Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nce (TOBB) düzenlenen Sektörel Ekonomi Şurası'nda konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim bildirgesinde açıkladığı kaynağı belli olmayan vaatlere değinen Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun ergen psikoloji içinde bulunduğunu belirtti. CHP'nin kendine hedef olarak belirlediği 'yüzde 35' oranının bile bu partinin Türkiye'de iktidara gelme düşüncesi olmadığını gösterdiğini söyleyen Davutoğlu, “Ama, birtakım manipülasyonlarla öyle bir hesap içindeler ki 'ne kadar popülizm yapılır, ne kadar gerçekleştirilmeyecek vaat verilirse Türkiye'de istikrar o kadar sarsılır ve AK Parti'nin güçlü bir şekilde iktidara gelmesi engellenir'. Bu millet, bu tarihin testinden, sınavından çok geçti; bunları çok yaşadık ve bu tür yollara tevessül edenlerin ülkeyi ne hale getirdiğini de gayet iyi biliyor” dedi. Davutoğlu şöyle konuştu:
“CHP'nin seçim bildirisine baktığımda, ben şöyle bir psikoloji hissettim Kılıçdaroğlu'nda... Ergen psikolojisi. Neden biliyor musunuz? Ergenlik çağına gelindiğinde, genel olarak şöyle bir teamül ortaya çıkar. Bir, babaya ve anneye öykünme, onun benzerini yapma. İkincisi, 'ah, şu aile bütçesi elimde olsa, ben ne kadar güzel irade ederim' gibi bir yaklaşımdır.”
“İktidarı bekleyen tehlike seçim ekonomisidir, popülizmdir. Nasıl olsa iktidarın, suyun başındayım, şu vanaları öyle bir açayım ki herkes biraz su içsin, sonra oyunu bize versin, sonrası Allah kerim. Allah her zaman kerim de bizim görevimiz o bize sunulan imkanları en iyi şekilde değerlendirmek. 90'lı yıllarda böyle yapıldığı için iktidarda olan partiler suyu tükettikleri için daha sonraki dönemde ya iktidarı kaybettiler ya da iktidara geldiklerinde verdikleri sözü yapamaz hali geldiler. Biz bunu yapmadık.”
“Şunu yapabilirdik, 'Seçime gidiyoruz, herkese bol keseden bazı sözler verelim'. Ama bedelini yine halk öder. En ciddi ahlaki yozlaşma, ekonomide yapamayacağı sözü verip ya da iktidardaysa kısa dönemli hesap yapıp milletin uzun dönemli geleceğini riske etmektir. Biz bunu yapmayacağız. Maliye Bakanlığı'nda Mehmet Bey'in (Şimşek) altında çok sayıda hesap uzmanı çalışıyor. Hepsine saygımız sonsuz ama Maliye Bakanımızdan hesap yapmayı öğrenecek Sayın Kılıçdaroğlu, ondan sonra uzman olup olmadığını birlikte test edeceğiz.”
AK Parti'nin açıkladığı Yeni Türkiye Sözleşmesi'ne muhalefetten ses gelmediğini belirten Başbakan "Onların meselesi insan onuru değil. Onların meselesi milletin yürüyüşünü durdurmak. Ama bu yürüyüş durmaz" dedi
Başbakan Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor Salonu'nda AK Parti Ankara Milletvekili Adayları Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Yollarının bu topraklarda bir daha İstiklal Marşı yazdırmama yolu olduğunu dile getiren Davutoğlu, AK Parti'nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı Yeni Türkiye Sözleşmesi'ne muhalefet partilerinden bir alternatif sunulmadığına dikkat çekti.
Davutoğlu, “Bizim yolumuz aynı zamanda bu topraklarda bir daha 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, 17-25 Aralık yaşatmama davasıdır. Onun için bir sözleşme teklif ettik. O günden bugüne Kılıçdaroğlu'dan, Bahçeli'den, Demirtaş'tan Yeni Türkiye Sözleşmesi'ne bir cevap veya alternatif bir sözleşme teklifi bekliyoruz. Cevap veren, ses veren olmadı. Çünkü onların meselesi insan onurunu korumak değil, onların meselesi ortak bir yerde anlaşmak değil, onların meselesi üst akılla AK Parti'nin, milletin yürüyüşünü durdurmak. Siz ne yaparsanız yapın, millet bizim arkamızdayken bizim yürüyüşümüz durmaz ve durmayacak” şeklinde konuştu.
Milli iradeyi, milli onuru korumak üzere insani kalkınma, millileşme odaklı kapsamlı bir beyannameyi, yeni atılım dönemini ilan ettiklerini ifade eden Davutoğlu, "Her alanda millileşme dedik. Son 12-13 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde dünyayı hayran bırakan büyük başarılara imza attık" diye konuştu.
Bu başarıların her alanda gerçekleştiğini vurgulayan Davutoğlu, 2023'e giderken her alanda bütünüyle "Türk malı" damgası taşıyan millileşme hamlesini bir adım ileri taşıyacaklarını kaydetti.
Başbakan Davutoğlu TRT Uluslararası Çocuk Şenliği'ne katılan 34 ülkeden 250'yi aşkın çocuğu kabul etti. Programın en renkli görüntüsünü bir çocuğun, koruma polislerinin yaptığı gibi Başbakan'a öncülük etmesi oldu. Başbakanlık korumaları gibi giyinen 11 yaşındaki Ece Turhan'ın, Davutoğlu'nun koruması Mehmet Turhan'ın kızı olduğu öğrenildi. Küçük kız, Davutoğlu'na tören boyunca da eşlik etti. Ece Turhan, Başbakan Davutoğlu ile salondan ayrıldığı sırada gazetecilerin soruları üzerine çok mutlu olduğunu, bir hayalini gerçekleştirdiğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, 12 yıllık AK Parti iktidarı süresince eski Türkiye alışkanlıklarının unutulmaya yüz tuttuğunu, ancak CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, açıklamalarıyla herkese eski Türkiye alışkanlıklarını yeniden hatırlattığını anlattı. “Nedir bu eski Türkiye alışkanlıkları? Sahip olmadığın bir kaynağı dağıtacaksın, konuşacaksın ama yapmayacaksın. Yarın ne olur diye bakmayacaksın, bugünü kurtarmaya çalışacaksın" diyen Davutoğlu, kaynağı olmayan vaatlerin hazineyi boşaltacağı uyarısını yaparak şöyle konuştu: Bu söylenen vaatlerin maliyeti 150 milyar lira. Türkiye'de şu anda bütçe açığımız yüzde 0.7'dir. İktidara geldiğimizde açık yüzde 10.8'di. Kılıçdaroğlu bunları yapmaya kalkışa tekrar bütçe yüzde 10'lara çıkacak. Yani, Türkiye 2002'ye dönmüş olacak. Derviş ile niye konuştuğunu anlıyoruz. Kemal Derviş'i çağırıp IMF önünde nasıl borç dileneceğimizin hesabını onunla yapacak. Biliyor, başına geleceği. İktidara gelemez ya...”
