|

Bunların dinle alakaları yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın sözlerine tepki gösterdi: Diyanet’i kaldıracak. Niye? Çünkü bunların dinle işi yok. Kudüs Yahudilerindir diyecek kadar ileri gidiyorlar. Zerre kadar İslam’la alakaları olsa bu ifadeyi kullanmaz. Onların olduğu yerde kan var. Bizim olduğumuz yerde o musluklardan berrak su akar .

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/05/2015 Pazar
Güncelleme: 23:26 - 2/05/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batman ve Diyarbakır'da düzenlenen toplu açılış törenlerinde alanları dolduran coşkulu kalabalıklara seslendi. Batman'da törenin yapılacağı alana gelirken ara sokaklarda çöp ve pislikleri gördüğünü kaydeden Erdoğan, “Her kurum görevini yapmak zorunda” dedi. Erdoğan, özetle şunları söyledi: Birileri çıkmış diyor ki 'Biz gelince Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız'. Hale bak. Diyanet'i kaldıracak. Niye? Çünkü bunların dinle işi yok. Kaldıracağız dedikleri Diyanet, Kürtçe Kur'an mealini yayınladı. 'Kudüs Yahudilerindir' diyecek kadar ileri gidiyorlar. Zerre kadar bunların İslam'la alakası olsa bu ifadeyi kullanamaz. Dağlardaki kamplarda elimize geçen belgeler, bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar. Ülkemizde artık bir Kürt sorunu yoktur. Kürt vatandaşımın sorunu vardır, o sorunlarla da zaten ilgileniyoruz.



KAN DEĞİL BERRAK SU AKAR


Bu sürece tüm vücudumu koydum. Sözlerini tutmayarak bu sürece en çok zararı onlar verdi. Çözüm Süreci, onların sayesinde değil onlara rağmen bugünlere geldi. Örgüte ve güdümündeki partiye kalsa... İşte Van'da bilboardlara bazı afişler asmışlar. Bir musluk, musluktan ne akıyor? Kan akıyor. Şu hale bak. Siz, bununla ne kastediyorsunuz? Kendilerini tanımlıyorlar, çünkü onların olduğu yerde kan var. Bizim olduğumuz yerde o musluklardan kan değil berrak su akar, su. Farkımız bu.



GİTTİKLERİ YOLUN SONU UÇURUM


Bu ülkenin geleceğini ne bölücü örgüte ne paralel örgüte teslim etmeyiz. Şimdi bu iki yapı el ele vermişler, yeni Türkiye'ye giden yolu tahrip etmeye çalışıyorlar. Her ikisi de aynı üst aklın farklı yöntemler kullanan bir taşeronu. Bir de bunların hamiliğine soyunmuş muhalefet var. Fareli köyün kavalcısının arkasına takılmış hepsi de akıbetlerine doğru gidiyorlar. O akıbetin ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? Gittikleri yolun sonu, uçurum. Biz, ikazımızı yapıyoruz. Artık gerisi onlara kalmış.



PİSLİKTEN GEÇİLMİYOR


Çözüm Süreci'ni belirli bir bölge, belirli bir kesimle sınırlandırmak her şeyden önce Kürt kardeşlerime haksızlıktır. Çözüm Süreci'ni, sadece Kürt sorunu parantezinde tutmak isteyenlerin dertleri başka. Onlar, bu mesele üzerinden bir istismar alanı oluşturmak istiyorlar. Çünkü, tüm siyasi ikballerini buna borçlular. Diyorlar ki 'Kürtlerin temsilcisi biziz'. Hadi canım. 'Kürtlerin temsilcisiyiz' diyenleri şu anda arka sokaklarda görüyorum. Pislikten geçilmiyor. Eğer temsilcisiysen buraları temizle. Kürt vatandaşıma hizmetkar ol.



SAĞOLSUN BELEDİYE BAŞKANI GELMEDİ


Ben şimdi buraya geldim. Kendime göre bir plan yaptım. Dedim ki 'Valiliği ziyaret ederim, belediyeyi de ziyaret ederim'. Fakat sağ olsun belediye başkanı havaalanına gelme nezaketini bile göstermedi. Şimdi havaalanına gelme nezaketini göstermeyen bir belediyeyi, bir Cumhurbaşkanı olarak benim ziyaret etmem doğru mu? Dağdan emir aldıkları için bu ülkenin sistemi içerisinde değiller. Bunlar sistemin dışındalar ve nezaket kuralları diye bir şey bunlarda söz konusu değil.



