Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, çözüm sürecinde herhangi bir oy hesabı yapmadıklarını dile getirdi. Çözüm sürecinin bir günde olmuş bir süreç olmadığını belirten Kurtulmuş, “Türkiye'de 30 yıl kanlı bir süreç yaşandı. 50 bin insan öldü. 1.2 trilyon dolar para terörle mücadele de heba oldu” dedi. “Türkiye bu insanlarını ve parasını kaybetmemiş olsaydı şuan bambaşka Türkiye olacaktı” ifadelerini kullanan Kurtulmuş, AK Parti'nin ortaya bir irade koyduğu vurgulayarak, “Barış süreci olmazsa ne kalkınmadan ne de demokrasiden bahsedebiliriz. Bir elimizde silah, bir elimiz halayda bu sorunu çözemeyiz. Öncelikle silahların susması lazım” dedi.
“Herkesin anadili ana sütü kadar herkese helaldir” diyen Kurtulmuş, 'bu sorunu çözelim de bize seçimde 3-5 oy gelsin' düşüncesinde hiçbir zaman olmadıklarını ve bu sorunu çözme gayretinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Kurtulmuş, “Silahlar toplanıp toprağa gömülünceye kadar bu süreç devam edecektir” ifadelerini kullandı. Türkiye'ye kullandığı anayasa gömleğinin dar geldiğini de vurgulayan Kurtulmuş, “Yeni bir anayasa ihtiyaç var. AK Parti tek başına yapabilecek çoğunlukla gelirse tek başına yapacak. 400 vekille meclise girersek bile parlamentoda bulunan partilerin görüşlerini önemseriz” diye konuştu.
Kurtulmuş, seçim beyannamesi konusunda, “Eğer halk bizi iktidar yaparsa bu seçim beyannamesi ekseninde politikalar uygulayacağız. AK Parti elinde tuttuğu kırmızı seçim beyannamesi, kitabi bir felsefedir” dedi. “Kitapçığın insan onuru ile başlaması aslında bir dönüşümün başladığının işaretidir” diyen Kurtulmuş, “Türkiye'de en büyük zihniyet değişikliğini devlet yaşıyor. Asıl olan insandır. Devleti ön plana aldığınız zaman, insanı ikinci ya da üçüncü plana attığınızda sistem çöker. Bunun örneklerini geçmişte gördük” diye konuştu.
Halkın her zaman mücadele verdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Millet sonunda egemen olmaya başladı. Ama sistem değişikliği içinde hızlı ilerliyoruz. Hiç hız kesmeden yolumuza devam etmemiz lazım. Bunun merkezine de insanı koymamız lazım. Devlet millet bütünleşmesi ancak insanı merkeze alan bir yönetim anlayışı ile olur. Bunu sağlamaya çalışıyor” diye konuştu.
