|

Erdoğan: Cevabını halk verecek

Başbakan Erdoğan, "Öncelikle olimpiyatların Tokyo tarafından kazanılmasını sevinçle karşılayan çevreler sorunun cevabını halk vakti ve zamanı gelince verecektir. Böyle bir şeye sevinilmez. " dedi.

Cihan
00:00 - 8/09/2013 Pazar
Güncelleme: 18:27 - 8/09/2013 Pazar
Yeni Şafak
Erdoğan: Cevabını halk verecek
Erdoğan: Cevabını halk verecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'ye olası müdale konusunda hedefi barış olan koalisyonların içerisinde yer alacaklarını belirterek, "Hedefi barış olan bir sürece Türkiye en ideal katkısını nasıl verecekse veya verebilecekse biz o gayretin içerisinde oluruz" dedi.

Arjantin'den dönen Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, "Olimpiyatları Tokyo'nun almasına Türkiye'de sevinenler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Olimpiyatları İstanbul'un kaybetmesini sevinçle karşılayan çevreler sorusuna isterseniz ben cevap vermeyeyim, onun cevabını halkım en güzel şekilde vakti, zamanı geldiğinde verecektir. Böyle bir şeye sevinilmez. Çünkü Türkiye burada son ikiye kalmıştır ve bizim kaybedişimize üzülen oradaki bütün komite üyelerini de gördük. Kaldı ki Türkiye 5. kez böyle bir yarışa girmiştir. Türkiye'nin böyle bir olimpiyat düzenleme ev sahipliğini alamayışını kendileri için önemli görenler veya önemseyenlerin neden dolayı önemsediği bellidir. Onlar bunu önemserken Türkiye bu arada bir çok uluslararası spor organizasyonlarına ev sahipliğini de yapmıştır."

Türkiye'nin, Akdeniz Oyunları'ndan, Erzurum'daki kış oyunlarına kadar birçok uluslararası organizasyona ev sahipliği yaptığını hatırlatan Erdoğan, "İzmir'deki Üniversitelerarası Oyunlar. İzmir'in o zaman ki belediyesi bunu başaramamıştır ki bu belediye malum o zaman şu andaki anamuhalefetin belediyesiydi, onlar başaramadığı için biz hükümet olarak duruma el koymak durumunda kalmıştık. Böylece İzmir'deki Üniversitelerarası Oyunlar da bizler prestij kaybına giderken bunu kurtaran olduk" diye konuştu.

Erdoğan, bundan sonra ağırlıklı olarak sporcuların yetişmesine zaman ayıracaklarını belirterek, sporcuların uluslararası anlamda çok daha güçlü şekilde geleceği yakalaması noktasında adımları atacaklarını dile getirdi.

-"Hedefi barış olan bir koalisyondur"-

Başbakan Erdoğan, G20 Zirvesi'nde Mısır'ın gündeme gelip gelmediğinin sorulmasına karşılık zirvede ağırlıklı olarak Suriye konusunun öne çıktığını, kimyasal silahlar meselesinin bu ülkenin gündeme gelmesine özellikle vesile olduğunu ifade etti.

Çalışma yemeğinin de tamamıyla Suriye ile ilgili olduğunu anlatan Erdoğan, ekonomik alanlarla ilgili konuları söz konusu yemeğin dışında yürüttüklerini aktararak, şöyle devam etti:

"Suriye konuşulurken Mısır'a hiç değinilmedi diyemeyiz. Mısır da kısmen de olsa gündeme geldi ama ağırlıklı gündem Suriye idi. Çünkü kolay değil, yüz bini aşkın insan öldürülmüş, hala ölüm devam ediyor. Kimyasal silahlar, göçler. Ama herkesin söylediği şey şu, 'Türkiye gelenlere karşı ev sahipliği yapıyor, bu nedenle Türkiye'nin yükü ağır' bunlar söyleniyor. Biz de şunu söyledik, mesele şu anda ne kadar para toplanacak, ne olacak o değil, mesele kanın ve ölümün durması. Bu konuda ne yapabiliriz? Bunun için atılması gereken adım nedir? Bu adım neyse bu adımı atalım. İşte biz bu adımın atılmasındaki oluşacak koalisyonların içerisinde varız. Hedefi barış olan bir koalisyondur. Bunu hangi yolla gerçekleştirirseniz gerçekleştirin, olay budur."

