|

Erdoğan: Artık tek bir saniyemiz yok!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış töreninde ilk kez cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşma yaptı. Erdoğan'ın konuşması sırasında promter kullanması ise TBMM tarihinde bir ilk oldu. Önceki yıllarda hiçbir cumhurbaşkanı promter kullanmazken, sadece 2009 yılında TBMM'de konuşan ABD Başkanı Obama promter kullanmıştı.

YENİSAFAK.COM.TR
00:00 - 1/10/2014 Çarşamba
Güncelleme: 15:11 - 1/10/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Erdoğan: Artık tek bir saniyemiz yok!
Erdoğan: Artık tek bir saniyemiz yok!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'nin 24. Dönem, 5. Yasama Yılı'nın açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulu'nda cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez hitap etti.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Tüm siyasi partilerine yeni yılda başarılar diliyorum. Meclis son derece özverili bir performans sergiledi. Bu yeni yasama yılına başlarken her birine teşekkür ediyorum. Sayın başkan, değerli milletvekilleri bu kürse halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak hitap etmekten gurur duyuyorum. TBMM'ne cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi imkanını getiren anayasa değişikliğini sağladığı için teşekkür ediyorum. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve seçilmiş bir hükümet uyumla Türkiye için hizmet üretmeye devam edecektir. 30 Mart ve 10 Ağustos seçimleri milletin demokratik olgunluğuyla tecelli etmiş. Sandık her meselenin çözüm yeridir. TBMM'ni şekillendirecek yegane vasıta sandıktır. TBMM'ne ikamet çizmek için sandık dışındaki her yöntem gayrimeşrudur. Çok partili siyasi tarihimize bakıldığı zaman gayret eden kendisini millete anlatabilen her siyasi partinin sandıktan çıktığı ve Meclis'te temsil edildiği görülecektir. Millet iyi ile kötüyü birbirinden ayırabilecek en güçlü hakemdir.

"MİLLİ İRADEYE SAYGISIZLIKTIR"

Siyaset en az bu aziz millet kadar cesur olmalıdır. Sorunlara Meclis'in dışında çözüm aramak milli iradeye karşı saygısızlıktır. Yine hiç şüphesiz yapılan protestolar demokrasinin olmazsa olmasıdır ama siyaseti yok sayamazlar. Milli iradenin üzerinde göremezler, siyaset sokaklarda hakimiyet kurmak isteyenlere karşı çıkar.

"POLİSE TAŞ ATAN.."

Siyaseti tehdit eden terör eylemleri karşısında önce siyasetçinin cesur durması gerekir. Elinde silahla cinayet işleyen şebekeleri öven siyaset anlayışı olmaz. Çocukların ellerine taşlayan siyaset anlayışı acizlerin anlayışıdır.

Vandallığı teşvik eden, eylemcilerin önünde polise taş atan siyaset anlayışı da aslında kendisini inkar eden bir siyaset anlayışıdır. Türkiye bütün eski korkularının üzerine cesaretle gitmiş ve yasakları cesaretle kaldırmış bu sayede ekonomisini büyütmüştür. Özellikle son 12 yıl içerisinde kaldırılan her yasak toplumda huzura zemin hazırlamıştır. Cesaretle üzerine gidilen her hassas mesela kardeşliği pekiştirmiştir.

"BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİ ÖZGÜRLÜKTÜR"

10 yıllardır manasızca sürdürüle başörtüsü yasağının kaldırılması toplumun normalleşmesini sağlamıştır. Başörtüsünün serbest bırakılması özgürlüklerin önünü açmıştır. Türkiye'de basın özgürlüğü hiç bu kadar iyi olmamıştır. Medyanın ve internetin başkalarının özgürlük alanlarını daraltacak şekilde istismar edilmesi tepkisiz kalınacak bir durum değildir. İsrail'in son Gazze saldırısında 16 gazeteci hayatını kaybetmiş, bazı medya mensupları cezalandırılmıştır. Bu durum dünyadan tepki almazsak Türkiye'nin haksız eleştiriler alması üzerinde düşünülecek bir durumdur. Her türlü özgürlük milletimizle buluşturulmalıdır. Çözüm süreci demokrasi açısından hayati önem taşındığı vurgulamak isterim.

Türkiye'de barışı tesis edecek, ekonomiyi uçuşa geçirecek bu süreci istemeyenler de var. Bunlara karşı duyarlı olmaya devam edeceğiz. Çözüm sürecini sabote etmeye yönelik girişimler o kişilerin kendisini rahatsız edecektir. Bu sabotajların dimdik karşısında duracağız.

