HDP Grup Başkan Vekili ve İstanbul 3'üncü Bölge milletvekili adayı Pervin Buldan, hükümetin Kobani ve Roboski'deki tutumunu unutmadıklarını, seçimden sonra olası bir koalisyonda AK Parti ile hükümette yer almayacaklarını, dışarıdan da destek vermeyeceklerini söyledi.
Buldan, "Bir koltuk uğruna değerlerimizi satacak bir parti değiliz” dedi. Buldan, barajı aşamamaları halinde politikayı dışarıdan sürdüreceğini ancak, halkın ortaya koyacağı demokratik mücadele ile hükümeti erken seçime zorlayacağını savundu. Buldan, 30 Mayıs'ta Kazlıçeşme'de yapmayı planladıkları miting için İstanbul Valiliği ile yeniden görüşme yapılacağını, saat konusunda değişiklik olabileceğini söyledi.
Pervin Buldan, 'Çözüm süreci'nin Türkiye açısından hayati öneme sahip olduğu halde 2.5 yıldan bu yana yapılan 35 görüşmede 'Diyalog' aşamasından öteye gidilemediğini söyledi. Buldan, süreçte Abdullah Öcalan, Kandil ve devlet yetkililerinin görüşlerinin bulunduğunu, bu toplantıların ardından gerekli mekanizmaların oluşturulamadığını ifade ederken, şöyle dedi:
"Dolmabahçe'de açıklanan; Öcalan, hükümet ve kandil'in mutabakata vardığı 10 maddeydi. Bunların İmralı'da görüşmeye açılması gerekiyordu. Cumhurbaşkanı, hükümet ve çözüm kurulu sürekli 'Kürt tarafı adım atmıyor' söylemlerine girdiler. PKK'nın bir an önce silah bırakması çağrıları yapıldı. Kandil ve Öcalan; müzakereye geçilmeden bunun yapılmayacağını belirtiyor. Bunlar görüşmelerde, tutanaklarda var. Tutanaklar başbakan, cumhurbaşkanı ve çözüm kurulu tarafından okunuyor. AKP gündeminde sadece HDP'yi nasıl barajın altında tutabiliriz ve Selahatti Demirtaş'ı kamuoyu önünde nasıl küçültebiliriz var."
Pervin Buldan, İmralı görüşmelere katılan, görüşleri Kandil'e götüren isimlerden biri olduğunu hatırlatırken sürecin tamamen şeffaf olması gerektiğini, Abdullah Öcalan'ın bu süreçte 'İrade sahibi' olduğunu ayağa kalkması halinde bir adım öteye gidilemeyeceğini söyledi. Buldan, görüşmeler sürerken seçim tarihinin yaklaşmasıyla Öcalan'a bakış konusunda zaman zaman taktiksel yaklaşımlar gösterildiğini öne sürdü.
HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, iddiaların aksine Abdullah Öcalan'ın seçime bağımsız girilmemesini istediğini, CHP'nin ana muhalefet partisi rolünü oynayamadığı, HDP'nin temsil ettiği kesimlerle birlikte sol harekete öncülük edebileceği değerlendirmesini yaptığını anlattı. Geçmişte AK Parti'ye oy veren Kürtler açısından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kobani yaklaşımı, 'Kürt sorunu yoktur' sözlerinin kırılma noktasını oluşturduğunu öne süren Buldan, aday profiline bakıldığında 2 yıllık HDP'nin iddia edilenin aksine 'Kürt Partisi' olmadığının görülebileceğini söyledi.
Pervin Buldan, seçim çalışması sırasında sık sık AK Parti ile seçim sonrası bir araya gelebileceklerine dair iddialar ortaya atıldığını ifade ederken, “Bunu engelleyecek birçok nokta var. Hükümetin Kobani konusundaki politikası; Roboski meselesi bunlar arasında. Roboski'de uçakların Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde verdiği talimat ile uçtuğunu bomba yağdırıldığı, 34 insanın bombalarla öldürüldüğü gerçekliğini bir kenara bırakıp AKP bir koltuk uğruna bu değerleri satacak bir parti değiliz” dedi.
