Özdağ, Ağar'ı çok moralli gördüğünü belirterek, "Cezaevi psikoljisi üzerinde yoktu. Hala Türkiye ile ilgili kafa yorduğunu, AK Parti'nin Güneydoğu Anadolu'da çok güçlü olduğu için Türkiye'nin bölünmediğini söyledi." diye konuştu.
Cezaevinde yaklaşık 2 saat kaldıktan sonra ilk çıkan isim olan Özdağ, Ağar'dan özgeçmişini dinlediklerini söyledi. Mehmet Ağar'ın babasının 1960 darbesi döneminde Adana Emniyet Müdürü olarak görev yaptığını ve bu dönemde babasının tutuklandığını anlattığını ifade eden Özdağ, "Ardından yaşamış oldukları sıkıntıları, babasının işsizlik dönemini, yaşadıkları sıkıntıları dinledik. 7-8 vilayeti gezerek eğitimini tamamladığını söyledi. Kendisinden 1960 yılından itibaren 1971'e 1980'e uzanan yolda bir serancam dinledik tarihi seyir dinledik. Bu dönem içerisinde darbelerin kötü olduğunu söyledi. Ama burada siyasilerin üzerine düşen görevi layikiyle yapmaları gerektiğini söyledi." dedi.
Ağar'ın siyasi iktidarın, siyasetin güçlü olmasına vurgu yaptığını, "Siyaset güçlü olursa başkaları darbe yapmaya zemin bulamazlar ve darbelerine meşruiyet kazandıramazlar" ifadesini kullandığını aktaran Özdağ, Ağar'ın bu dönem içerisinde hem siyaset kurumu hem de emniyet kurumunun güçlü olması gerektiğine vurgu yaptığını anlattı. Özdağ, Mehmet Ağar'ın yıllarca MİT'e bağlı olarak çalışıp oradan bilgi aldıklarını, tüm bilgi teknolojilerinin MİT'te olduğunu emniyette olmadığını, şimdiyse emniyetin ve istihbari birimlerin çok güçlü olduğunu komisyon üyelerine anlattığını ifade etti.
Özdağ, 28 Şubat'la ilgili kendisinin Mehmet Ağar'a, Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra, "Bir tuğla çekersem altından çok şey çıkar" ifadesini kullanıp kullanmadığını sorduğunu kaydetti. Ağar'ın, bu ifadeyi kullanmadığını hatta bir kaç defa bu konuyu tekzip etmesine rağmen hala suçlandığı söylediğini aktardı. Korkut Özal'ın Turgut Özal'a yapılan suikastla ilgili Mehmet Ağar'ın tüm arka planları bildiğini ve bildiklerini sakladığı açıklamasını hatırlatarak bunu sorduğunu anlatan Özdağ, Ağar'ın "Ben Özal'a çok büyük saygı duyuyorum. Özal Türk siyasi hayatının duayenlerinden birisidir. Geldiğim noktalara da Özal sayesinde geldim. Özal değerli bir siyasetçi, cumhurbaşkanı ve başbakandı. Ben bunları bilsem söylerdim, neden söylemeyim. Öyle birşey olsa aydınlatmak için elimden geleni yapardım." sözleriyle karşılık verdiğini aktardı. Manisa Milletvekili Özdağ, Ağar'ın Kartal Demirağ'ın dış bağlantısının bulunduğunu tahmin etmediğini ve suikastı psikolojik nedenlerle yaptığı düşüncesinde olduğunu da komisyon üyeleriyle paylaştığını aktardı.