"PARALEL YAPIYA GÖZ YUMMAYACAĞIZ"

Paralel yapı kamu gücünü kullanarak siyaseti şekillendirme arzusundadır. Siyaset bu girişime taviz veremez. Devlet içindeki paralel yapı siyaseten mahkum olmuştur. Yapılan son iki seçim paralel yapının tasfiyesidir.

Herkes bilmelidir ki ilkesi, kuralı, ahlaklı olmayan bir yapı kimseye fayda sağlamaz. Güvenlik kurumlarının ve yargının demokratik meşrutiyet altında yeniden yapılandırılmalıdır. Özellikle yargı içinde bir çetenin güç kazanmasına asla göz yumulmayacaktır. İnanıyorum ki önce yargı mensupları ülke çıkarlarına sahip çıkacaktır.

TBMM Paralel yapının tehdit ve şantajlarını boşa çıkaracaktır. 24. dönemde yeni bir anayasanın yapılanması için yoğun bir çaba sarf ettik. Meclis'teki tüm partiler ön yargılardan kurtularak yeni anayasayı yazabilmelidir.

"SESSİZ KALMAYACAĞIZ"

Bölgemizde ve dünyada yaşanan insanlık dramı için sessiz kalmayacağız. Ses çıkaramamak kendi varlığımızın inkarıdır. Büyük devlet risklerden kaçan devlet değil, sınırlarının ötesine gönlünü açan devlettir. Türkiye barış ve mücadele için çabalayan bir devlettir. Türkiye 2013 yılında milli gelire oranla insani yardımlarda dünya birincisidir. Türkiye artık alan el değil veren el olmuştur. Türkiye kendi tankını, haberleşme uydularını, roketatarlarını üretir konuma gelmiştir. Türkiye kriz bölgelerinden başarıyla çıkabilen bir ülkedir.

Değerli milletvekilleri Avrupa'nın tamamının Suriye'den kabul ettiği mülteci sayısı 130 bindir. Türkiye'nin kabul ettiği sayı 1 milyonu geçmiştir. 4 buçuk milyar dolar bu kardeşlerimiz için harcanmıştır. Irak ve Suriye'den gelenlerin etnik kökenlerini sorgulayan değil, onları doyuran giyindiren bir Türkiye var. İnsana sadece can olarak bakan herkese el uzatan bir Türkiye var.

MECLİS'E GELEN TEZKERELER...

BM Güvenlik Konseyi'nin reforme edilmesi ertelenemez bir ihtiyaçtır. Türkiye tezlerini savunmaya devam edecektir. Terör örgütlerine karşı etkili bir tavır sergilemeye devam edeceğiz. Merhum Özal, "Körfez bunalımında kararsız bir tutum sergilemememiz düşünülemez, bu duru tesirli bir ülke olma imkanını kaybederiz" demişti. Uyarı ve arzularının ne kadar yerinde olduğunu vefatından sonra tüm Türkiye anladı.

Bölgemizde yeni ve büyük krizler yaşanırken, bu krizler, Müslüman kardeşlerimizi, Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimizi, sınırlarımızın bu tarafını ve akrabalarımızın olduğu diğer tarafını ilgilendirirken, kayıtsız kalmamız, çekingen kalmamız, mütereddit olmamız düşünülemez. TBMM'nin gündemine gelmesi beklenen tezkerelerin de bu anlayış doğrultusunda değerlendirileceğine inanıyorum

"TEK BİR SANİYEMİZ YOK"

2023 hedefimiz olan 500 milyar dolar ihracat asla hayal değildir. Bugün açıklanan ihracat rakamlarıyla tarihin en yüksek seviyesine ulaştığı görüldü. Türkiye ekonomisini büyüme yolundan hiçbir şey alıkoyamaz. İnşallah hükümetimiz meclisimiz bir arada çalışarak hedefleri tutturacaklardır. Gerilime ve kutuplaşmaya sarf edecek artık tek bir saniyemiz yok. Türkiye iç çekişmeler nedeniyle on yıllar boyunca enerjisini heba etmiştir. Sunni diyerek Kürt, Türk, Arap, Ermeni, Süryani ve diğerini ayrıştırarak bunların üzerinden Türkiye enerjisini başka şeylere yoğunlaştırmak zorunda kalmıştır. Bölgemizin değişim yaşadığı dönemde Türkiye kendi özgür politikalarıyla kazançlı çıkacaktır.

Yeni yasama yılının hayırlı olmasını diliyorum.


9 yıl önce