geçti. Bizim Atilla Kart da öyle yapıyor. Her gün mahkemenin kapısını aşındırmaya çalışır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi kanunu prosedürü devam ediyor.
Bugün ayın 25'i. Bu arkadaşların hala "Ayın 15'ini geçti" diye bağırmasının bir faydası var mı? Ama saplantı çok kötü bir şey. Allah kurtarsın onları.
Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bu hükümette bulunduk. Onun gidiyor olmasıyla aslında bizim de ona veda etmemiz lazım. Bu siyasi etik bakımından da doğrudur. Yeni bir başbakan geliyor, yeni bir başbakan hükümetini teşkil edecektir. Mutlaka çalışma arkadaşlarını kendisi seçecektir. Ona da imkan tanımak için bizim bazı düşüncelerimizi ifade etmemiz gerekiyordu. Ben, bana yakışanı yaptım. Her şey yeni başbakanımızın takdirinde mutlaka olacaktır.
Şahsımla ilgili takdiri görevi devralacak yeni başbakanımız takdir eder.
Yeni Başbakanımıza 'Rahat olun, bu sizin tercihiniz' dedik.
Bakanlar Kurulu gündemimizde yoktu ama ben Dışişleri Bakanımızla konuyu ayrıca görüştüm. İzahat bekliyoruz. Bunun üzerine bazı görüşmeler yapıldı. Alman istihbarat yetkilileri bugünlerde bizimle tekrar bir araya gelecekler. Almanya ile iyi ilişkileri olan bir ülkeyi, iddia edildiği şekilde bir dinleme olduysa, bu konuda izahat beklediğimiz en yüksek noktaya iletilmiştir. Bunu zannediyorum ki, çok yakın aşamada kamuoyuyla da paylaşmış olacağız.