Ağar, komisyona PKK'nın 1990'lı yıllarda çok güçlü olduğunu ancak şimdi bu güçte olmadığını da anlattı. O dönemde askerlerin bölgedeki dini hassasiyeti ihmal ettiği, cenaze namazlarını dahi kılmadığı yönünde komisyon üyelerine bilgi veren Ağar, milletin değerleriyle barışılması için gayret gösterdiğini, zaman zaman dini değerlere gösterilen saygı nedeniyle askerlere yöre halkının çok daha büyük saygı gösterdiğini da dile getirdi. Darbeleri Araştırma Komisyonu üyesi Özdağ, Ağar'ın bölgede dini yapının ihmal edilmemesi gerektiğine vurgu yaptığını ve o bölgede halkı biraraya getiren unsurun İslam olduğu vurgusu yaptığını da aktardı.
Özdağ, Mehmet Ağar'ın kendilerine bütün hayatını terörle mücadeleye ve milletin güvenliğine adadığını söylediğini dile getirdi. Ağar'ın cevaplarından tatmin olup olmadığı sorusuna Özdağ, "Mehmet Ağar yaşadıklarını söyledi. Ben sadece sorularımı sordum.
Cezaevinde 7 yıl yatmış biri olarak Ağar'ı çok moralli gördüğünü ve üzerinde her hangi bir psikolojik emare görmediğini belirten Özdağ, "Cezaevi psikoljisi üzerinde yoktu. Hala Türkiye ile ilgili kafa yorduğunu Türkiye'yi düşündüğünü AK Parti'nin Güneydoğu Anadolu'da çok güçlü olduğu için Türkiye'nin bölünmediğini söyledi." şeklinde konuştu.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu üyesi 7 milletvekili, Susurlak davasından aldığı hapis cezası nedeniyle Aydın Yenipazar Kapalı Cezaevi'nde bulunan Mehmet Ağar'ı yaklaşık 4,5 saat dinledi. 28 Şubat dönemiyle ilgili Ağar'ı dinleyen komisyon üyeleri cezaevi çıkışında görüşmenin içeriğiyle ilgili basın mensuplarına bilgi verdi.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Ağar'a derin devletin ne olduğunu sordu. Ağar'ın cevap olarak, "Derin devlet Musul ve Kerkük'den başka toprak kaybetmemektir." dediği ifade eden Toptaş, cevabı enteran olarak değerlendirerek, "Ne anlarsınız bundan." dedi. Heyetin başkanlığını yapan 28 Şubat Alt Komisyonu Başkanı AK Parti milletvekili Yaşar Karayel, görüşmeyi olumlu olarak değerlendirdi. Darbeleri araştırma komisyonu olarak en son Mehmet Ağar'ı kendi dönemiyle ilgili dinlediklerini belirten Karayel, "Ailesi de biliyorsunuz geçmişten beri devlette görev yapmış insanlardı. 1960 ihtilali, 1971 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubat ve 27 Nisan'la ilgili bütün arkadaşlarımızın soruları oldu. Bu sorulara içtenlikle cevaplar verdi. Özellikle 28 Şubat döneminde, kendi döneminde, 1996'ya kadar olan dönemde, İçişleri bakanlığından ayrılmasına kadar olan kısımların hepsini arkadaşlarımız sordu. Özellikle Refahyol hükümetinin düşürülmesiyle ilgili konularda arkadaşlarımız sordu. 27 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hangi noktalarda girmediler, niye girmediler, girmelerine gerekçe olan şeyler nedir? Arkadaşlarımız onları da sordu. Kendisi de bu konularda cevaplarını verdi. Daha sonra bu tutanakları sizlerle paylaşacağız." dedi.
Mehmet Ağar'ın devlet adamı anlayışı içinde yapmış olduğu hizmetler döneminde kimseye her hani bir kusur izafe etmeden doğru bildiklerini kendileriyle paylaştığını kaydeden Karayel, "Arkadaşlarımız kamuoyunun bildiği, bilmesini istediği bütün soruları sordu. O da cevapladı. Hepsini kayıtlara geçirdik." açıklaması yaptı.