-"Rusya'yı işin dışında tutmayalım"-

Bir gazetecinin Suriye'ye yönelik olası müdahaleye ilişkin "Rusya'nın ikna olmadığının görüldüğünü" belirterek, bundan sonraki yol haritasını sorması ve "Türkiye muharip güç olarak mı yoksa hava sahasını açarak mı nasıl yer alacak bu koalisyonunu içinde?" diye sorması üzerine Başbakan Erdoğan, "Şu anda Rusya'yı işin dışında tutmayalım. Rusya ile de bu konuda ilişkilerimiz bütün hassasiyetini koruyarak devam ediyor" ifadesini kullandıdiye konuştu.

Rusya'nın Petersburg kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile de görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Yayımlanan bir tebliğ oldu. Bu tebliğin altında imzalar var. Bütün bunlara baktığımız zaman hassasiyet artıyor. Özellikle AB o ana kadar göstermediği hassasiyetini mesela bu toplantıda gösterdi. AB bu konudaki desteğini ortaya açık ve net koymuş oldu. Şu anda da yine süre ne olur, ne kadar zamanda olur. Burada muharip bir güç olarak mı yoksa burada özellikle lojistik destek sağlamak üzere bir güç temini için mi olur bütün bunları tabii şartlar belirler. Şu anda bunun verilmiş bir kararı yoktur. Eğer bunu 'şöyle veya böyle olur' gibi bir yaklaşım içinde takdim edersek Suriye'deki yüz binlerce insanın ölümüne biz sadece çanak tutmuş oluruz. Hedefi barış olan bir sürece Türkiye en ideal katkısını nasıl verecekse veya verebilecekse biz o gayretin içerisinde oluruz."

- Dopingle mücadele

Başka bir gazetecinin Arjantin'de 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın ev sahipliği yapma hakkının verildiği toplantıda "Türkiye'ye yöneltilen soruların başında doping konusunun geldiğini" belirterek, bu konuda yeni kararlar alınıp alınmayacağını sorması üzerine Erdoğan, sorunun Türkiye'ye yönelik olmadığını vurguladı. Doping konusundaki yaklaşımlarının, düşüncelerinin sorulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim de bu soruya verdiğimiz cevap, 'biz dopinge karşı sıfır tolerans' dedik ve buna yönelik düzenlemelerimizi başlattık. Bu konuyla ilgili de asla affımız yoktur. Kim böyle bir şeye tevessül ederse bir defa onun spor hayatı ülkemizde biter. Bu konudaki kararlılığımızı çok açık net ortaya koyduk ve buna yönelik aslında kurumsallaşmayı da gündemimize aldık ve bunun da adımlarını attık, atıyoruz."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Haçlı seferleri öyle 9 asır geçmişte değil. Unutmayın Çanakkale de bir Haçlı Seferi'dir. Bizim yanımızda kimlerin olduğu bellidir. O zaman Suriye'den bizim yanımızda olanlar vardı, Mısır'dan bizim yanımızda olanlar var, Balkanlar'dan, Bosna'dan, Kosova'dan bizim yanımızda olanlar vardı. İşte o günler bizim yanımıza hangi duygular içerisinde geldilerse, hangi duygular içerisinde Mehmedimiz ile beraber Çanakkale'yi savundularsa, işte biz de şu anda aynı duygular içerisinde Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmayı kendimiz için görev telakki ediyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Arjantin ziyaretinin ardından, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, ilk olarak St. Petersburg'da 5-6 Eylül tarihlerinde yapılan G20 liderler zirvesine katılmak için Rusya'ya, bu ülkeden de 2020 Olimpiyatları'nın yapılacağı kentin açıklandığı tören için Arjantin'e geçtiğini anımsatarak, ziyaretin Rusya bölümünde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, Arjantin bölümünde ise Babacan ve Şimşek'in yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın kendisine eşlik ettiğini söyledi.

