Fırat ile Sancar'ın aday adaylık başvurularını, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ aldı.
Başvurusunun ardından açıklama yapan Fırat, Türkiye'nin içinde bulunduğu kritik durum nedeniyle mecburiyetten yeniden siyasete dönme kararı aldığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevinden 2008 yılında istifa ettikten sonra siyaseti bırakmayı düşündüğünü ancak 2011 seçimlerine kadar beklediğini belirten Fırat, 2011 seçimlerinden sonraki gelişmelerin kendisini kaygılandırdığını ifade etti.
Fırat, gidişatın düzeltilebileceği umuduyla Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine kadar AK Parti'de kaldığını ve fazla tepki göstermediğini anlattı.
Barış sürecinin mutlaka korunması gerektiğini de dile getiren Fırat, şu görüşleri savundu:
"Türkiye, bu meseleyi ve buna benzer diğer meseleleri, mesela Alevi sorununu, askıya almak, ötelemek hakkına ve zamanına sahip değildir. Bu süreci mutlak suretle korumak mecburiyetindeyiz. Bu söylediğim nedenlerle bir tercih yapmak durumunda kaldığımda Meclis'teki mevcut siyasi partilerin, Anamuhalefet Partisi, MHP dahil olmak üzere, bu gidişatı durdurma imkanına sahip olmadığını gördüm. Ancak HDP'nin barajı aşarak Meclis'te yer alması halinde Cumhurbaşkanı tarafından bir siyasi parti lideri gibi 400 milletvekili talebinin önüne geçilebileceğini ve bu gidişata bir şekilde dur denilebileceği kanısıyla HDP'ye katıldım ve hiç arzu etmememe rağmen mecburiyetten milletvekilliği adaylığına müracaat etmiş bulunuyorum."
Mersin'den aday olmayı talep ettiğini ancak karar mercisinin partinin yetkili organları olduğunu belirten Fırat, bir soru üzerine özgürlükçü ve demokrat bir insan olduğunu, özgür düşüncesine ve demokrasiye olan inancına aykırı bir baskı görürse yine hiçbir şekilde tereddüt etmeden HDP'den de ayrılabileceğini söyledi.
Fırat, "Çözüm sürecine inanıyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken "İnanmak istiyorum, inanmazsak olmaz" dedi.
"HDP'ye katılmanızla ilgili Abdullah Öcalan ve Kandil, görüş bildirdi mi?" sorusu üzerine Fırat, "Abdullah Öcalan'la görüşme imkanım yok. Biliyorsunuz, İmralı'da. Benim de İmralı'ya gitme gibi şeyim yok. Telekomünikasyon imkanı da yok. 'Evet veya hayır, Abdullah Öcalan böyle düşünüyor' deme gibi bir lüksüm yok. Sayın Eş Başkanla görüşmemiz oldu" dedi.
Seçim barajına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Fırat, "Bana göre HDP'nin baraj sorunu yok. Bana göre yüzde 15'in neresinde olacak, altında mı, üstünde mi olacak? Bu sorun Kürt sorunu ya da belli kitlenin sorunu değil. Bu sorun, Türkiye'nin geleceğinin sorunu" diye konuştu.
Seçim sonucunda iki partinin barajı geçmesinin, HDP ile MHP'nin barajın altında kalmasının hedeflendiğini iddia eden Fırat, "Ancak onunla 400 bulunabilir. 'Allah, bir partiye de 400'ü nasip etmesin' diye dua etmekte fayda var" dedi.
Prof. Dr. Mithat Sancar da 7 Haziran'da yapılacak seçimlerin hayatı önem taşıdığını belirterek "HDP'nin barajı aşma konusunda bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum, tahminlerin ötesinde oy alacağını düşünüyorum" dedi.
Demirtaş'ın kendisine adaylık teklifi ilettiğini ifade eden Sancar, "Böyle bir çağrıya 'Hayır' deme hakkımın olmadığına karar verdim. HDP'nin hem seçimler öncesinde hem seçim için hem seçim sonrasında oynayacağı rolde bana düşen sorumluluğu yerine getirmek amacıyla görev bilinciyle adaylık başvurumu yaptım" diye konuştu.
