|

Kamalak: 28 Şubat'ta asker hortumcuların maşası oldu

Cihan
00:00 - 22/04/2012 Pazar
Güncelleme: 13:53 - 22/04/2012 Pazar
Yeni Şafak
Kamalak: 28 Şubat'ta asker hortumcuların maşası ol
Kamalak: 28 Şubat'ta asker hortumcuların maşası ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 28 Şubat sürecinde askerin, hortumcular tarafından maşa olarak kullanıldığını söyledi. Kamalak, 28 Şubat'ın asıl sorumlusunun hortumcu holding patronları olduğunu ifade etti.

Saadet Partisi'nin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı, Esenler Hakkı Başar Spor Salonunda düzenlendi. Programa Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, İl Başkanı Selman Esmerer ve partililer katıldı. Kongrede güncel konularla ilgili açıklamada bulunan Mustafa Kamalak, AK Parti'yi eleştirdi.

TÜRKİYE, DÜŞMANI AB'DEN MEDET UMMAMALIDIR

Çevreden AK Parti ile Saadet Partisinin kardeş olduğu şeklinde sözler söylendiğini belirten Kamalak, "Evet kardeşiz ama Habil ile Kabil de kardeşti. Her şeyden önce bir kısım kardeşlerimiz işbirlikçidir. Ama Milli Görüş asla işbirlikçi olmaz. Milli Görüş asla faizci olmaz. Kardeşsiniz diyorlar ama biz yönümüzü Kabe'ye çevirirken onlar Paris'e, Londra'ya dönüyor. Sadece aramızda yön farkı var. Bu durum fitneye sebep olur." dedi. Çanakkale savaşında gayri resmi bilgilere göre 400 bin askerimizin şehit edildiğini ve bundan İngilizlerle Fransızların sorumlu olduğunu belirten Kamalak, "Şimdi Türkiye, bu ülkelerin başını çektiği Avrupa Birliğinden, Batıdan, asıl düşmanından medet ummamalıdır." diye konuştu

Milli Görüşün iktidara gelmesi halinde NATO ile olan ilişkilerin de gözden geçirileceğini belirten Kamalak, Rusya'nın yani komünizmin yıkılmasından sonra Nato'nun düşmanı kalmadığını, bu durumda İslam ülkelerinin düşman olarak seçildiğini ifade etti.

DARBECİLERİN MAKAMLARI DA İPTAL EDİLMELİDİR

Konuşmasında 28 Şubat sürecine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kamalak, "Ektin ve yetkin çevrelere diyoruz ki maşalarla, kuklalarla uğraşmayın. Asıl aktörlere bakın. 28 Şubat sürecinin asıl aktörleri. Denk bütçe ve havuz sistemi ile muslukları kısılmış olan işbirlikçilerdir, hortumculardır, patronlardır. 28 Şubatın asıl aktörü olan bu zevat, askeri maşa olarak kullanmıştır." dedi.

Askerin, kendini gerçek aktör zannettiğini belirten Kamalak, "Asker, maşa olarak kullanılmıştır. Askeri, belirli çevreler kukla gibi oynatmıştır. Ben o sürecin içindeydim. Peki suça bulaşmış olan, demokrasiye darbe yapanlar cezalandırılmasın mı? Elbette cezalandırılsın. Ama asıl itibariyle kuklacılar ve işbirlikçiler ortaya çıkarılmalıdır. Asıl aktörler unutulmamalıdır. Asıl aktörlerin yanısıra bu aktörlerin kurmuş olduğu sistem de yargılanmalıdır. Yani darbeler de yargılanmalıdır. Darbe ile elde edilmiş olan makamlar, mevkiler, hükmen geri alınmalıdır. Misalen, 27 Mayıs Darbesi nedeniyle yönetime el koyan, neticede Cumhurbaşkanı seçilen Cemal Gürsel dahil olmak üzere bunların resmi makamları hükmen iptal edilmelidir. Ölmüş olsalar bile. Kenan Evren paşayı yargılamak yetmez, onun Cumhurbaşkanlığı da hükmen iptal edilmelidir." ifadesini kullandı.

DARBE ANAYASASI RAFA KALDIRILMALI

Kenan Evren yargılanırken darbe mahsulü anayasanın meşru görülmesinin kabul edilemez bir çelişki olduğunu aktaran Kamalak şöyle konuştu: "Nasıl ki darbeci yönetime el koyduğunda yürürlükteki kanunları, başta anayasa olmak üzere mülga kılıyor, askıya alıyorsa, eğer mevcut iktidar ve mevcut parlamento gerçekten darbelere karşı iseler mevcut anayasayı rafa kaldırmalı, demokrasinin kuralını işletmelidir. Parlamentolya sesleniyoruz. 3-5 çete, darbeci, yönetime gelip anayasayı rafa kaldırdığında kendi kuralını koyuyor da sen koca Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasinin kuralını koyamıyor musun? Bundan aciz misin? Peki ne yapmak lazım? Darbe ürünü olmayan tek anayasa, Cumhuriyet tarihinde 1924 anayasasıdır. Var mısınız diyoruz Atatürkçülere, Kemalistlere, Demokrasiden yana olanlara, buyurun 24 anayasasını devreye koyalım. Şu söylenecektir, 'Efenim 24 anayasasında bugün yürürlükte olan bir kısım kurumlar yoktu. Onu ne yapacağız?' Mesela 24 anayasasında Anayasa Mahkemesi ve Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yoktu. Diyoruz ki 12 Eylül 2010 referandumu ile Anayasa Mahkemesi ve HSYK meşruluk kazanmıştır. Bunları da geçici olarak oraya monte edelim. Ama meclis gerçekten demokrasiye sahipse, bu düşüncede ise baştan sona yeni bir anayasa yapsın ama geçici olarak 1924 anayasası, artı 12 Eylül 2010 tarihinde referandum ile halkın kabul ettiği Anayasa Mahkemesinin yeni yapısı ile HSYK yeni yapısını da oraya monte edelim. Var mısınız diye de soruyoruz iktidar partisine ve parlamentoya."

28 Şubat sürecinin asıl aktörlerinin hortumları kesilen holdingler ve patronlar oduğunu vurgulayan Kamalak, "Onlarla işbirliği yapan bir kısım çevredir. İşte bu çevre askeri maşa olarak, bir kısım işçileri istismar ederek, piyon olarak, sahip oldukları o günkü medyayı da silah olarak kullanmışlardır. Kendileri sahne gerisinde rol almışlardır, kuklacı vazifesini görmüşlerdir. Kuklacılar mutlak surette gün ışığına çıkarılmalıdır. Halkın gözü önüne getirmek suretiyle teşhir edilmelidir." dedi.

12 yıl önce
default-profile-img