Bu ziyaretler sırasında birçok temaslarda bulunduklarını ve yararlı ikili görüşmelerinin olduğunu belirten Erdoğan, Petersburg'da Singapur, İngiltere, Etiyopya ve Almanya başbakanları, Meksika, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Fransa'nın cumhurbaşkanları, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Rusya, Çin ve ABD devlet başkanları ile bir araya geldiğini aktardı.

Görüşmelerinde, özellikle Suriye meselesinin önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu meseleyle ilgili olarak Şam rejiminin, Suriye halkına yönelik katliamına daha fazla seyirci kalınamayacağını görüştüğümüz liderlere bizim de aktarma fırsatımız oldu. Tabii burada özellikle üzerinde durduğumuz ve üzerinde durulan konu gerek kimyasal silahlar meselesi ki 21 Ağustos, kimyasal kullanılması ve bu silahların kullanılmasından 400 kadar çocuğun orada öldürülmüş olması bir tarafa konulacak konu değildir. Kim baba ise kim anne ise kimin çocukları varsa onların o sararmış bedenlerini herhalde yok farz etmesi mümkün değildir. Ama annelik ve babalık şefkatini, bunu bilmeyen, veya annelik ve babalık duygusu nedir bunu bilmeyen, bu tür şeylere kördür, bu tür tablolara sağırdır. Nitekim şu anda da eğer dünyada bazı siyasiler gerek ülkemizde gerekse dünya genelinde, bazı liderler hala bu tabloya maalesef kör ve sağır kalabiliyorsa işte bu, bir nasip meselesidir."

-"Hedef saptırmalar var"

Suriye konusunda gelinen noktada, özellikle kimyasal sillah kullanımını herkesin artık kabul ettiğine dikkati çeken Erdoğan, "Kimler tarafından yapıldığı noktasında ise hedef saptırmalar var. Bu konuda bizim kanatimiz nettir, kesindir. Kasorn dağlarından bunlar füzeler kullanılarak atıldığı çok açık, net ortadadır. Bunlar belgelerle ortadadır. Nitekim BM'nin göndermiş olduğu misyon temsilcileri, oralarda zaten tespitlerini yaptılar. Öyle zannediyorum ki çok kısa bir zaman içerisinde de BM Genel Sekreterinin ifade ettiği şekilde bunlar da neticelenecek. Laboratuvar testleri ortaya çıktıktan sonra açıklamalar yapılacaktır" diye konuştu.

Suriye konusundaki teşhislerini paylaşan Erdoğan, şöyle dedi:

"Tabii ikinci bir tespit, teşhis noktasında söylüyorum, o da bana göre kimyasal silahlardan daha feci bir şey, 106 bin-107 bin, şu anda belki bu rakam daha da ileri gitti insan öldü. Bu insanlar, önceleri çok az sayıda, keskin nişancılar tarafından öldürülmüştü, daha sonra tanklarla ve toplarla öldürüldü. Daha sonra muhalefetle baş etmekte zora düşen rejim, bu defa helikopterle bombardıman etmeye başladı, bu da olmayınca uçaklarla bombardıman etmeye başladı. Rakam biz buradan hareket ettiğimzde 106 bindi. Şimdi kimyasal silahlara bin 700 kişi öldürüldü. Öbür taraftan 106-107 bin kişi öldürülüyor. Bunlar 910 kilometre sınırımız olan Suriye'de oluyor. Bunlara karşı bazıları çıkıp bize sessiz kalmayı veya bize burada kalkıp da 'her türlü koalisyonda yer alırız' gibi ifadeler kullanmayı yeren, bu konuda serzenişte bulunanların, işte bu tablolar karşısında babalık, dugyularını veya bu konuda annelik duygularının nedenli bir kenarda olduğunu açıkça ortaya koyuyor. "

-"Unutmayın Çanakkale de bir Haçlı Seferi'dir"