Necmettin Erbakan'ın Libya gezisinin ardından İçişleri Bakanlığı'ndan istafa eden Mehmet Ağar'a istifasıyla ilgili sorunun sorulup sorulmadığı ve Ağar'ın ne cevap verdiğine Karayel, "Sorduk, Libya gezisi ile ilgili özellikle Dışişleri Bakanlığı istihbaratlarından gelen bilgileri olduğunu, o bilgileri Sayın Erbakan ile paylaştığını, gitmemesi gerektiğini Bakanlar Kurulu''nda söylediğini, daha sonra da bir kararname hazırlandığını, bu kararnameyle ilgili basında kendisine sorulunca haberim yok dediğini, ben öyle bir kararname imzalamadım dediğini, daha sonra Libya''ya gittiğini, daha sonra kendisinin haklı olduğunu söyledi." karşılığını verdi. Kendileri için Ağar görüşmesinin olumlu bir görüşme olup olmadığına ise Karayel, "Biz şimdiye kadar Türkiye'nin geçmiş dönemlerine ait 200'e yakın hizmet etmiş, şahit olmuş insanla bunları konuştuk. Sayın Ağar'ı da bu noktada dinlemiş olduk. Bizim için tatminkar bir toplantıydı. Kendisine geçmiş olsun diyoruz. İnşallah kısa zamanda hürriyetine kavuşur. " yanıtını verdi. Milletvekilleri Ağar'ın iyi ve sağlıklı olduğunu da söyledi.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş ise Mehmet Ağar'dan birşey öğrenmeyi beklemediğini belirtti. Ağar'ın bilinen şeyleri söylediğini ifade eden Toptaş, "Ağar'dan ben zaten birşey öğrenebileceğimizi beklemiyordum. Bildiğimiz şeyleri söyledi, yeni birşey yok sayın Ağar'da. Kendi yaşam hikayesini dinledik. Emniyet Genel Müdürlügü ve siyaset hayatını anlattı. Sorduğumuz soruların hiçbirine bizim işimize yarar şekilde cevap vermediğini söyleyebilirim. Örneğin Susurluk olayındaki rolü ile ilgili ya da Susurluk olayı ile ilgili bilmediğimiz hiçbir şey söylemedi. Doğruyol Partisi'nin Anavatan partili ile birleşmesi, birleşmeden son anda vazgeçilmesi ile ilgili hiçbir şey söylemediği bilmediğimiz. Türkiye'deki faili mechul cinayetlerle ilgili hiçbir şey söylemedi. Onun dışında yani yeni bir şey söylemediğini söyleyebilirim." dedi.
Mehmet Ağar'ın bilinen şeyleri uzun uzun anlattığını ve anlatmasına fırsat verdiklerini dile getiren Toptaş, "Sanıyorum cezaevinde uzun süre kalınca insan anlatma ihtiyacı duyuyor. Onu da doğal karşılamak lazam. Ama beklediğim hiçbir şeyi alamadım." diye konuştu. Ağar'ın anlattıklar arasında öne çıkan konunun derin devletin ne olduğuna dair verdiği cevap olduğunu söyleyen CHP'li vekil Toptaş, Ağır'ın buna cevabının , "Derin devlet Musul ve Kerkük'den başka toprak kaybetmemektir' olduğunu aktardı. Toptaş, "Yani enterasan ne anlarsınız bundan." dedi. Ağar'a işkenceleri de sorduğunu, işkenceleri sert sorgu yöntemleri olarak değerlendirdiğini söyledi. Son olarak Ağar'a İsrail'den alınan ve kaybolan suikast silahlarını sorduğunu da belirten Toptaş, Ağar'ın buna cevabının, "Mücadele etmek için bu gerekiyordu" olduğunu söyledi. Silahların kaydı olmadığını ifade ettiğini belirten Toptaş, buna Ağar'ın, "Evet bunların kaydı olmaz." dediğini gazetecilerle paylaştı. Açıklamanın ardından komisyon üyeleri cezaevinden ayrıldı.