KÜTÜPHANEYİ YIKTILAR


İşçileri kaçırdılar, müteahhitleri tehdit ettiler, mühendisleri kaçırdılar. Son olarak Hakkâri Havalimanı'nın yapımına mani oldular. Bu anlayışa gereken cevabı sizin vermeniz lazım. Okulları, ambulansları, belediyenin ağaçlarını, kütüphaneleri yaktılar yıktılar. Niye buralara yatırım gelmiyor, işadamları neden yatırım yapmıyor? Korkuyor. Bu fabrikaları buraya kurarsam birileri gelip yakıp yıkar mı diye. Bakınız siyasi irade ve devlet Çözüm Süreci'nde üzerine düşenleri yaptı mı? Bölücü örgüt ve güdümündeki parti verdikleri sözü tuttu mu? Örgüt silah bırakacaktı, bıraktı mı?



Nankörlük yapmayın


Erdoğan, Batman'daki konuşması sırasında, kadro talebinde bulunan taşeron işçilere yüksek sesle tezahürat etmeleri nedeniyle tepki gösterdi. Erdoğan, “Arkadaşlar bakınız, şu yaptığınız şeyler çok yanlış. Yani bir yerde çalışıyorsunuz, nankörlük yapmayın. Bir imkan sizlere tanınmış, oralarda çalışıyorsunuz ve Sayın Başbakanımız da özellikle açıklamaları yaptı, bu açıklamaları da takip edeceksiniz. İnşallah seçimden sonra da bunların adımları zaten atılacaktır. Lütfen provoke etmeyin. 20-30 kişi toplanıyorsunuz böyle bir adım atıyorsunuz” dedi.



Samimiyet göstergesi silahların gömülmesi


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır Belediyesi'ni ziyareti programında olmasına rağmen gerçekleşmedi. Erdoğan, bu konuda şunları söyledi: “Yüzde 52 oy ile seçilmişsin. Belediye Başkanı sizi gelip karşılamaz mı? Son anda bunlar Kandil'den talimat almışlar. Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdi, onun için havalimanına gitmeyeceksiniz. Buradan sesleniyorum. Ben her patiye eşit mesafedeyim. Gönlümde bir parti var tabi. Gelmeyince hanımefendi ben de belediyeyi ziyaret etmedim. Bunlar bilinsin ki, istismar edilmesin.Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li, geldi karşıladı. Ben de ziyaret ettim, kendisinden brifing aldım.”



BUNUN HESABINI VERECEKLER


Erdoğan, Van'daki 'kan damlayan musluk' bilboardlarıyla ilgili olarak da şöyle konuştu: “Van'da musluktan kan akan pankartları asanlar bunun hesabını verecek, lamı cimi yok. Sizin musluklarınızdan bugüne kadar kan akabilir, bizim musluklarımızdan pırıl pırıl su akıyor. Artık sıra silahları gömüp üzerine beton dökmeye geldi. Çözüm sürecinin samimiyet göstergesi işte bu adımdır” dedi.



Bizi bölemeyecekler bizi ayıramayacaklar


Cumhuriyet döneminde etle tırnak gibi iç içe geçmiş bu ülkenin her insanının kılık kıyafetinden, etnik kökeninden, inancından dolayı ayrımcılğa maruz kaldığını belirten Erdoğan, “Terör örgütün vahşeti bölge insanını iki ateş arasında bıraktı. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Sizin Kürt oluşunuz, Zaza oluşunuz, Boşnak'ı ile, Gürcü'sü ile, Romanıyla vs… beni hiç biri ilgilendirmiyor. Yaratılan yaratandan ötürü sevdim. Birileri 'Kürtlerin yegana temsilcisi biziz' diyor. Bu yuhlar güzel de bu yuhların demokraside asıl atılması yer belli değil mi?” dedi.



İNANÇLARIMIZLA OYNAMAYA BAŞLADILAR


Erdoğan, “Bunlar adeta bizim inançlarımızla oynamaya başladılar. Beyefendi rahatsız oluyor. 'Cumhurbaşkanı meydanlara kimin parasıyla çıkıyor' diyor. Devletin parasıyla çıkıyorum. Benim hakkım. Yüzde 52 oyla buraya geldim. Sen yüzde 52'yi alsaydın sana da ben saygı duyardım ama sen saygısızlık yapıyorsun. Geçen gün baktık ki ağabeyi de dağlardaymış meğerse” diye konuştu.



BEN DERTLİYİM


Kızlarının imam hatipte, üniversitelerde başörtüsüyle okuyamadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:


“Ben dertliyim. Kızlarım imim hatipte, üniversitelerde başörtüsüyle okuyamadı. Ama şimdi bu dertler kalktı. Biz bunun gereğini yaptık. Bizi bölemeyecekler, ayıramayacaklar. Sizden ricam şu. Aman ha. Et ile tırnak gibi olmalısınız. Hiç ayrım yok. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bizim Rabia'mız da bu.”



#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#hdp
#seçimler
#ak parti
9 yıl önce