Başbakan Erdoğan, Suriye'de şu anda 7 milyon kişinin adeta göçmen ve sığınmacı durumunda olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunları görmeyen göz için biz ne diyeceğiz? Bunları değerlendirmeyen bir siyasi için ne biz diyeceğiz? Bunu ben özellikle milletimin anlayışına bırakıyorum. Çünkü tarihte benzer şeyleri bizim de yaşadığımızı kimse unutmasın. Kimse kalkıp Haçlı seferleri şöyle böyleydi bi daha bunları söylemesin. Haçlı seferleri öyle 9 asır geçmişte değil. Unutmayın Çanakkale de bir Haçlı Seferi'dir. Bizim yanımızda kimlerin olduğu bellidir. O zaman Suriye'den bizim yanımızda olanlar vardı, Mısır'dan bizim yanımızda olanlar var, Balkanlar'dan, Bosna'dan, Kosova'dan bizim yanımızda olanlar vardı. İşte o günler bizim yanımıza hangi duygular içerisinde geldilerse, hangi duygular içerisinde Mehmedimiz ile beraber Çanakkale'yi savundularsa, işte biz de şu anda aynı duygular içerisinde, Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmayı kendimiz için görev telakki ediyoruz, Mısırlı kardeşlerimiz için aynı şekilde onların yanında olmayı görev telakki ediyoruz."

Rusya'daki temaslarının ardından, 16 saatlik uzun bir seyahatin ardından Arjantin'e geçtiklerini anımsatan Erdoğan, kendisine pilotların aktardığına göre, daha önce THY'nin böyle uzun süreli bir seyahatinin olmadığını ifade etti.

Buenos Aires'te toplantının düzenlendiği gün yoğun kulis faaliyeti yaptıklarını, bunu yanı sıra çeşitli görüşmelerde bulunduklarını dile getiren Erdoğan, Arjantin'de ayrıca Katar Emiri ile bir araya geldiğini, Katar-Türkiye ilişkilerini tekrar gözden geçirme fırsatı bulduklarını vurguladı.

-"Elemelerde ilk kez böyle bir başarı sergiledi"

Arjantin'de olimpiyatlara ev sahipliği yapabilmek için tüm ekibiyle en iyi şekilde çalıştıklarına değinen Erdoğan, "Elemelerde ilk kez böyle bir başarı sergilendi. Elbette bununla yetinmeyecek ve çalışmalarımızı bundan sonra da sürdüreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Komitenin, tercihini Tokyo'dan yana kullandığını hatırlatan Erdoğan, "Tabii ki 2020 Olimpiyatları İstanbul'da yapılsaydı, Türkiye de İstanbul da geniş coğrafyamız da bundan çok şeyler inanıyorum ki kazanacaktı ve çevre buna göre olumlu şekilde etkilenecekti. Böyle bir durumda, 2020 Olimpiyatlarından İstanbul'dan ve Türkiye'den ziyade olimpiyat ruhu, spor ruhu, barış, dostluk, kardeşlik ruhu kazanacaktı" dedi.

"Olimpiyatların ilk kez halkı Müslüman olan bir ülkede yapılması durumunda barışa susayan bölgemizde medeniyetlerin buluşmasına farklı umut vermek pekala mümkün olabilirdi" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama görünen o ki İstanbul'un bu potansiyeli yeteri kadar dikkate alınmamış ya da alınamamış, netice itibarıyla da ev sahipliği konusundaki yarışta ipi göğüsleyen şehir Tokyo olmuştur. Bu işi yaygınlaştırmak noktasında, Tokyo bir olimpiyatlara ev sahipliği yaptı. Diğer taraftan geçmişte maalesef yine buna benzer Londra, Atina ki bunların içerisinde üçüncü kez bunu yapma durumunda olan ülkeler oldu. Türkiye'nin olması hakikaten çok çok farklı bir tabloyu ortaya koyacaktı. Bu ,bizim geleceğe umutla bakmamıza engel teşkil etmeyecektir. Tam tersine bu, bizim için önemli bir tecrübe olmuştur. Önümüzdeki süreçte spora, sporcuya yaptığımız yatırımları aralıksız şekilde sürdürmeye mutlaka özen göstereceğiz. Çünkü bizler spora yaptığımız yatırımı sadece bir tek organizasyonun gerçekleşmesi adına değil bizatihi geleceğimiz adına, gençlerimiz adına yapılmış yatırım olarak değerlendiriyoruz. İstanbul'un, spor ve ulaşım alt yapısını geliştirmeyi, güçlendirmeyi bir defa kendimiz için ilke kabul ediyoruz."


11 yıl önce