Buldan, çözüm sürecinin devlet ile İmralı arasında geliştirildiğini, iktidarda AK Parti yerine başka bir parti olması durumunda süreci götürmek zorunda kalacaklarını vurgularken, “Hükümet, yasaları, düzenlemeleri çıkarma yetkisine sahiptir. AKP ile koalisyon yapmamız söz konusu değildir. Seçilmiş iradelerin ellerine kelepçe vurulduğu, benim ayağımdan vurulduğun dönemleri yaşadık. AKP dönemindeki zulümden bölgede her evde bir acı yaşanmıştır. Bizim için dışarıdan destek de aynıdır. Artık bu soru kafalardan atılmalı” diye ekledi.
HDP'li Pervin Buldan bir soru üzerine 30 Mayıs'ta İstanbul'da yapmak istedikleri Kazlıçeşme mitingi ile dün İstanbul Valisi ile sabah görüşme yaptığını anlatırken, “Bölgede birbirine yakın 2 alan var; Yenikapı ve Kazlıçeşme. İki alan da birbirine yakın olduğu için bize izin veremeyeceklerini söylediler. Biraz tartıştık doğrusu. İl Başkanımız ile görüştüm. Tekrar bir araya gelecekler. Belki saatte bir oynama olabilir. Ama aslında bu bir siyasi karardır. 30 Mayıs mitingimiz çok önceden duyuruldu. Cumhurbaşkanı'nın da katılacak miting 29'unda yapılacaktı. HDP'nin 30 Mayıs'ta miting kararı alması ile birlikte tarih değiştirdiler. Seçim kampanyamız başkanın mitinglerine dayalı. Mitingimizi öne veya sonraya alamayız. Üstelik AKP'nin yapmak istediği, cumhurbaşkanının da katılacağı seçim mitingi değildir” dedi.
Buldan, bir soru üzerine HDP'nin barajı aşması durumunda Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın uzun süre görevini sürdüreceğine inandığını belirtti. Pervin Buldan, kullandığı 'Audi' marka otomobilin TBMM tarafından grup başkan vekili olması nedeniyle tahsis edildiğini ifade etti. Buldan, AK Parti'de 5, CHP'de 3, MHP'nin de kendileri gibi aynı marka ve modelde 2 otomobilin tahsis edildiğini, seçim yasası uyarınca 7 Haziran'a 10 gün kaldığı için bunları bugün iade edeceklerini vurguladı.
Pervin Buldan, HDP'nin barajı aşamaması durumunda B veya C planlar olmadığını, yüzde 10'un üzerinde oy alacağı moral ve motivasyonu ile çalıştıklarını bildirirken şunları ekledi:
“Barajı aşmamamız yeni kriz anlamına gelecektir. Örneğin Hakkari'de 3 milletvekili çıkarır. Seçmenin yüzde 90'ı HDP'ye oy verir. Bu dönem yine HDP 3 milletvekili çıkaracak oy alır ancak, barajı aşamazsa bunların yerine AKP adaylarının meclise gitmesini Hakkari halkı kabul etmez. Ben de kabul etmem. Aynı şekilde; Diyarbakır'daki, Şırnak'taki seçmen de kabul etmez. Demokratik her türlü tepkisini ortaya koyabilir. Şiddete, silaha asla bulaşmadan tepkisini ortaya koyabilir. Hükümeti erken seçime zorlar. Dolayısı ile Türkiye yeni kriz yaşar, hemen ardından erken seçim alır. Biz o durumda demokratik mücadelemizi, siyasetimizi, muhalefet çalışmasını parlamento dışında yaparız. HDP kadar halkın içinde olan bir parti yoktur. Dışarıdan demokratik mücadelesini, siyasetini yapar halkın yanında yer alır. Halk da demokratik olarak tepkisini ortaya koyar.”
